demişken gercekten yüz yanlış yolu… birinin yüzüne bakarken onda görülen ne onun karekteri nede yaşanmışları sadece bir dizi iç güdü kombinasyonu… kötü alışkanlığımızdan nası vaz geceriz … aslında olay birazda kung fu bilenler için gayet basit .. filmlerden de öğreneceğimiz gözleri bağlı olarak rakibi alt etme tekniği …. onun bizde bıraktığı diğer hislerimizdeki etkileri … neler onlar acaba … kokusu olabilir : gelen o koku bize gecmişden bişeyler hatırlatıyor olabilir … ben mesala anannemi çok değer veriridim … bana onun kokusunu hatırlatacak biri olsaydı herhalde benim için büyük artı puan nı olurdu …. dikkat bu yöntemi bi çiçek türü böcek yakalamak için kullanıyor …. koku demişken herhalde pahalı parfümlerden ziyade the story of a murder filmindeki kokuyu kastetdiğimi anlamışsınızdır .. bi insanın sahip olduğu ve yıkanma ile kurtulamadığı o koku …. kötü ise bir çok insan bunu ağır deodorantlar ile kapatmaya çalışır… belki bu bile insanların samimiyetsizliği için için yeteri bi kanıt olabilir… aşk ten de can imiş fakat … tenin pürüzsüz oluşu dabaşka bi alamettir ilginin derinliği için olması gerektiğinden daha beyaz olması gerektiğindan daha sıcak … aslında bunu görerek anlayabiliriz .. fakat konumuz gözleri bağlı devam etttiği için bu özelliğimzi devre dışı bırakıyoruz… kadın kokusu filmmindeki al pacino misali … gerci o bu duruma mecbur olduğu için bu özelliğinin geliştirmiş ama bizim için de bi o kadar gerekli … gözler olmadan yaşanan bi hayat ne kadar tam sa birini iliklerine kadar mutlu etmeden gecen hayat o kadar tamdır… biz kalan yarımızı tam anlamı ile bulamadıkdan sonra ( ağır roman filmminden aklımda kalan bi şeyi aktarmak istiyorum …. gercekten aşık mısın sorusu ? el cevap : 100 mumluk bi lambaya birkaç sn baktıkdan sonra gözlerini cevir ona … hala onun gözlerini görebiliyor isen … hiç düşünme ver hayatını ona ) ne anlamı var gözlerin görmesinin hep sahte yüzler hep sahte aşkların ışığını görmek … ışık kırılırsa olaylar daha iğrenç görünüyor gözlere…. çirkin olandan güzel bi şeylerin kozmik aleme yayılması nası mümkün olabilir ki ayrıca …
yorumlar
Ilk yazi daha guzeldi..Ayrica erkegin kendi icine bu kadar baktigini sanmiyorum..
bu sefer daha fazla imla hatası var gibi. dikkatim dağıldı, okuyamadım.
Boşluk doldurmaca gibi, negzel.
Bu yazı benim kendi blogumda daha önce yazdığım deneysel bir tür.Bir önceki cümleden secilen bir kelime ile ikinci cümlenin anlamlanmassı gerekiyor.Bu ise her okunulduğunda değişik bir tat veren yazı olmasını sağlıyor.ne anlaşıldığı kişinin haleti ruhiyesine göre değişmeliydi…dedimya deneysel daha geliştireceğim.yazım yanlışlarına daha dikkat etmeye çalışacağım.benimle beraber geliştirmeye katkıda bulunulurasa müteşekkür olurum…
yazılarımı genelde erkekğin içe bakışı üst başlığı altın da topluyacağım.
Gram altın en karlı(şapkalı) olanı bence.
İyi de bunlar benim teee yıllar önce BBC’de izlediğim human being belgesellerinde geçen 3-5 teorinin bozuk imla ile sunumundan ibaret. Oxford Üni’li prof’ların geliştirdikleri teorilerin nesini geliştireceğiz biz burda. Sanki bilim yapılıyor bu sitede.
newton-leibniz teoremini duymuşsundur.freeclack-oxford teoriminide duymaman için ben bir sebeb göremiyorum 🙂 ayrıca kaynağı tam olarak belirtirsen sevinirim .bende kendi bozuk makalemi orjinali ile kıyaslamak isterim. yuvarlak cevaplar biraz yetersiz oluyor.
ya ayıp ediyorsun ama bilim yapılmıyor da bu sitede ne yapılıyor.- hani burada bilim.- ben ne bilim.-okuyayım da bilim.-tutmadım ki bilim.-arkadaşım bilirmi ki ben bilim.-ben her-bir-şeyi bilim.-ben bizmezse kim bilimbilim de bilim.
yazı sahibi beyefendiyi böylesine bilimsel bir konuyu öylesine bir yazıya dönüştürme başarısından dolayı kutlarım. devamını dilerim. karıştırmamamız için numaralandırma hassasiyeti gösterdiği için teşekkürü borç bilirim.daha ne söyleyeyim.ne bilim.
ne diyebilirimki böylesine şeyler elimden gectikden sonra öylesine şeylere dönüşüyor 🙂