optik illüzyonlar genelde görsel algılamamızın aldatılmasıyla oluşturulur. Bu sitede en ünlü örnekleri bulunmaktadır. Yazının devamında türkçe açıklamaları bulabilirsiniz.
Blivet
Blivet çözülememiş bir çizim ve gerçekte varolması imkansız bir cisimdir. 3 adet silindirik uç gibi görünen çıkıntılar ortak noktada dikdörtgensel bir hal almaktadır.
Bezold Efekt
Alman bir meteorolog olan Wilhelm von Bezold tarafından adlandırılan bu efekt, renklerin ortam rengine göre farklı görünmesi temeline dayanıyor. Beyaz arkaplandaki kırmızı renk daha açık, siyah arkplandaki kırmızı renk ise daha koyu görünüyor.
Cafe duvarı illüzyonu
Dr.Richard Gregory’nin ilk olarak farkettiği bu illüzyon siyah beyaz briketlerin dizili olduğu bir düzende, yatay ve birbirine paralel çizgilerin eik gibi görünmesine dayanıyor. İllüzyonu yaratmak için 2 püf nokta var. Birincisi; briketlerin etrafı “mortar” denilen gri çizgiyle çevrili olmalı çünkü bu siyah ve beyaz arasındaki geçiş rengi. İkincisi; aynı renkteki briketler aynı sütunda sağlı sollu kaydırılarak belli bir düzene göre yerleştirilmeli.
Chubb illüzyonu
sunuma bagli olarak kontrast farkliligi gosteren bu illüzyonda, düşük kontrastlı bir öbek tekdüze bir arkaplanda yüksek kontrastlı görünüyor, halbuki yüksek kontrastlı bir arkaplanda olduğu gibi düşük kontrastlı görünüyor.
Ebbinghaus illüzyonu
göreceli büyüklük algısına yönelik bir illüzyon. çevresi daha büyük disklerle çevrili olan turuncu disk, çevresi daha küçük disklerle çevrili olana göre daha küçük görünüyor, halbuki iki turuncu diskde aynı büyüklükte.
Fraser spiral illüzyon
hatalı spiral veya burkuk sicim olarak da adlandırılabilen bu illüzyon, birbiriyle örtüşen siyah yay parçacıklarının görünürde bir spiral oluşturmasıyla meydana gelmektedir. Ancak bu yay parçacıkları birleştiğinde ortak merkezli bir çember oluşturmaktadırlar, bu da imkansız bir spiral demektir.
Hermann Grid illüzyonu
1870 yılında Ludimar Hermann tarafından kazara farkedilen bir illüzyon. Siyah bir arkaplan üzerine ızgara şekşinde çizilen beyaz (veya çok açık tondaki renkler) ızgarada ki parçaların kesişim noktalarında ortaya çıkan gri hayalet lekeler, doğrudan kesişim noktasına bakıldığında yok olmaktadır.
Hering illüzyonu
1861 yılında Alman fizyolog Ewald Hering tarafından keşfedilen bu illüzyonda dik kırmızı çizgiler birbirine paralel iki doğru parçasıdır. Ancak arkaplanda ki açılı çizgilerin yanlış bir derinlik algılayışı ve perspektif oluşturmasıyla dışa doğru boğumlu görünmektedirler.
İmkansız Küp illüzyonu
Bu illüzyon Necker küpü olarak adlandırılıyor ve insan gözünün 2 boyutlu çizimleri bazen 3 boyutlu cisimler halinde görebilmeleri yanılgısına dayanıyor. Kağıt üzerine çizilen 2 boyutlu bir küp şeklinin her bir kenarına 3.boyut katarak onları sert ve kalınlık sahibi birer kenar gibi çizersek ortaya bu imkansız küp çıkmaktadır.
İzometrik illüzyon
iç-dış illüzyonu olarak da adlandırılan bu anlaşılması güç figür çift yönden istikrarlıdır. orta çizginin dışa veya içe bir çıkıntı yapması muhtemeldir, nasıl görmek istiyorsak o şekilde görürüz.
Jastrow illüzyonu
Bu illüzyon 1889 yılında Amerikalı psikolog Joseph Jastrow tarafından farkedildi. şekilde görünen iki parça özdeştir ancak alttaki daha uzun görünmektedir çünkü üsttekinin sol iç bükey köşesi alttakinin sol dış bükey köşesine denk getirilmiştir.
