bildirgec.org

tim berners lee hakkında tüm yazılar

bugünkü interneti onlara borçluyuz

maydesign01 | 06 July 2010 16:31

İnternetin hızla gelişmesine büyük katkıda bulunan büyük insanları kısaca tanıyalım.

tim berners-lee : w w w nin mucidi

tim berners-lee www'nin mucidi
tim berners-lee

marc andreessen: netscape in kurucusu

marc andreessen
marc andreessen

brian behlendorf:apache web server ın geliştirici

Dünyanın En Ünlü 10 Hacker’ı

angelsdemos | 10 December 2009 10:18

Dünya tarihinde birçok hacker mevcut.Fakat hepsi o kadarda popüler değil.Aralarında apple‘ın kurucusu , linux‘u yaratan kişi, www ve http sistemini icad eden kişilerinde bulunduğu dünyanın en popüler hackerları ;

Jonathan James

18 yaş altı bilişim suçlarından tutuklanan ilk sanık.16 yaşında ABD Savunma Bakanlığına Backdoor yerleştirip , Nasa‘dan 1.7 milyon dolarlık program çaldı.Sonuçta 10 yıl ceza aldı fakat 6 ay içerde kaldı.Bilgisayara dokunması yasaklandı.

İnternetin kurucusu

ilkindurak | 30 March 2009 15:01

Tim berners-lee dünyayı kasıp kavuron internet teknolojisinin mucidi ve www’nin kurucusudur.Webin babası sıfatına layık görülmüştür.Aynı zamanda w3c’nin kurucusudur.İlk ağ tarıyıcısını Tim berners-lee yapmıştır.O olmasa halimiz ne olurdu bilmiyorum. Detaylı bilgi için TIKLA

bay elmanın ibret dolu yaşam öyküsü

breakingbad | 12 January 2009 16:38

apple
apple

bay elma, suriyeli Abdulfettah ve amerikalı joanne’nin üniversite yıllarındaki gayr-i meşru bir ilişkisi sonucu dünyaya geldi. joanne üniversite mezunu bir çifte çocuğu evlatlık olarak vermek istiyordu. lakin pek de talibi çıkmayınca yoksul bir çifte üniversite okutmak şartıyla bay elmayı evlatlık olarak verdi.

bay elma o kadar fakirdi ki okula gelirken yanında sadece elma getirebiliyordu. bu elma onun ileride kuracağı milyar dolarlık şirketinin ismi olacaktı aynı zamanda.

internette en çok sansür uygulayan 10 ülke

xerre | 03 November 2008 12:35

1989 da Tim Berners-Lee, internetin bugünkü halini almasını sağlayan, HTML adlı Metin işaretleme dilini buldu. Bunu dünyaya sunmasındaki temel amaç, biliginin hypertext (zengin metin) dokümanları aracılığı ile özgürce paylaşılmasını sağlamak idi.

geçen neredeyse 20 yıl boyunca hızla gelişen web, birçok ülkede amacına uygun kullanılsa da, bazı ülkelerde sekteye uğradı. ağda yer alan bilginin akışını kontrol etmek adına sansürlendi, erişme engellendi.

aşağıda en çok tartışmaya yol açan ve internetini en fazla sansürleyen 10 ülke listeleniyor:

10 – Pakistan
2000 yılında internet’te sansür uygulamaya başlayan pakistanın asıl hedefi anti-islami içerikti. internet içeriğini bu şekilde konrol etmeyi beğenmiş olacaklar ki, zamanla sansür alanlarını da arttırmışlar.

9 – Myanmar
Myanmar, ağır insan hakları ihlalleri ile tanınan bir ülke. hal böyle olunca açık ve güvenilir bir internet beklenemiyor. Myanmar nüfusunun %1’i internet kullanıcısı ve onlar da sıkı bir gözetim altındalar.

Web sitelerine güvenmek…

fool | 28 September 2008 11:09

İnternetin yaratıcısı Tim Berners-Lee ilginç bir teklifte bulundu: hangi sitelere güvenip güvenmeyeceğimize dair bir çeşit değerlendirme sistemi.

World Wide Web Foundation‘ın toplantı konuşmasını yapan Berners-Lee Büyük Hadron Çarpıştırıcsının dünyayı yok edeceği gibi haberlerin internet aracılığıyla hızla yayılmasından ve bunun önüne geçile bilmemesinden korktuğunu söyledi. Bu nedenle web sitelerine güvenirlik etiketi vere bilen yeni sistemlere ihtiyaç olduğunu belirti.

Atlas projesi evrenin sırlarını çözebilecek mi?

kursatt | 30 June 2008 09:01

İnsanoğlunun yaklaşık 1 milyon yıldır yeryüzünde olduğu tahmin ediliyor. Yeryüzündeki bu uzun ömrümüze rağmen maddenin tam olarak ne olduğu keşfedilemedi. Atom denilen parçacıkların varlığının bulunması maddenin üzerindeki esrarı bir parça kaldırdıysa da atomu oluşturan parçacıkların ne olduğu, atom içerisindeki hareketleri, momentumları problemler çözüm bekliyor. Bu problemlere çözüm bulmak için 20. yüzyılda yeni yeni gelişen bir bilim olan parçacık fiziği, maddenin yapısını oluşturan bu tanecikler arasındaki ilişkiyi konu alır.
Günümüzde parçacık fiziğinin en önemli deney parçası hızlandırıcılardır. Maddenin yapısının derinlerine inmek için hızlandırıcı adı verilen deney düzenekleri kurulmasının en iyi yol olduğu Ernest Lawrance’ın kiklotronu icadından sonra anlaşıldı.

