bildirgec.org

uncategorized hakkında tüm yazılar

HaYal HaYat…

kopanisti | 17 June 2008 10:37

– seneye emekli olunca, öss ye girecem ben,
– seneye bende giricem tabi katsayı kalkarsa


– aynı yerleri yazarız ne dersin, beraber okuruz
– hıı tamam. Puanımızda aynı tutar zaten
– tutması için ne mümküne yaparız
– bence de bunu yapalım
– evet kesin yapalım hatta ben bunu geçenlerde ölmeden yapılması gereken şeyler listeme ekledim bile.
– bende “ha buraya yazdım” tahtama işaretledim
– tamam o zaman bu günü kaydedelim takvime, saatlerimizi ayarlayalım
– missyon impasıbıl diyosun yani
– evet MI5 diyorum
– o ne acaba?
– misyon impasıbıl bölüm 5
– hıı tamam, son anda uyandım zaten, hoş filmdi
– gerçi daha çekilmemişti ama sen hoş buldu isen çekilecek demektir
– ciddiyim seneye girelim öss’ye
– yau bi satir konuşuyoruz ben gircem, sende girelim dedin ya zaten
– Tamam yav bağırma, içine Hıncal kaçmış senin
– ben mimar olmak istiyorum
– iç mimar, fena olmaz evet
– büyük projelerim var, hepsine hayat vermem lazım
– beni de projene ekle, ortak çalışalım
– tekne iç tasarım
– bir şirket kurarız sonra
– büyük mega yatlar, iç tasarımı
– ben grafiker olayım
– tamam
– yetenek sınavları var, ona mı girsek, çizim yaparak kazanıyorsun, gerçi tuzak hepsi

Mehndi yapımı

herbalist | 17 June 2008 09:57

Dövme bilindiği gibi çeşitli yöntemlerle derinin renklendirme ve desenlendirme işlemidir, tarihçesi ise eski çağlara kadar dayanıyor. Dövmenin Anadolu’da kullanımı da aynı oranda eskidir. Anadolu’da dövme insanlar için çeşitli şeyleri ifade etmekte kullanılıyordu, bunlar; bir aşirete bağlılığı gösterme,nazardan ve hastalıktan korunma, uğur ve tılsım niteliğinde kullanma, süslenme maksatlı kullanım.
Günümüzde bu eski uygulama Anadolu’da geleneksel önemini kaybetmiş ancak büyük şehirlerde giderek yaygınlaşmıştır. Dövme yaptırmaktan çekinenlerin ama merakı olanların tercihi ise Mehndi denilen kına dövmeleri. Bu dövmeler daha çok Hindistan ve Pakistan’da yapılmaktadır. Şimdiler de ise yazlık beldelerin gözdesidir, neredeyse her sokak başında bir tattoo ‘cu görmek mümkündür.
Siz de mehndi seviyor ve yaptırmayı istiyorsanız,bunu evde kendiniz kolaylıkla uygulayabilirsiniz. Dövme, genellikle hint kınası,kına taşı ve oksijenli su ile yapılıyor ancak özgün tarif son derece farklı ve sonuç diğerinden çok daha iyi oluyor (tarafımdan defalarca denenmiştir).
Gelelim yapılışına, gereken malzemeler şunlar; 2 tatlı kaşığı hint kınası, koyu demli çay veya instant kahve, 4 damla karanfil yağı, 5 damla okaliptüs veya çay ağacı yağı, 2 tatlı kaşığı limon suyu.
malzemeleri karıştırarak akışkan ama sulu olmayan bir karışım yapıyoruz ve 2 saat dinlendiriyoruz.

