Yaradan, ne garip ve güzel dil çıkaran adamları gönderiyor şu dünyaya… İlginç ve ilginç olduğu kadar da zeki bir adam Einstein.Zeki, hatta dünyanın en zeki adamı. Her zaman dağınık duran saçları, çorapsız giydiği ayakkabıları, aldattığı eşleriyle de bizleri gülümsetebilen bir insan; zeki adam Einstein. 1879 ‘da, Almanya’nın Ulm kentinde Yahudi bir ailenin çocuğu olarak geldi dünyaya ünlü fizikçi. Babası bir elektrokimya fabrikasın sahibiydi. Annesi ise klasik müziği çok seven, b

ilgin bir hatundu… Almanya’nın zorlu eğitiminde, öğretmenin her defasında dediği “Einstein senden adam almaz “ sözleri ve Hitler’in koyu milliyetçiliği, onu İsviçre, İtalya ve ardından Amerika’ya sürükledi. Bir patent bürosunda başladığı çalışma hayatını; Nobel, devlet nişanları, plaketler, sevgi ve özlem sözleri gibi ödüllerle tamamlayıp dünyaya bir çok bilimsel buluş bırakarak gitti sonsuz dünyaya.Einstein’a dair birkaç küçük ama çok ilginç örnek verip geri kalan düşünme payını okuyuculara bırakacağım…Einstein’ın genelde herkes bilir E = mc2 formülünü… Bu formülün bulunuşu ve bulunduktan sonraki işlevi de epeyce tartışılır. Einstein’ın yaşadığı dönem, 2 dünya savaşının zirvede olduğu bir dönemler. Einstein bulduğu E = mc2 formülün gizeminden esinlenerek çalışma yapan Almanların, haberini alan Einstein düşünür ve ABD’ye bu formülün nükleer silahlarda da kullanıla bileceğini, yani atom parçalama olayında rahatlıkla işe yarayacağını söyler. Bunun üzerine ABD; pearl haber da aldığı hezimetin ve acının öcünü

almak istediği için, E = mc2 formülünü kullanarak, Hiroşima ve Nagasaki’yi vurur. Bu atom bombalamasında yüz binlerce kişi ölür. Vurulan yerlerde bir tek canlı kalmaz. Fakat belkide kim bilebilir, düşmanı olduğu Almanya’yı hedef almayan atom bombası fikri, Einstein için artık bir şey ifade etmiyordur, geride yüz binlerce ölü varken… Daha sonraları ABD ile arası bozulan Einstein, ciddi anlamda pişman olmuş olabilir atom bombası fikri için. Başka bir hadisede ise duyanları hayrete düşürecek bir olay gerçekleştirmişti Einstein. Nasıl mı? Ölümünden sonra, ortaya çıkan olaylardan birinde, Einstein’ın FBI’ın takibinde olduğu anlaşılmıştı. Bu istihbarat bilgilerinde ilginç şeylere rastlandı. Einstein’ın ölüm ışınını bulduğu iddia ediliyordu. Ve araştırmalardan sonra görüldüki bu ölüm ışını keşfi doğruydu. Bu ölüm ışını öyle bir aletti ki, metalleri dahi rahatlıkla kesebiliyordu. Yani zamanımızdaki lazer ışınlarının tarihi, Einstein’ın buluşuna dayanıyor.Einstein ile alakalı o kadar çok hikaye, öykü ve bilinmeyen varken, ölümünden 53 yıl geçmesine rağmen hala büyük tartışmalara yol açan Einstein, daha yüzyıllarca kendinden bahsettireceğe benziyor….