bildirgec.org

uncategorized hakkında tüm yazılar

Farklı Bir Hipnozcu Hakan Mengüç

mavipil | 26 February 2010 17:45

Türkiye’de hipnoz, özellikle de hızlı hipnoz deyince ilk akla gelen isimlerden biri Hakan Mengüç’tür. Türkiye’de bilinmeyen Hızlı Hipnoz Tekniklerini Türkiye’ye getirmiştir ve yabancılara da dersler vermektedir.

Hakan Mengüç
Hakan Mengüç

Uzman bir hipnoterapisttir, ayrıca Türkiye’de akademik anlamda Hipnoterapi diploması olan tek kişidir.

Türkiye’de hipnoz, iletişim, psikolojik yönlendirme teknikleri alanlarına çok katkısı olmuş ve yurtdışında var olan (ör: cold reading) bir çok tekniği Türk insanı ile paylaşmıştır.

Ben Bir Hipnoz Bozucuyum
yazısıyla dünya görüşlerini dile getirmiş ve evren, varoluş alanında bir çok bilgi, video sunmuştur.

Sivilceleri Yok Ettiği Söylenen Cihazlar İşe Yarıyor Mu?

A D A L I | 26 February 2010 15:53

Son zamanlarda banyo dolaplarını yeni çıkan estetik cihazlar süslüyor.
Çoğu cep yakan bu cihazlar, gerçek olamayacak kadar iddialı vaatlerde bulunuyor. Kırışıkları azaltan bir cilt bakım fırçası, istenmeyen tüylerden kurtaran bir alet, daha genç bir görünüm sağlayan bir cilt bakım sistemi bunlardan bazıları.
Bu cihazların en yenisi sivilceleri hedef alıyor.
Tanda Skincare system (250 dolar), Claro (275

dolar), No! No! Skin (180 dolar) gibi aletler ya ışık, ya ısı ya da bunların ikisini birden kullanıyor. Estetik sektörü araştırma şirketi Medical Insight’ın kurucusu Michael Moretti, estetik cihazların, dünya çapında satış rakamı olarak cilt bakımı ve epilasyon cihazlarının ardından en çok ilgi çeken üçüncü kategori olduğunu söylüyor.
Tüketiciler ve cilt bakım uzmanları da şunu merak ediyor: Bu cihazlar gerçekten işe yarıyor mu?
Sektör uzmanları, çoğu dermatologların ofislerinde kullandığı teknolojiye benzeyen bu yeni sivilce cihazlarının sivilce tedavisinin önemli bir parçası olacağını söylüyor.
Ancak cihazlar hem olumlu hem de olumsuz eleştiriler alıyor.
Estetik üzerine bir online paylaşım platformu olan kurucusu Tom Seery, ev tipi sivilce cihazlarıyla ilgili web sitesine yazılan kullanıcı yorumlarının çelişkili olduğunu söylüyor.
Bu cihazların bazıları Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi tarafından onaylanmış olsa da, sağlık uzmanları bunları sivilce tedavisi için tavsiye edip etmeme konusunda ikiye bölünmüş durumda.
Tüketicilere yönelik ilk cihazlardan biri, dört yıl önce piyasaya çıkan ve termal teknoloji kullanan Zeno (100 dolar) idi ve işi yararlılığı hep sorgulandı.

Ayrıca bu tür cihazların kullanımı, aşırıya kaçıldığında deride yanıkla sonuçlanabiliyor veya göze hasar verebiliyor.
Amerikan Dermatolojik Cerrahi Derneği’nin eski başkanı ve Baltimore’dan dermatolog Robert Weiss, “Sivilce sorunu yaşayan hastalar üzerinde fotodinamik tedavi uyguladık. Ev tipi bir cihazdan 100 kat daha güçlüydü ve hastaların sadece yüzde 40’ında olumlu sonuç aldık. Bu klinik deneyden sonra bu cihazlara büyük bir şüpheyle yaklaşıyorum” diyor.
Tabii bu kadar çelişkiden sonra kullanıp kullanmamakta biz tüketicilere kalıyor.

batıda islam şaheseri Elhamra sarayı

nazokiraze | 26 February 2010 12:54

1232 yılında Beni Ahmer Sultanlığı‘nı kuran Nasri hanedanı 1.Muhammed Bin Yusuf tarafından yaptırılmaya başlanan Elhamra Sarayı İslam mimarisinin geldiği en uç nokta olarak açıklanır.Greneda ‘da bir düzlükte yapılan saray aynı sülaleye ait hükümdarlarca sürekli genişletilmiş 142.000 metrekareyi bulmuştur.