Yokluğun Resmini Yapabilir Misiniz?

hakem78 | 17 June 2008 09:54

Henüz 10 yaşlarında, ilkokul 5. sınıf öğrencisiydim. İki odalı, dedemden kalma, ahşap merdivenli bir evimiz vardı. Tuvalet ve banyosu dışarıdaydı. Bir de çardağı vardı. Yazın, yaşadığımız yer olan Alanya; bilirsiniz aşırı sıcak olur. Ama çardakta oturması, hoş sohbetleri, akşamları serin serin uyuması güzel olurdu.Evimizin akarsuyu yoktu. Duş kelimesinin anlamını, yatılı okula gidince öğrenmiştim. Evimize yakınlarda bir çeşme vardı. Ablamlar ve kardeşimle oradan bidonlarla su taşırdık evimize. Yemekte, içmekte ve temizlikte kullanırdık bu suyu. Çamaşırlar dere kenarına kurulan sıcak su kazanlarında ve taşların üzerlerinde yıkanırdı. Kül ile beyaz çamaşırlar kaynatılır hem bembeyaz olur hem de yumuşacık bir hal alırdı. Yemeklerimiz odun ateşinde, etrafı balçıkla sıvanmış siyah tencerelerde pişerdi. Ocak mı? O da ne? Anneme sorsanız böyle bir cevap verir ya da ateş yaktığı yeri gösterirdi.

Sevgiliye…

etna06 | 17 June 2008 09:54

Her sabah güne gözlerimi açtığımda ilk aklıma gelen sevgili…Uzaklardan esen sesinle doldun yüreğime, hiç ummadığım ve beklemediğim bi anda çıkageldin bana. gönül bahçem seninle şenlendi, kurumuş toprağım yeşerdi. Seninle açtım gözlerimi güne. Seninle doldum seninle var oldum tüm benliğimle.
Öyle mutluyumki sevgilim öyle huzurluyum ki seninle; iyiki benimlesin, iyiki bendesin… Bazen sensiz olduğum bu lanet olası Ankara akşamlarında kendimi dinliyorum. Dalıp gidiyorum senli benli zamanlara… Alıyorum kalemi elime yazıyorum ağaç kokan sayfalara… Seni yazıyorum, aşkımı yazıyorum… Herşey seninle anlamlı, herşey sende güzel; seninle güzel….

Mülksüzler Radyo

Paga | 16 June 2008 15:34

http://mulksuz.net/mulksuz/radio/index.php?option=com_content&view=article&id=1

KÖY ENSTİTÜLERİ

teacher07 | 16 June 2008 15:01

“Köylü efendimizdir” diyen, eylemleri arsında halkçılık bulunan Atatürk’ün, çağdaş kültür ışığını köylere ulaştırmak istemesi pek doğaldır. Bu amaçla Köy Öğretmen Okulları, Halkevleri sağlığında kurulmuştur. Aydınlanma dünya görüşünün baş özelliklerinden, akılcı kültür değerlerinin olabildiğince yayılması gereklidir.

Çağdaş kültürün aydınlığını, toplumun en geniş tabanı olan köylüye kadar ulaşması için; Atatürk’ün sağlığında kurulamayan , devrimlerin devamı olan Köy Enstitüleri bu amaçla kurulmuştur.

Garip Dahi: EİNSTEİN

toz66 | 16 June 2008 15:01

Yaradan, ne garip ve güzel dil çıkaran adamları gönderiyor şu dünyaya… İlginç ve ilginç olduğu kadar da zeki bir adam Einstein.Zeki, hatta dünyanın en zeki adamı. Her zaman dağınık duran saçları, çorapsız giydiği ayakkabıları, aldattığı eşleriyle de bizleri gülümsetebilen bir insan; zeki adam Einstein. 1879 ‘da, Almanya’nın Ulm kentinde Yahudi bir ailenin çocuğu olarak geldi dünyaya ünlü fizikçi. Babası bir elektrokimya fabrikasın sahibiydi. Annesi ise klasik müziği çok seven, b

ilgin bir hatundu… Almanya’nın zorlu eğitiminde, öğretmenin her defasında dediği “Einstein senden adam almaz “ sözleri ve Hitler’in koyu milliyetçiliği, onu İsviçre, İtalya ve ardından Amerika’ya sürükledi. Bir patent bürosunda başladığı çalışma hayatını; Nobel, devlet nişanları, plaketler, sevgi ve özlem sözleri gibi ödüllerle tamamlayıp dünyaya bir çok bilimsel buluş bırakarak gitti sonsuz dünyaya.Einstein’a dair birkaç küçük ama çok ilginç örnek verip geri kalan düşünme payını okuyuculara bırakacağım…