Kanizsa üçgeni
bu illüzyon 1955 yılında italyan bir psikolog Gaetano Kanizsa tarafından farkedilmiştir. Görüntüde beyaz eşkenar bir üçgen görülmektedir, ancak öyle birşey çizilmemiştir.
Lilac Chaser
Eflatun takipçisi olarak adlandırabileceğimiz bu görsel illüzyon Pac-Man efekt olarakda bilinmektedir. 12 adet silik eflatun (pembe yada macenta da olabilir) disk bir çember oluşturacak (saatin rakamları gibi) şekilde dizilmiştir. gri arkaplan üzerine merkeze siyah bir artı çizilmiştir. eflatun diskler saatin ters yönüne doğru birer birer yanıp söner; ilk disk 0.1 saniyeliğine, sonraki 0.125 saniyeliğine vs. gözlemci 20 saniye boyunca ortadaki artıya baktıktan sonra eflatun disklerden oluşan çemberi yeşil bir şeridin dolaştığını ve eflatun dikslerin yok olduğunu görür.
Hareket illüzyonu
optik illüzyonların en eğlencelilerinden olan hareketli illüzyonlar etkileşim halindeki renk kontrastları, şekillerin kullanılışına dayalı olarak statik görüntülerin hareket halindeymiş gibi görünmesi temeline dayanır. Bu linkten resme büyük boyutta bakınız!
Necker Küpü
Daha öncede bahsettiğimiz bu Necker küpünün özelliğinden birkez daha detaylı bahsedelim. İsometrik perspektifle çizilen (yani hepimizin kağıda çizdiği basit küp figürü) bu küpde 3-boyutta birbirine paralel kenarlar kağıt üzerinden birbirine paralel doğrular olarak çizilir ve iki doğru kesiştiği zaman 2-boyut bize hangisinin önde hangisinin geride durduğunu gösteremez. Böylece şeklin içe doğru mu girdiğini dışa doğru mu çıkıntı yaptığını bilemeyiz. Bu duruma çoklu-kararlılık denir.
Orbison illüzyonu
1939 yılında psikolog William Orbison tarafından tanımlanan bir illüzyon. Arkaplan yüzünden bir perspektif oluşmuş gibi görünüp, ortadaki kare şekli bükük ve seğirtik durmaktadır. Bu sağlayan şey arkaplan çizgilerinin karenin kenarlarıyla birleştiği yerlerde bıraktığı çakışma izlenimidir. Bu illüzyon Hering ve Wundt illüzyonlarının farklı bir versiyonu olarak kabul edilebilir.
Poggendorff illüzyonu
1860 yılında alman fizikçi Johann Poggendorff tarafından keşfedilen bu illüzyon beynin diagonal çizgileri ve yatay, dikey kenar şekillerini algılayışına dayanmaktadır. birinci şekilde siyah ve kırmızı çizgiler gri bir dikdörtgen tarafından örtülmüş olup, mavi çizgi kırmızı çizgi yerine siyah çizginin devamı olacak şekilde konuşlanmıştır. Ancak ikinci şekilde durumun böyle olmadığı görülmektedir.
Adelson’s dama tahtasında gölge illüzyonu
Görüntüde siyah-beyaz karelerden oluşan dama tahtası üzerinde duran yeşil bir silindirin tahtayı diagonal ortadan kesecek şekilde düşen gölgesi görülmektedir. Bu görüntüde gölgedeki beyaz bölgenin tonu (B karesi) ışıktaki siyah bölgenin tonuyla (A karesi) aynıdır. Ancak illüzyon sonucu A ve B karelerinin renk ve tonları çok farklı görünmektedir.
Beyaz illüzyon
Bu illüzyon farklı çevreler içerisinde aynı parlaklıktaki renklerin farklı görünebileceği temeline dayanmaktadır. Gri bloklar tamamen aynı parlaklığa sahip olmalarına rağmen; siyah şeritin içindekiler daha açık, beyaz şeritin içindekiler ise daha koyu görünmektedirler.
Zöllner illüzyonu
Bu figürde uzun diagonal siyah çizgiler her ne kadar öyle görünmesede birbirlerine paraleldirler. bu çizgilerin üzerlerindeki küçük çizikler farklı bir derinlik algısı yaratmaktadırlar, Wundt etkisinde olduğu gibi. Bu derinlik algısında ki oyun, çizgilerin bazı uçlarının birbirlerine daha yakın bazılarının daha uzak olduğunu göstermektedir bizlere.
yorumlar
güzel bir yazı
Eline sağlık
bence de.
elinize ve emeğinize sağlık, bazı optik ilüzyonları bilmiyordum, güzel çalışma olmuş
iyi çalışma teşekkürler
hepinize teşekkürler!! çok fazla illüzyon var böyle. en iyilerini seçmeye çalıştım.. birkaç tane daha bulduğum oldu sonradan, onlarıda hazırlayabilirsem yayınlarım severek..
eline sağlık, ben de beğendim. tuttum ama olmadı..
