bildirgec.org

tekamül hakkında tüm yazılar

topraklanıyorum

admin | 10 February 2010 11:35

Topraklanmak önemli mevzu. Merkezlenmek. Gaia’nın köküne tohumlarımı bırakacağım, gitmeden önce. Karar vermiştim, heves geldi şimdiyse. Duanın çok etkisi var tabii.

Sabah ıslanan yüzümü yağmurun altında hissettim, Tanrıyı hissettim, şükrettim, bininci kez.

Yıllardır sordum neden varım, niye, neden, yaşam niye, neden bu hikaye, niye bu sorumluluk? Bıla bıla; buldum! Şükür. Rüzgarın esmesini tenimde hissetmek ve üşüsede ayaklarım bir kış gününde ayaklarımının üşüdüğünü dahi hissedebilmek içinburadayım. Buradayım. Daha ötesi yok. Anlam burada.

karma temizleme orucu

admin | 09 February 2010 11:19

www.crystalinks.com/karma1
www.crystalinks.com/karma1

Karmamı temizliyorum. 20 gün oldu, düşünüyorum. Ocak 20’ idi, ‘Şubat başı başlasam güzel olur’ dedim. Baktım Şubat 10 olmuş. ‘Nereye kadar erteliyorsun?’ dedim. Bu sabahtan başladım. Dua ettim. Niyette neden karmamı temizleme işine giriştiğime değindim ve yardım istedim. En sonda da karmamı temizlenmesini diledim.

Asıl Olan Nedir?

admin | 08 February 2010 09:42

Sol yanımda sızı mı sızı. Neyin yokluğu? Benim artık ben olmayışım mı, çoktan benden vazgeçmem mi; yoksa senin bende olmaman mı, olmamayı istemen ve benim bunu bilmem mi? Neyin yokluğu? Kırmızının mı, yoğun bir coşkunun varlığının hayatımda olmayışı mı, bu iç tepinmelerin sebebi eylemi?

Yoksa özde ben bu muyum? Hiç çırpınmaya çalışmamalı mı asıl? ‘Asıl olan nedir?’ meselelerini aşıp, özde olanı bulmak ne zormuş oysa…

Bize ne öğretildi daima, oku, iş sahibi ol, evlen, çocuk yap, ev araba al, bunlardan birkaç tane daha al, çocukların için aynı zımpırtı devamını düşün ve bunu da güven altına al, torunun olsun, sonra emekli ol ve bir yazlık mekana taşın; işte hayat bu. Bu mu? Peki, benim iç çırpınışlarımın dermanı nerede, eğer buysa? Nerede onca öğreti?

hız arttı, son devre

admin | 05 February 2010 09:02

dijitalsanat.com
dijitalsanat.com

-Bu yıl her şey hızlandı. Fark ettin mi? Hiç geçen yılla aynı değil.

-Fark etmedim. Sadece bir ay geçti bu yıldan.

-Olsun yine de belli değil mi? Bu yıl her şey hızlı. Her şey farklı artık. Hayatını şekillendir. Bak bu yıl İngiltere’ye gidiyorum. Dördüncü sınıfa geldiğimde de göreceksin, heykelleri satan bir heyketraş olacağım. Buraya girerken de biliyorsun kesin konuşmuştum, hayatımı değiştirecek riskler aldım. Şimdi buradayım. Gene devam ediyorum. Yine risk alıyorum. Kocaman riskler. Hayatımı şekillendiren benim. Hayatın içinde günün içinde yol alıyorum. Kendi kovuğuma çekildiğim bir hayat olmayacak bu. Hayatın içinde olduğum bir hayat olacak. Bu benim yazım. Ben şekillendireceğim.

siyah

astral | 16 January 2010 16:43

Acı geçmiyor, geçmeyecek. Siyah daha siyah. Siyah yağıyor. Kahkahalarım mı yalan yoksa dünya mı yoksa ben dünyanın haline mi gülüyorum ya da dünyadaki benim halime mi? geçmeyecek bu tasa. Tanrı da oradan seyrediyor nasıl sıyrılacağım bu siyahın içinden diye. Sana güveniyorum diyor. Ne ifade ediyor bu laf? Siyah bir şarkı dinliyorum bedenimde. Sesin derken tenin deyiveriyorum, bilinç altımın ortaya çıkmış olmamasını umut ediyorum. Umut ediyorum, etmiyorum. Umutlarım azalıyor, sonra yine umut ediyorum. Sonra umuttan nefret ediyorum. Meleğimle konuşuyorum sonra yokmuş gibi davranıyorum. Tepetaklak düşüyorum, düşer gibi oluyorum, düşenleri görüyorum; ‘Ne yapıyorsun sen?’ diyorum. Şımarıklığın hat noktasında dans ediyorsun diyorum, sonra adice suratımda bir gülümseme, ‘Dans ettiğin tek nokta da şımarıklık’ diye ekliyorum.

