bildirgec.org

kursatt

11 yıl önce üye olmuş, 7 yazı yazmış. 0 yorum yazmış.

Yapay Sinir Ağları

kursatt | 22 February 2010 12:07

PES 2010
PES 2010

eğer sıkı bir pes oyuncusuysanız pes 2010 çıkmadan yayınlanan şu video’yu görmüş olmalısınız. video’da

peki pes 2010’da üzerinde durduğumuz noktalar nelerdi, bir göz atalım. takım stratejisi; pes 2010’da yaptığımız en büyük gelişme yapay zeka oldu.

diyordu. devamında 8 kaydırma çubuğu ile takım stratejisini 0-100 arasında ayarlayabileceğimiz ve oyunu almamız gerektiği söyleniyordu. peki neydi bu yapay zeka? konami mühendisleri ne yapmıştı da 8 kaydırma çubuğu ile takımımızı daha “akıllı” oynatabiliyorduk?

PES 2010
Yapay ağlar

eminim yapay zekanın ne olduğu konusunda fikriniz vardır ama anlatımımın bütünlüğü açısından birkaç yetkin tanım vermem gerektiğini düşünüyorum.
yapay zeka ile ilgili tanım araştırmasına girdiğinizde iki seçenekle karşılaşırsınız. yapay zeka (artificial intelligence) ve yapay sinir ağları (neural networks). aslında ikisininde ilgilendiği şey aynıdır ancak “yapay zeka” daha yüzeysel bir kavram iken “yapay sinir ağları” ne olduğu hakkında biraz daha fikir verir. çünkü yapay zeka demek; yapay (doğadaki örneğine benzetilerek insan eliyle yapılmış) sinir (hayvansal organizmalarda duyuları taşıyan beyazımsı teller) ağları (yaygın şebeke) demektir.

qu-bitler ve silikon çiplerin geleceği

kursatt | 07 September 2009 12:16

“bir gün silisyum bazlı ciplerin yerini karbon bazlı cipler aldığı zaman aklımızdan geçen bir resmi önümüze getiren teknolojiyi düşünebiliriz”

demişti Microsoft patronu bill gates The Road ahead (önümüzdeki yol) kitabında…

the road ahead
the road ahead

bu yazıdaki silikon kristallerine gömülü fosfor atomları da başka bir senaryo elektronik çiplerin geleceği için.

Silisyum Yongalar
Silisyum Yongalar

ancak kesin olan bir şey var ki o da bir gün silisyum bazlı ciplerin de tarihe gömüleceği. çünkü artık bunların daha fazla geliştirilemeyeceği görülmeye başladı. 5 yıldan bu yana mikroçiplerin üzerinde iki misli artış gösteren transistorlarla birlikte, işlem kapasitesi de 18 ayda bir aynı oranda güçleniyor. ancak teknoloji insanlarının düşüncelerine göre mikroçipler, 2020 yılından önce daha fazla geliştirilemeyecek. çünkü üzerlerinde yalnızca çok az sayıda elektron barındırabilecek kadar küçülecekler. yani kullanım sınırlarına gelinecek. silisyum çipine veda ettikten sonra yerine ne gelecek peki?

10 şık tasarımlı e-ticaret sitesi

kursatt | 03 August 2009 15:32

ticarette ürününüzün kalitesi çok sunumu ve reklamı önemlidir derler. Böyle olmasa e-ticaret sitesi tasarlamak profesyonellik gerektirmezdi zaten. işte hakkını vere vere tasarlanmış 10 güzel e-ticaret sitesi:

Brand Neusense
Brand Neusense

google tarayıcının suyunu çıkardı: native client teknolojisi

kursatt | 27 July 2009 20:00

Google‘ ın kendi standartlarını koymaktaki inadını bilmeyen yoktur. Bu inada rağmen tüm kullanıcıların sempatisini de kazanabilmiş olması google’ı başarılı yaptı. Şimdi ise iddialı bir uygulamayla sektördeki ağırlığını artırmaya çalışıyor gibi görünüyor. Native Client uygulamasıyla işletim sisteminin ekranından tarayıcınıza taşınacaksınız. Çünkü Native Client PC’nizin çalıştırdığı bağımsız uygulamaların tercihi olan C ve C++ gibi dillerle yazılmış programların tarayıcı üzerinden çalıştırılabilmesini sağlıyor.

Eğer her şey google’ın planladığı gibi gerçekleşirse gelecekte görüntü düzenleme, sözcük işleme ya da ileri grafiklere sahip aksiyon oyunları için ayrı programlar kurmanız gerekmeyecek.
Native Client kodu makine diline çevirerek RAM’de saklıyor ve işlemci tarafından erişilmesine izin veriyor. Böylelikle web uygulamaları işlemci üzerinden çalıştırılıyormuş gibi oluyor ve çok yüksek performans elde edilebiliyor. Hatta Native Client, çoklu iş parçalarının eşzamanlı işlenmesini destekliyor. Bunun için google, Quake oyun motorunu Native Client ile tarayıcı üzerinden çalıştırdı ve tek başına çalışan sürümüyle kıyasladı. Sonuç mükemmel ve hiç bir fark oluşturmadı. En kötü senaryoda bile performans kaybı %5’i geçmiyor. Actionscript gibi diller bile bu denli karmaşık programlı dönüştürecek kadar yüksek performanslı değiller.