İnşaatında kullanılan kil ve topia adı verilen renkli taş malzemesinin güneşin ışığıyla birleşip duvarlara kızıl bir renk vermesinden dolayı Arapça kızıl anlamına gelen El-Hamra ismi verilen saray yapılmadan önce Elhamra kalesi El Kasaba-tü’l Hamra adıyla anılarak uzun yıllar önce yapılmıştır. Daha sonra kalenin oldugu yere gösterişli bir saray yapılması talimatıyla kırmızı renkli muhteşem sarayın inşasına başlanmıştır.

İslam dünyasının batıdaki muhteşem yapısı olarak bilinen Elhamra Sarayı’nın dünyada eşi benzeri yoktur, daha önceden belirlenmiş bir plana göre değil de zevke ve ihtiyaçlara göre yavaş yavaş yapılan bölümleri inanılmaz güzelliktedir.Bölümlerin ne zaman ve hangi hükümdarlarca yapıldığı bile belli değildir, dışarıdan açılan gösterişsiz kapıdan içeri girildiğinde içeride karşılaşılan manzaralar tahmin edilemeyecek güzelliktedir.Birbirine bağlantılı sayısız odalar, o devre göre mühendislik şaheseri sayılan sıcak ve soğuk su tertibatlı hamamlar, bahçeler,çeşmeler ,fıskiyeler, havuzlar, meyve bahçeleri, seramikler ve Allah yazılarıyla süslenmiştir.

SURET-İ AYİNE

sevde837 | 26 February 2010 11:33

Suret-i Ayine
Suret-i Ayine

güneşe düştüğünde yansıman,
aynanın yönüne dön ruhunu.
belki bir üçlemedir sandığın, üç ışık süzmesinde alkışlanan
korkma…
gördüğün suret bir köre emanetken,
kandır kandırabildiğin tüm görmezden gelinenleri.
adını her ne koyarsan koy,
bir Yaratan’dan ibarettir yaratılış!
amma kör amma topal.
hepi topu bir nefes, tutulan aynaya buğu bırakmazken
son buluverir anda.

26/02/2010

Unutmayı bilmeyenlere

faraza | 26 February 2010 10:46

Unutmak öyle kolay bir şey değil belki başarılabilecek bir eylem.

Unutmak hafızanda hiç olmaması ya da hafızanda olmasına rağmen her anında olmaması (hatırında olmaması)dır.

Bunu bir nevi lades oyununa benzetirim.Unutmak istediğiniz kişi aklımda diye tuttuğunuz şeydir , zaman ve hayat ise rakibiniz. Hayat ladeslediği zaman üzülürüz bunun nedeni;
bize hatırlatmış olması mıdır bir şeyleri?ya da kendimizce kurduğumuz ‘unutamam’ tuzağına bir anlık yenilmemizden midir?

şiir

only bitter coffee..

haytaazrail | 26 February 2010 09:47

Sözler uçuşuyor, her zamanki sözler
avuç açtırıyor insana bir damlacık aşk için
“bana bak,bana bak” diyorum son durağım
“var mı lan ölümden öte ölüye bir işkence?”
Sözler uçuşuyor, yetim kalmış sözler..
saint george’ye mumlar, toprağa menekşeler dikiyorsun.
ben ise şapşal gönlümle bakıyorum,
şu siktiğimin mumları, ne zaman götüme girecek diye..

işte sana bir ölü..

so at my wake serve
only bitter coffee..

