bildirgec.org

uncategorized hakkında tüm yazılar

Optik İllüzyonlar – II

tentena | 10 July 2008 11:09

İllüzyon, bir stimulusun yanlış yorumlandığı bir algı yanılmasıdır. Optik İllüzyonlar – I yazıma olan ilgiden sonra bulabildiğim başka illüzyonlarıda yayınlayacağımı söylemiştim. Yine etrafta sıkça görmediğimiz bazı başarılı optik illüzyon örnekleri aşağıdaki gibidir.

Eğri Kule İllüzyonu
Eğri Kule İllüzyonu

Resimlerdeki kulelerin ikiside aynı açıyla eğik durmaktadırlar. Ancak tek bir fotoğraf karesi gibi yanyana tutulduklarında sağ tarafdaki daha eğik gibi görünmektedir.

Renk Algılaması
Renk Algılaması

inanması güç ancak resimdeki pembe karelerin hepsi aynı tondalar. İnanmayanlar photoshop’la test edebilir.

Negatif
Negatif

30 saniye kadar bu resmin ortasına baktıktan sonra açık tek renk bir duvara yada beyaz bir kağıda bakın, bir görüntü göreceksiniz ve siz baktıkça görüntü daha da netleşecek.

Anında Etki
Anında Etki

ortadaki noktaya bakın ve kafanızı ileri geri oynatın; resme biraz hareket katmış olacaksınız!

Güzelliği İçinde Gizli

WATERFAIRY | 10 July 2008 10:59

Dünyada değerli taş işlemeciliği, ülkelerin ekonomisini kalkındıracak seviyede bir sektör haline ulaşmış. Birçok ülkede bu alanda sayısız işyeri faaliyet gösteriyor. Öyle ki, geçen sene Almanya’nın Frankfurt kentinde düzenlenen bir fuara sadece taş işlemeciliği üzerine çalışan 8 bin kişi katıldı.

Günümüzde taş işlemeciliğinin önemi anlaşılır hale gelince bu konuda bir çok eğitim alanı açılmıştır.

Taş işlemeciliği ile ilgili kaynakların çoğalması bu konuya daha fazla ilgi duyulmasına neden olmuştur.

Ülkemiz “taş” cennetidir ancak yüzeye çıkarma ve işleme konusunda biraz daha çalışmamız gerekmektedir.

Zor Oldu Ama Sonunda Kararımı Verdim…

SIMONLIVE | 10 July 2008 10:38

Karar verdim,kararlar almaya,
Karar verdim önceki kararlarımı yok saymaya,
Karar verdim yeni kararlarım ile yani bir hayat yaşamaya…

Sürekli ben kimim, neyim, dünyada ne işim var, ne zaman beni de kefene sarıp toprağa ekecekler diye düşünmemeye karar verdim.

Bu işi başarabilecek miyim, sonuna kadar tamamlayabilecek miyim, kariyer sahibi olabilecek miyim diye düşünmemeye karar verdim.

Hata yapacak mıyım, dilim sürçecek mi, komik duruma düşecek miyim diye düşünmemeye karar verdim.

Şimdi ne yapıyor, beni düşünüyor mu, özledi mi,ne zaman arayacak diye düşünmemeye karar verdim.

Biri Denize Patlamış!!!

GRAFTONCUN | 10 July 2008 09:36

Deniz,güneş ve kızgın kumla buluşmaya karar verdim.Şezlonguma yarı oturur şekilde uzanıp,ayaklarımı da uzattım.Yaşamak bu işte diyerek gözümün önünde sıkılmış olan nar suyumu pipetten gelişini izliyordum.Güneşin kavuruculuğuna tenimi teslim ederken nar suyu ile içimi soğuttum.Kitabımı aldım,okumaya başladım,okurken arada hülyalara daldım daldım geri çıktım.Bu güzel atmosferimi yandaki Teyzemin denizden hışımla eşinin yanına gelmesi bozdu.Teyzem çok sinirlenmiş,aslında eşine durumunu anlatıyor ama “gelinim sen anla” tripleri var.”Birisi denize sıçmış,midem bulandı,bok etrafımda dönüp duruyordu,denizden çıkmak zorunda kaldım,denize patlamış ya helası yok mu buranın ne ayıp”