Nani nani klibi icin tiklayin.
Kusura bakmayin bu klibi Akoni icin koydum:)
hani bazen nasıl oluyor da oluyor diyoruz ya? ne güzel örnekler bunlar.
güzel çalışma.
İllüzyonların bir kısmı aldanış değildir. Beyindeki çoklu gerçeklik sistemine giriş için kapılardır. Örneğin rüyalarda yaşarız, kişi arkadaşımızdır ama aslında kardeşimizdir. Bir değişim olmamasına karşın farklı gerçeklikler aynı anda yaşanır. Kanizse küpünde olduğu gibi bir küp bazen iç bazen dış görünür, beynin farklı alanları aydınlanarak anlamlandırma yapar. Kişi çizgi ve çubukları anlamlandırırken beynin birden fazla bölgesi aktiv olduğunda daha doğrusu aynı anda aktif olmak istediğinde oluşan çelişkiden meydana gelen bir algı çatışmasıdır ve aslında bilinçaltı için olağan bir iletişim dilidir.İnsanlar günlük hayatlarında optik illüzyon deyip geçtiğimiz bu algı bozulması sanılan çoklu durumları kabul edemezler. Beyin tekil gerçeklik üzerine inşa edilmiş bir dünya modeli üzerinde yaşamaktadır.Bu nedenle insan beyninin koan yapısına uygun gelişmiş düzlemi kullanılamamaktadır.Özellikle quantum fiziği bile gerçek dünyanın çoklu gerçeklik üzerine inşa edildiğini bize ispatlamışken nasıl oluyorda tekil gerçekliği algılıyoruz sorusu önemli bir sorudur. Belki de bir çok merkezden alınan algıdan sadece birisine sabitlemeyi öğretiyoruz çocuklarımıza.Bu tekil algı yaklaşımı beyin kürelerimizin gün içindeki etkinliği ele geçirme savaşlarında da yaşanır. Beynin iki yarımküresinin bakış açısı / algı farklılıkları -sanatsal ve analitik yaklaşım gibi- farklı dünyaları sunar.Optik yanılgıların sadece küçük bir kısmı göz sinirleri üzerinde kalan hayalet görüntü ile ilgilidir.Büyük çoğunluğu kapısında gezdiğimiz “olanaklar”dır.
“Belki de bir çok merkezden alınan algıdan sadece birisine sabitlemeyi öğretiyoruz çocuklarımıza.”algı meselesinin eğitimle ilgili olduğuna inanıyorum. beyin, özellikle belli yaş grubundaki çocuklarda, şekillendirilmeye o kadar müsaitki. insanlar bazen gördükleri şeyin bir optik illüzyon olduğunu bile farkedemiyor. ancak biri bak bu böylede görünür böylede görünür demedikçe gördüğü ve algıladığı tek halin doğru/gerçek olduğunu düşünüyor/inanıyor.
doğruluğuna inanıyorlardır bence. beyni tek yönde güdülmüş kişiler inanç insanıdırlar, düşünmek korkutucu olabilir. herşey doğru ve yanlışdan ibarettir illaki, gerçeklik olgusu bazen inanılması güç olandır onlar için.
gözüm bozuldu:)
müthiş,bu konu ile ilgili ne ararsan burada var.harika.
yazının devamı anasayfada yayınlanmadı, bu linkten ulaşabilirsiniz.
ikinci çalışmanıza da baktım ikisi de güzel olmuş,tebrik ederim.
güzel araştırma elinize sağlık.
süper bir çalışma olmuş.tebrik ederim.
Böyle şeylere hep meraklıyımdır…
gözüm yoruldu yahu 🙂
çok güzel bir yazı ve çok güzel ahkamlar bunları bir arada görmek neredeyse imkansız oluyor bazen.sağlıklı bir yazı!
geçmiş olsun hasta olan mı aranızda.Emeğine sağlık.TUTUM GİTTİ.HAMİYETLERİN YÜCELSİN.
bilgiler için teşekkürler.ilansahibindenemlakikinci elaraba