Microsoft Kampüs Turu

kursatt | 08 July 2008 08:32

Microsoft’un Redmond daki genel merkezi dev yazılımların geliştirdiği önemli bir labratuar konumunda. Tarihte transistörü icad ederek büyük bir iz bırakmış olan Bell Laboratuarı kadar önemli bu merkezin içinde neler var, programcılar nerlerde çalışır, ne yer, ne içerler Bu site Microsoft’un bu gizemli kampüsü hakkında ayrıntılı olmasa da bir parça bilgi ve resimlere yer vermiş. 2004 tarihli bu yazıda, Microsoft’un bloggerlarından olan Robert Scoble un da ofisiyle ilgili bir kaç resim var.

Atlas projesi evrenin sırlarını çözebilecek mi?

kursatt | 30 June 2008 09:01

İnsanoğlunun yaklaşık 1 milyon yıldır yeryüzünde olduğu tahmin ediliyor. Yeryüzündeki bu uzun ömrümüze rağmen maddenin tam olarak ne olduğu keşfedilemedi. Atom denilen parçacıkların varlığının bulunması maddenin üzerindeki esrarı bir parça kaldırdıysa da atomu oluşturan parçacıkların ne olduğu, atom içerisindeki hareketleri, momentumları problemler çözüm bekliyor. Bu problemlere çözüm bulmak için 20. yüzyılda yeni yeni gelişen bir bilim olan parçacık fiziği, maddenin yapısını oluşturan bu tanecikler arasındaki ilişkiyi konu alır.
Günümüzde parçacık fiziğinin en önemli deney parçası hızlandırıcılardır. Maddenin yapısının derinlerine inmek için hızlandırıcı adı verilen deney düzenekleri kurulmasının en iyi yol olduğu Ernest Lawrance’ın kiklotronu icadından sonra anlaşıldı.

Ernest Lawrance
Ernest Lawrance

Ancak hızlandırıcılar öylesine büyük ve pahalıydı ki Avrupa’nın bu düzenekleri tek başına kurması ve bu teknolojiyi elde etmesi ancak 20. yüzyılın 2. yarısında gerçekleşti. Avrupalı fizikçiler 1954’te İsviçre Cenova’da merkezi bir laboratuar kurmaya karar verdiler ve böylece CERN (Conseil Européen pour la Recherche Nucléaire) kurulmuş oldu. Bu tarihten sonra CERN yüksek enerji fiziğindeki teknik ve bilimsel gelişmelerde başrolü oynamaya başladı. CERN ‘in kurulmasından sonra parçacık fiziği bilgilerimiz hızla gelişti ve pek çok atomaltı denilen parçacık keşfedildi.

CERN logosu
CERN logosu

Hızlandırıcılarda parçacıklar elektromıknatıslarla hızlandırılıyor ve bir engele çarptırılıyorlardı. Çarpmışmadan sonra etrafa saçılan parçacıkların momentumlerı ölçülerek veriler toparlanıyor ve inceleniyordu. Büyük hızlandırıcılar macerasının başlamasından hemen sonra fizikçiler fark ettiler ki hızlandırılmış bir parçacık demeti sabit bir hedefe çarptığında, enerjinin çoğu hedefin geri tepmesinde harcanıyor ve asıl amaç olan parçacık çalışmaları ve parçacıkların etkileşim araştırmaları için geriye sadece küçük bir yüzde kalıyor, bu da gerçekçi sonuçlar vermeyebiliyordu. Bunun yerine eğer iki parçacık demeti birbiriyle kafa kafaya çarpıştırılırsa geri tepme için hiç enerji harcanmayacak, tüm enerji deneye kalacaktı. Bu düşünce ile çarpıştırıcı denilen deney düzenekleri kullanılmaya başlandı ve çarpıştırıcılar, atom hakkındaki bilgilerimizi sınırların çok ötesine taşıdı.

LHC'deki mıknatıslar....
LHC’deki mıknatıslar….

Diğer laboratuarlar elektronları çarpıştırmaya yoğunlaşırlarken, CERN protonlar üstünde çalışıyordu. Bu elektron çarpıştırmaya göre daha zor ve yüksek teknoloji isteyen bir işti. Ancak CERN fizikçileri pek çok teknolojik zorluğun da üstesinden gelerek ilk proton-proton kafa kafaya çarpışmasını 1971 yılında gerçekleştirdiler.
Dünya parçacık fiziği tarihinde çok önemli bir yerde bulunan CERN’in bu gün 20 asil ve Türkiye’nin de aralarında bulunduğu 8 gözlemci üyesi vardır.
CERN’de yüzlerce bina, 3000 kişilik destek personeli ve nöbetleşe kısa süreler için çalışan 2500 kadar fizikçi vardır. Bunlardan 100 kadarı teorik fizikçilerdir. Diğerleri ise, teorisyenlerin fikirlerinin tecrübe edildiği deney düzeneklerinin (mekanizmalarının) projelerini hazırlayan, yapımını sağlayan ve deneyleri yürüten tatbikatçılardır.
CERN, parçacık fiziği alanında olduğu gibi günlük hayatın daha çok içinde yer alan bazı buluşlarda da etkili olmuştur. Örneğin; web kavramı, CERN’de bir bilgisayar programcısı olan Tim Berners Lee’nin HTML adlı bilgisayar dilini bulup geliştirmesiyle oluşmuştur.

çarpışma sonrası parçacıkların hızını ölçecek dedektör
çarpışma sonrası parçacıkların hızını ölçecek dedektör