‘kim, kimin rehberi denizim?’

astral | 11 January 2010 17:35

Kimin, ‘kimin rehberi’ olacağı belli olmaz. Seninle telefonda konuşurken bir ses duydum meleğimden bölmeyeyim dedim, sonra düşündüm duyduklarım üzerine.

Hani sen dolmuşta gelirken beni bana anlatmıştın ya, hatırladın mı; o an acayip şeyler söylediğini hatırlıyor musun? Fark ettim o an konuşanın sen olmadığını ama sustum dinledim. Kimin ne zaman rehberlik edeceği de belli olmaz. İçindeki ışık engin senin, çok engin.

Erdemlisin. Erdemli olmaya çalışmakla da olmayacak bir şey erdem, içte olmalı. Doğuştan gelir.

meditasyonyapalim.com
meditasyonyapalim.com

meditasyon

astral | 04 January 2010 11:11

www.loadtr.com87309-meditasyon.htm
www.loadtr.com87309-meditasyon.htm

Bundan yirmi yıl önceydi. Sıradandı. O zaman da hayatın yoruculuğu vardı. Dayanamayacağım zamanlar o zaman da üzerime geliyordu. Çare arıyordum. İlk çareyi/ kendi kimliğime yakın olan çareyi meditasyon yapmak da buldum. Nedir bu meditasyon şaşası?

Nefesini sayacaksın. Ona kadar sonra gene onakadar. Aylarca devam ettim. Kitaplarda böyle yapmam yazıyordu. Tabii ayrıntılar var ama bir süre sonra o ayrıntılar fani kalıyor. İşin özü kafayı dinlendirmek. Ayrıntılar: ışık uygun olmalı. Loşolursa iyi olur ya dakaranlık. Sessizlikde önemli. Oturuş da önemli ama dediğim gibi düzenliyapıldığında bunlar fani kalıyor. Olay bunlar değil. Ben bunlara ve her şeye uyup devam ettim. Bu mudur dedim, bir şeyiyanlış yapıyorolmalıyım.

sessiz ve kedersiz

astral | 03 January 2010 19:03

eric johansson
eric johansson

Hayattan yorulmuş bir adam, kendinden de yorulmuş. En çok kendinden bunalmış. Kendinden kaçmış, kendini en son düşünmüş.

Kendinden de hayattan da yorulmuş bir kadın. Aşk yok sanmış. ‘Her şey zor ve her şey üzerime geliyor’ demiş. ‘Hayat böyle bir şey galiba’ diye düşünmüş.
Adam ve kadın yolun kesiminde hayata dayanamayacaklarını hissettikleri bir anda, ‘hayata dayanamamak hakkında’ konuşmaya başlamış. Sakince ve hayalsiz bir konuşma olmuş.

zaman

astral | 14 December 2009 13:22

Bir gece yarısı.

‘Çalmayan telefon ya da açılmayan telefon ne olurmuş?’

hissettiğin anlar… Zamanın durmadığı zamanlar. Zamanın seni kaile almadığı zamanlar…

Dünyanın sesinin seni kaile almamasından, yok olmaktan çok daha fazla korktuğun zamanlar… (ki, yok olmaktan korkmuyorum, içimde birçok şey yok olduğunda yok olma korkusu da kalmadı.)

Zaman akıyor, o deli zaman. Beni deli etmek için ve akıl sağlığım ne kadar bende kalırdiye beni test eden, test eden ve deli eden zaman…

Dünyanın üzerime geldiği bu zamanlarda, tüm dünyadan korkuyorum. Evet, ne olacağını bilmiyorum çünkü. ‘Ne olursa olsun banane’diyemiyorum.

içimden kaçmak ve kaçamamak

admin | 05 December 2009 10:33

Bir rüya gördüm. İçinde sen ve ben vardık. Üşüyen iki ruhtuk öncesinde, sonsasızlığa kavuşan olduk.

Boğulan ruhlardık kimi zaman, çoktan kaybetmiş kendince. Çoktan vazgeçmiş içinden… Hayattan vazgeçmek, içinden vazgeçmek kadar vurmazmış insanı… Tut ellerimi…

Gözlerim uzaklara bakıyor. Bir gün batıyor, diğer günler gibi. Bu şehir yine tüm karanlığıyla, kararlığıyla ağlıyor kendini geceye verirken… Düşünüyorum, günler geçiyor; içimden bir şehir geçiyor: ‘Ben yaşıyor muyum?’