Odanın kapısını sessizce açıyorum, sakin ol adam diye kendi kendime telkinde bulunuyorum, kimsecikler yok her yer sakin. Kolaçan ediyorum etrafı ne bir anı, ne bir umut ne de çarpıntı hiç bir şey yok kalmamış, yerlerde gözyaşlarım yok, süzüldüğüm yatak odasındaki yataga bakınca bile gözümün önüne belli belirsiz yürek yakan görüntüler gelmiyor bu hiç normal değil.
Üzerime battaniyemi alıp sadece kıvrılmak istiyorum tek kişilik televizyon koltuguna, ne içecek bir şey ne müzik ne televizyon istiyorum,elimden gelse kalbimi durduracagım atıp ta ses çıkarmasın diye. Battaniyenin yeşil olanını aldım yeşil umut rengi ama şu an işe yaramaz yine de aldım, utanmadan kırmızının, kahverenginin arasından onu seçtim arsızca umut rengi diye.