diye bağırarak hepimize durumu duyurmaya çalışıyordu.”Denize patlamış” sözünden sonra ben kopmuştum ama belli etmemek için kitabımı okuyor gibi yapmak zorunda kaldım.Teyzem öyle kızmış ki bu “boka” susamıyordu.Teyzemi sakinleştirmek zorunda kalan eniştenin ise “yavvv hanım bok bu kimin yaptığını nereden bileceğiz ki,gel otur hele,deniz boku götürür o zaman girersin” dese de teyzemin sakinleşmeye gönlü yoktu.

Oğlu Gülünce Kahrolan Anne

YaMTaR | 10 July 2008 08:56

Oğlu gülünce kahrolan anne ve oğlu
Oğlu gülünce kahrolan anne ve oğlu

Tüm anneler çoçuklarının gülmesini ister ama bu anne oğlu güldükçe kahroluyor, oğlu gülmesin diye çabalıyor. İngiltere’de yaşayan 3 yaşındaki Cadell Hogan beynindeki oluşan hypothalamic hamartoma adlı tümör küçüğü günde 10 kere gülme nöbetine sokuyor. Bu nöbetler ise çoçuğu günden güne ölüme yaklaştırıyor. Doktorlar ise çoçuğun yaşı küçük olduğu için ilaç vermekten başka bir şey yapamıyorlar.
Daha fazla bilgi için tıklayınız.

Gülcemal

serdarsabri | 10 July 2008 08:50

“Ey gülcemal gülcemal
Dört tane direğin var
Aldın gittin yarimi
Ne hain yüreğin var”

– Halk türküsü –

Gülcemal  (nam-ı diğer Germanic)
Gülcemal (nam-ı diğer Germanic)

Kazım Karabekir’in Gülcemal’le Anadolu’ya geçişinin hikayesini kendi hatıratından okuyalım (İstiklal Harbimiz-I) :

“12 Nisan 1335 Gülcemal Vapuruyla akşama doğru İstanbul rıhtımından hareket ettik. Kızkulesiyle Selimiye arasında demirledik. İtilaf memurları kontrol edecekler! Herhangi bir tarafa gidecekler büyük müşkilatla, vesikalarını İngiliz, Fransız üniformalı yerli Rum ve Ermeni askerlerinin envai hakaretine uğrayarak ve rüşvet vererek yapmak kaç zamandır usul olmuş. Vapurlarda bu tasdikli vesikaları olmayanlar hakaretle, dayakla dışarı atılıyormuş! Böyle bir heyet bizim vapuru da aradı. Vesika yaptırmamış şarka giden iki zabit, kömürcü kıyafetine girerek ocak başında görülerek kurtuldular. 13 Nisan sabahı rüzgarlı ve bulutlu bir havada Boğaz’ı çıkarken bir saadet rüzgarı gibi kalbim coşuyordu. Büyükdere önünden geçerken o, 28 Teşrinisani 1334’te Büyükdere’ye çekilmek üzere bulunan İngiliz bayrağının rüzgardan çırpındığını gördüm. Bu sefer gurur duydum. Buna ve Boğaz’ın tarafeynindekilere, “Hepiniz, hepiniz inmeye mahkumsunuz” dedim. Çok seviniyordum. Sanki her düşüncem kuvvet ve her kuvvet muvaffakiyet olmuştu. “Cihan yıkılsa Türk yıkılmaz!” diyordum. Yaverime de programımı anlattım. Sevinçle artık Karadeniz’de yol alıyorduk. Zonguldak, Sinop…17 Nisan’da Samsun’a vardık.”