YALANCININ MUMU

A D A L I | 25 February 2010 17:55

ABD’DE RİSKLİ MORTGAGE kredilerini şişiren Wall Street yöntemlerinin yeni marifetleri ortaya çıktı. Anlaşılan, Yunanistan’ı sarsan mali krizin derinlemesi de, Avrupalı hükümetlerin büyüyen borçlarını saklayarak Euro’yu zor durumda bırakması da buna benzer yöntemlerin eseri.
Yunanistan’la ilgili kaygılar dünya piyasalarını sarsa dursun, belgeler ve röportajlar şu gerçeği ortaya çıkardı: Yunanistan, Wall Street’in de yardımıyla, on yıldır Avrupa’nın borç sınırlarını yok saymış.
Goldman Sachs‘ın aracı olduğu bir anlaşma, milyarlık borçları Brüksel’deki denetçilerden saklamış.
Kriz en dip noktasına yaklaşırken bile bankalar Yunanistan’ın borçlarını gizlemenin yollarını arıyorlardı. Kasım başında Goldman Sachs’tan bir ekip, üç ay sonra küresel mali kaygıların merkez üssü haline gelecek olan Atina’ya gitti. Görüşmeler hakkında bilgi sahibi iki kişinin aktrdığına göre,

faturalarını ödemeye çalışan hükümete yepyeni bir önerileri vardı.
Goldman’ın Başkanı Gary D.Cohn’nun talimatıyla gelen bankacılar, Yunanistan’ın sağlık sisteminden doğan borçlarını uzak bir geleceğe öteleyecek mali bir kontrat teklif ettiler.
Daha önce bu tip oyunlar işe yaramıştı. Yunanistan’ın Euro Bölgesi’ne kabul edildiği 2001’in hemen sonrasında Goldman, hükümetin milyarlarca Euro borçlanmasına sessizce yardım etmişti. O zamanki anlaşma, milyarlarca doların borç yerine döviz alışverişi olarak kaydedilmesine ve Atina’nın, Avrupa’nın bütçe açığı kurallarına uymuş gibi yapıp gücü yetmediği halde bol keseden harcama yapabilmesine yol açmıştı.
Atina, Goldman’ın son teklifini kabul etmedi. Fakat zengin komşularının yardım sözü verdiği hükümet borç yükü altında inleye dursun, son on yılda yapılan benzer anlaşmalar Wall Street’in mevcut küresel ekonomik krizdeki rolü hakkında soru işaretleri doğuruyor.
Avrupalı yetkililer, Yunanistan’ın artan borcunu gizlemek için hangi karmaşık mali araçların kullanırdığı hakkında bu hafta açıklama istedi.
Yunanlıların borcunun birikmesinde mali türevler önemli bir rol oynadı. Goldman Sachs, JPMorgan

Chase ve birçok başka bankanın geliştirdiği finansal enstrümanların yardımıyla Yunanistan, İtalya ve belki de diğer ülkelerden siyasetçiler ek borçlanmalarını gizleyebildiler.
Bankalar, ileride ödeme koşuluyla hükümetlere peşin para sağladı ama bu işlemler kayıtlara geçmedi.
Yunanistan’ın dış borcu 300 milyar dolar. Ve bu borcun çoğu, büyük bankalar vasıtasıyla geldi. Yunanlı yetkililer acil para ihtiyacı karşısında ülkenin havaalanı ve otoyollarını fiilen ipotek ettirdi.
Sonuç olarak Wall Street oyunları Avrupa’yı da batırdı.

taaaaaaaa…….

taha3045 | 25 February 2010 09:44

Satırlarıma başlamadan önce okuyan, ahkam yazan yazmayan, tutan tutmayan, beğenen, beğenmeyen, ulan bu ne biçim yazı buna evlilik yaramadı gibisinden kendine has yorum getiren getirmeyen herkese selam ve kelamlarımı iletir gözlerinden öperim.Aynı zamanda onların bulundukları mekandaki kişileride hürmete boğarım.

Beni sorarsanız hamd olsun sağlığım yerinde, umarım sizin de yerindedir, ne demişler sağlığınla oynama, ona buna inanma, en iyisidirs sağlık, tabi biraz daha iyisi de var iyilik, iyi olmak.Demek istediğim sağlığın iyi ise, huzurun varsa asıl ordan bir şarkı, hepsini bilmiyorsanız da nakarat yeter anlayana, iyi olun güzel olun.