bildirgec.org

tanrı hakkında tüm yazılar

AYN EL YAKİN

il mare | 23 June 2010 16:15

Zamanın nasıl daha güzel dondurulabileceğini öğrenmek için, özlediğimi hissettiğim tek kişilik bir sıranın üzerinde kağıdımın ince ipine diziyorum satırlarımı.

Tam zamanında bu işe girişmiş gibiyim; zamana herkesten başka yüklediğim farklı anlamı tam zamanında süslemeye yeltenmiş gibi. Sanki avucumun içinde bir sabun da burada olduğum an; ben, yağmur yağmasın, an’larım ayalarımda,akıp giderlerken haberime seslenmeyen anılarıma karışmasınlar diye, 18-55 mm’lik bir objektiften, yakaran sağ gözümü Tanrı’nınkine değdirmeye çalışır gibiyim. Öyle 55’e falan yeltenmeden ama,yaşımın gözçukurlarıma sığdırdığınca; 18’den biraz fazla,55’ten epey uzakta.

topraklanıyorum

admin | 10 February 2010 11:35

Topraklanmak önemli mevzu. Merkezlenmek. Gaia’nın köküne tohumlarımı bırakacağım, gitmeden önce. Karar vermiştim, heves geldi şimdiyse. Duanın çok etkisi var tabii.

Sabah ıslanan yüzümü yağmurun altında hissettim, Tanrıyı hissettim, şükrettim, bininci kez.

Yıllardır sordum neden varım, niye, neden, yaşam niye, neden bu hikaye, niye bu sorumluluk? Bıla bıla; buldum! Şükür. Rüzgarın esmesini tenimde hissetmek ve üşüsede ayaklarım bir kış gününde ayaklarımının üşüdüğünü dahi hissedebilmek içinburadayım. Buradayım. Daha ötesi yok. Anlam burada.

karma temizleme orucu

admin | 09 February 2010 11:19

www.crystalinks.com/karma1
www.crystalinks.com/karma1

Karmamı temizliyorum. 20 gün oldu, düşünüyorum. Ocak 20’ idi, ‘Şubat başı başlasam güzel olur’ dedim. Baktım Şubat 10 olmuş. ‘Nereye kadar erteliyorsun?’ dedim. Bu sabahtan başladım. Dua ettim. Niyette neden karmamı temizleme işine giriştiğime değindim ve yardım istedim. En sonda da karmamı temizlenmesini diledim.

Asıl Olan Nedir?

admin | 08 February 2010 09:42

Sol yanımda sızı mı sızı. Neyin yokluğu? Benim artık ben olmayışım mı, çoktan benden vazgeçmem mi; yoksa senin bende olmaman mı, olmamayı istemen ve benim bunu bilmem mi? Neyin yokluğu? Kırmızının mı, yoğun bir coşkunun varlığının hayatımda olmayışı mı, bu iç tepinmelerin sebebi eylemi?

Yoksa özde ben bu muyum? Hiç çırpınmaya çalışmamalı mı asıl? ‘Asıl olan nedir?’ meselelerini aşıp, özde olanı bulmak ne zormuş oysa…

Bize ne öğretildi daima, oku, iş sahibi ol, evlen, çocuk yap, ev araba al, bunlardan birkaç tane daha al, çocukların için aynı zımpırtı devamını düşün ve bunu da güven altına al, torunun olsun, sonra emekli ol ve bir yazlık mekana taşın; işte hayat bu. Bu mu? Peki, benim iç çırpınışlarımın dermanı nerede, eğer buysa? Nerede onca öğreti?

yüz tutmuş yas aslında töz’müş

astral | 28 January 2010 15:34

Ölüm, döş, düş, tut, tutsak, yok, hayal; hepsi bu kadar işte, hepsi bu kadar.

Varoluş gerçeği yokluşa giderken. Yine yine anladığım birşey var ki Avatar’ı seyrederken varoluşun yolu yokolmayı göze almaktan geçiyor usul usul üstadım, usuna yatsa da yatmasa da bu böyle…

Her düş baharlara kalmazmış. Kimilerinin bahar olurmuş, kimileri sadece baharlara bakarmış, kimileri seyretmek dahi istemezmiş, kimileri sadece izleyenmiş, kimileri sadece izleyen. Sahnede burası cehennem de üstad. Kimileri cennet de diyor. Ben de dedim. Yeni yıla girdiğim gece sonraki gün ve gece cennetin yeryüzüne inişiydi. Uslu ve dingindi ortalık. Hayal olamayacak kadar gerçekti. İnandım. Oradaydım. Bendim. An be an deneyimleyen özne. Ahh! Okyanus, ahh yıldızlar… Bu hayat ve ben, yorulmak bilmez sorular. İşte ben, uslanmaz haylaz.

