bildirgec.org

uncategorized hakkında tüm yazılar

Erkeğin içe bakışı_yanlızlık

freeclack | 16 June 2010 16:10

kendindem keşke kırıntılar kalsa … hayata dair yaşanmışlıklar olsada tek başına… ne ye yarar bunca esinti içinde yada ruhunda … olmamış gibi hiç birşey sanki birinde kalbini bırakamak yalan …*

kadim zamanlar dan kalan bi orman içinde yaşayanlar ruhun ve sen … birbirinizin yanında olsanızda bi şey ifade etmez …. yanlız kalmak tadır … en soğuk düşler bile üşümekdetir…. keşke kırıntılar kalsa ruhundan yada senden … kim umabilirki böyle … apansız sarılmışken kurtulmaya …. kırıntılar ay ışınğında parlasa .. yada kargalar yemese ruhundan dükülen parcaları … parlamaz lar onlar … çünkü ruhun kirli … ve beden …. girdiğin yoldan cıkmak .. kırmızı cizgiler le dolu 4 bi taraf onları gecmektir tek korkun… ama sen bi şeyi gecemezsin … çizgiler seni gecer ancak … ama hiç aklına gemez … sen durmaktasın …hareket eden evren… nası gecersin çizgiyi… sen durmaktasın … öylece yine yanlız …. ve her parcada biraz daha azalıyor … sahip oldukların…

artık sıcaklamaya başlıyorsun

nazokiraze | 16 June 2010 13:06

Yaz yaklaşırken, Haziran gelirken, Mayıs giderken bıdı bıdı bıdı şeklinde yaza-okuya bir baktım yazın ortasındayım, sıcakların dibini bulmuşum, henüz Haziran ayında bu kadar bunalırken Temmuz ve Ağustos ayı ne getirir ne götürür bilmez halde yatıp yuvarlanıyorum.

Ben kış seven biriyim, isterim kar yağsın ,her yerim donsun yaz hiç gelmesin gelse de hep bahar havası gibi olsun. Aşırı sıcakların nefes darlığımı iki katına çıkardığını, susamayan bünyeyi zora soktuğunu söyleyerek başlıyayım yahu insan hiç mi susamaz öyleki mecburi bir bardak su içsem midem ağrıyor, alışmamış tabi. Soda, limonata ,kahve falan içmesem heralde yaprak gibi kuruyacağım.

Dünya Rüzgar Enerjisi Konferansı ve Sergisi 15-17 Haziran tarihleri arasında İstanbul’da gerçekleştiriliyor.

Çetin Akdeniz (Bağlama Virtüözü)

sinjob | 16 June 2010 11:42

Dünyanın en büyük bağlama virtüözlerinden biridir,Çetin Akdeniz.

Çetin AKDENİZ - Bağlama Virtüozu
Çetin AKDENİZ – Bağlama Virtüozu

Çetin Akdeniz,1967 doğumludur.Aslen Ordu‘nun Perşembe ilçesindendir.Sanatçımız müzik hayatına çok küçük yaşlarda başlamıştır.Çocukluğunda günde en az beş saat bağlama çalmış ve bu şekilde çalışarak kendisini geliştirmiştir.İstanbul Teknik Üniversitesi Türk Mûsikisi Devlet Konservatuarı‘nda Çalgı Eğitimi almış ve ardından Yüksek Lisans eğitimini de burada tamamlamıştır.

Fırsatın Varken Kaç!

ozanTi | 16 June 2010 09:44

Belki birazdan fırsatın olmayacak. Şimdi fırsatın avrken kaç benden. Benim sevgimden, ruhumdan, yüreğimden, evimden, arabamdan, camımdan, canımdan…

Kaç git burdan biraz daha durursan daha çok seveceğim seni. Bırakamayacağım seni burda. Kaç ne olur kaç kendini daha fazla sevdirmeden.

Bırak beni burda ve git ne olur…
Ne olur git ki ben de gidebileyim…
Gidebileyim buralardan ben de…
Neyse çok konuştuk ikimiz de gidemeyeceğiz böyle giderse, ne olursun git artık… Git ki ben de gidebileyim artık buralardan.

Fikirsizlik Yazısı

witamin | 15 June 2010 13:58

Öncelikle belirtmeliyim ki bu yazı bir fikir yazısı değil fikirsizlik yazısı.
Küçükken duyardım etraftan “akıl var fikir yok ” sözünü.Tam olarak anlamazdım ama belli ki ikisi farklı diye düşünürdüm.Büyüdükçe anladım ki aklın önemi pek yokmuş fikir olmadan.Aklı olmayan hayvanlar fikri olmayan insandan daha insanmış.Bir kaç örnekle açıklayayım şu “fikirsizlik” olayını;