Ernest Lawrance
Ernest Lawrance

Ancak hızlandırıcılar öylesine büyük ve pahalıydı ki Avrupa’nın bu düzenekleri tek başına kurması ve bu teknolojiyi elde etmesi ancak 20. yüzyılın 2. yarısında gerçekleşti. Avrupalı fizikçiler 1954’te İsviçre Cenova’da merkezi bir laboratuar kurmaya karar verdiler ve böylece CERN (Conseil Européen pour la Recherche Nucléaire) kurulmuş oldu. Bu tarihten sonra CERN yüksek enerji fiziğindeki teknik ve bilimsel gelişmelerde başrolü oynamaya başladı. CERN ‘in kurulmasından sonra parçacık fiziği bilgilerimiz hızla gelişti ve pek çok atomaltı denilen parçacık keşfedildi.

CERN logosu
CERN logosu

Hızlandırıcılarda parçacıklar elektromıknatıslarla hızlandırılıyor ve bir engele çarptırılıyorlardı. Çarpmışmadan sonra etrafa saçılan parçacıkların momentumlerı ölçülerek veriler toparlanıyor ve inceleniyordu. Büyük hızlandırıcılar macerasının başlamasından hemen sonra fizikçiler fark ettiler ki hızlandırılmış bir parçacık demeti sabit bir hedefe çarptığında, enerjinin çoğu hedefin geri tepmesinde harcanıyor ve asıl amaç olan parçacık çalışmaları ve parçacıkların etkileşim araştırmaları için geriye sadece küçük bir yüzde kalıyor, bu da gerçekçi sonuçlar vermeyebiliyordu. Bunun yerine eğer iki parçacık demeti birbiriyle kafa kafaya çarpıştırılırsa geri tepme için hiç enerji harcanmayacak, tüm enerji deneye kalacaktı. Bu düşünce ile çarpıştırıcı denilen deney düzenekleri kullanılmaya başlandı ve çarpıştırıcılar, atom hakkındaki bilgilerimizi sınırların çok ötesine taşıdı.

LHC'deki mıknatıslar....
LHC’deki mıknatıslar….

Diğer laboratuarlar elektronları çarpıştırmaya yoğunlaşırlarken, CERN protonlar üstünde çalışıyordu. Bu elektron çarpıştırmaya göre daha zor ve yüksek teknoloji isteyen bir işti. Ancak CERN fizikçileri pek çok teknolojik zorluğun da üstesinden gelerek ilk proton-proton kafa kafaya çarpışmasını 1971 yılında gerçekleştirdiler.
Dünya parçacık fiziği tarihinde çok önemli bir yerde bulunan CERN’in bu gün 20 asil ve Türkiye’nin de aralarında bulunduğu 8 gözlemci üyesi vardır.
CERN’de yüzlerce bina, 3000 kişilik destek personeli ve nöbetleşe kısa süreler için çalışan 2500 kadar fizikçi vardır. Bunlardan 100 kadarı teorik fizikçilerdir. Diğerleri ise, teorisyenlerin fikirlerinin tecrübe edildiği deney düzeneklerinin (mekanizmalarının) projelerini hazırlayan, yapımını sağlayan ve deneyleri yürüten tatbikatçılardır.
CERN, parçacık fiziği alanında olduğu gibi günlük hayatın daha çok içinde yer alan bazı buluşlarda da etkili olmuştur. Örneğin; web kavramı, CERN’de bir bilgisayar programcısı olan Tim Berners Lee’nin HTML adlı bilgisayar dilini bulup geliştirmesiyle oluşmuştur.

çarpışma sonrası parçacıkların hızını ölçecek dedektör
çarpışma sonrası parçacıkların hızını ölçecek dedektör

alan adı piyasası kimin elinde?

osmanoktay06 | 05 February 2008 18:15

hiç merak ettinizmi oyun.com, kitap.com.tr gibi pek çok jenerik alan adını tarayıcımıza yazdığımızda sedo ya da farklı domain parking siteleri ile neden durmadan karşılaşırız? pek çoğumuz bu kadar “jenerik” bir alan adımız olsa hemen satışa sunarız diye düşünmez miyiz? fakat yaptığım ufak çaplı bir araştırmaya göre bu “tam jenerik” alan adları piyasasını ellerinde tutan türk ve yabancılar bu alan adlarını şu an için satmayı düşünmüyorlar. peki bu piyasa kimlerin elinde? birçokları için idol olabilecek ve ellerinde oldukça fazla sayıda alan adı bulunduran bu kişiler kimdir ne iş yaparlar nerede ve nasıl yaşarlar bununla ilgili çok fazla bilgimiz olmasada birkaç örnek verebiliriz. Örneği jenerik alan adı piyasasının türkiye’deki öncüleri kıvılcım istanbulluoğlu ve murat yıkılmaz her ikisinin de elinde 100.000’lerce alan adı var diyebiliriz ben bile pek çok kez whois aramalarımda isimleriyle karşılaşmışımdır. örnek liste ve örnek alan adları ise şöyle:

Kıvılcım İstanbulluoğlu:
hakkında hiçbirşey bilinmemekle birlikte whois yapanların en çekemediği isimdir denilebilir. burada bir liste vermek anlamsız. çünkü neredeyse türkçemizde anlam taşıyan tüm alan adları bu kişiye aittir denilebilir.