SIKIŞIK HAYALLER

astral | 28 January 2010 14:31

Hiç yazamayacağını bildiği kitabın kapağı dahi hazırdır kafasında. Kolilerin fotoğrafı ve boş bir oda. Üzerinde ‘Sıkışık Hayaller’ini anlatacak teker teker. Geçip giden hayaller.

‘Bu kitap da onlardan biri, bu kitap da diğerleri gibi yazılmayacak’ dedi kadın; hem kitabından bahsederken, hem heycanlanmış halini hiç de saklamaya çalışmayarak… Keyifliydi bahsederken.

‘Bu yazıya tam bu isim olur’ dedim. İç’de kalmış bir kitap ismi. İç’de kalan hayaller. Hiç yazılmayacak ama birinin tüm ayrıntılarını bildiği ve ne kadar etkilense az olduğu; yazılmayacak kitabın adı.

siyah

astral | 16 January 2010 16:43

Acı geçmiyor, geçmeyecek. Siyah daha siyah. Siyah yağıyor. Kahkahalarım mı yalan yoksa dünya mı yoksa ben dünyanın haline mi gülüyorum ya da dünyadaki benim halime mi? geçmeyecek bu tasa. Tanrı da oradan seyrediyor nasıl sıyrılacağım bu siyahın içinden diye. Sana güveniyorum diyor. Ne ifade ediyor bu laf? Siyah bir şarkı dinliyorum bedenimde. Sesin derken tenin deyiveriyorum, bilinç altımın ortaya çıkmış olmamasını umut ediyorum. Umut ediyorum, etmiyorum. Umutlarım azalıyor, sonra yine umut ediyorum. Sonra umuttan nefret ediyorum. Meleğimle konuşuyorum sonra yokmuş gibi davranıyorum. Tepetaklak düşüyorum, düşer gibi oluyorum, düşenleri görüyorum; ‘Ne yapıyorsun sen?’ diyorum. Şımarıklığın hat noktasında dans ediyorsun diyorum, sonra adice suratımda bir gülümseme, ‘Dans ettiğin tek nokta da şımarıklık’ diye ekliyorum.

YAKIYORUM

astral | 12 January 2010 17:42

Ruhumun ısırganlarını özgür bırakıyorum bu akşam. Akşam, güneş ne de kahraman; hiç bir şey yok. Isırgan otları var. İster misiniz? Üzgün müyüm? Hayır değilim. Annem mi ağlıyor? Hayal görüyorsun güzelim. Evim mi yanıyor, çok eskidendi çok. Ağlamıyorum artık. Ağlamam gerektiği yerlerde dahi ağlayan kadını bir yana bıraktım.

Dünya devam ediyor ey gökyüzü. Bugün gökyüzünü aradım. Tekrar ‘Merhaba!’ dedim. Tedirgin olan ses coşkuyla devam etti sesinin tonuna. Özlemişim seni demeyi de esirgemedi, oysa zordu bu laflar ona. Ben ona çoktum ya da o bana az. Ne fark eder? Kim az kim çok? Kim suçlu, kim günahlarının pazara çıkarmış aslan? Ben, yorulan dingin savaşçı şimdi baharlarımı yazıyorum, sırlar kitabında, bu çağın Merlin’iyim. Kimse bunu beklemiyor benden ki, bu daha ilgi çekici.

‘kim, kimin rehberi denizim?’

astral | 11 January 2010 17:35

Kimin, ‘kimin rehberi’ olacağı belli olmaz. Seninle telefonda konuşurken bir ses duydum meleğimden bölmeyeyim dedim, sonra düşündüm duyduklarım üzerine.

Hani sen dolmuşta gelirken beni bana anlatmıştın ya, hatırladın mı; o an acayip şeyler söylediğini hatırlıyor musun? Fark ettim o an konuşanın sen olmadığını ama sustum dinledim. Kimin ne zaman rehberlik edeceği de belli olmaz. İçindeki ışık engin senin, çok engin.

Erdemlisin. Erdemli olmaya çalışmakla da olmayacak bir şey erdem, içte olmalı. Doğuştan gelir.

meditasyonyapalim.com
meditasyonyapalim.com