  • Dün gittiğim yemyeşil çimenler ve tarihi eserlerle dolu alandaki içme suyu çeşmesinin ahırına( ya da yalak), su içtikleri plastik bardakları ve çeşitli çöpleri atmak suretiyle ahırın gider deliğinin tıkanmasına sebebiyet veren insanlar çok akıllıdır fakat fikirden yoksundur.( 5 metre ileride yine 5 er metre aralıklarla çöp bidonları mevcuttur mekanda)
  • Arkanızdan hızla gelen kişinin siz yavaşladığınızda kendisinin aşırı hızından dolayı size çarpıp akabinde “napıyorsunuz ya” şeklindeki sinirli ifadesi şunu gösterir ki kendi hızında gitmenizi isteyecek kadar akıllı , kendisinden bağımsız bir insan olduğunuzu fikredemeyecek kadar fikirsizdir.
  • Babasının bütün mallarını binbir hile ile yiyip bitiren ve 6 kız kardeşine neredeyse hiçbirşey bırakmayan büyük büyük memur emeklisi dayımız akla hayale gelmeyecek hileleri planlayabilecek kadar üstün zekalı,mükemmel akıllı fakat babasının cenazesine çağırıldığına “durumlar müsait değil”diyerek 20 tl si bulunmayacak kadar fakir(!) ve fikir yönünden takdir edersiniz ki yoksundur.
  • Patronun “çayla dolu bardaklarınızı bürodaki çöpe atmayın,çöp devrilince facia oluyor”demesine ve bunu panoya yazmasına karşın aynı saat içinde boş çay bardağımı atmak için yanına gittiğim çöpte ağzına kadar dolu bir bardağın bana bakıyor olması , yaş ortalaması 35 olan bir ortamdaki insanların bardaktaki çayı lavaboya dökmeye gitmeyecek ve çaktırmadan çöpe bırakıverecek kadar akıllı fakat toplumda yaşamayı öğrenmemeyi tercih edecek kadar fikir fakiri olduğunun net göstergesidir.

    Diğer bir durum akılsız fakat fikirli olma durumuna da birkaç örnek vereyim de netleşsin “fikirsizlik” olayı :
    * Hemen her sınavında soruya bir cevap yazdıktan sonra çok da emin olmadığı o cevabı hocanın” son 1 dakika ,cevaplarınızı toparlayın”demesiyle birlikte “aman hoca bakıp ne saçma cevap demesin , bir de bu saçma cevabı okumaya çalışmasın” fikriyle aceleyle silip, cevap yanlış da olsa hocaların birkaç bilgi bulup verdiği 3-5 puanı da alabilme ihtimalini ortadan kaldıran şahıs çok fikirli fakat akıldan yoksundur.

Erkeğin içe bakışı_2

freeclack | 15 June 2010 10:47

demişken gercekten yüz yanlış yolu… birinin yüzüne bakarken onda görülen ne onun karekteri nede yaşanmışları sadece bir dizi iç güdü kombinasyonu… kötü alışkanlığımızdan nası vaz geceriz … aslında olay birazda kung fu bilenler için gayet basit .. filmlerden de öğreneceğimiz gözleri bağlı olarak rakibi alt etme tekniği …. onun bizde bıraktığı diğer hislerimizdeki etkileri … neler onlar acaba … kokusu olabilir : gelen o koku bize gecmişden bişeyler hatırlatıyor olabilir … ben mesala anannemi çok değer veriridim … bana onun kokusunu hatırlatacak biri olsaydı herhalde benim için büyük artı puan nı olurdu …. dikkat bu yöntemi bi çiçek türü böcek yakalamak için kullanıyor …. koku demişken herhalde pahalı parfümlerden ziyade the story of a murder filmindeki kokuyu kastetdiğimi anlamışsınızdır .. bi insanın sahip olduğu ve yıkanma ile kurtulamadığı o koku …. kötü ise bir çok insan bunu ağır deodorantlar ile kapatmaya çalışır… belki bu bile insanların samimiyetsizliği için için yeteri bi kanıt olabilir… aşk ten de can imiş fakat … tenin pürüzsüz oluşu dabaşka bi alamettir ilginin derinliği için olması gerektiğinden daha beyaz olması gerektiğindan daha sıcak … aslında bunu görerek anlayabiliriz .. fakat konumuz gözleri bağlı devam etttiği için bu özelliğimzi devre dışı bırakıyoruz… kadın kokusu filmmindeki al pacino misali … gerci o bu duruma mecbur olduğu için bu özelliğinin geliştirmiş ama bizim için de bi o kadar gerekli … gözler olmadan yaşanan bi hayat ne kadar tam sa birini iliklerine kadar mutlu etmeden gecen hayat o kadar tamdır… biz kalan yarımızı tam anlamı ile bulamadıkdan sonra ( ağır roman filmminden aklımda kalan bi şeyi aktarmak istiyorum …. gercekten aşık mısın sorusu ? el cevap : 100 mumluk bi lambaya birkaç sn baktıkdan sonra gözlerini cevir ona … hala onun gözlerini görebiliyor isen … hiç düşünme ver hayatını ona ) ne anlamı var gözlerin görmesinin hep sahte yüzler hep sahte aşkların ışığını görmek … ışık kırılırsa olaylar daha iğrenç görünüyor gözlere…. çirkin olandan güzel bi şeylerin kozmik aleme yayılması nası mümkün olabilir ki ayrıca …