bildirgec.org

sofra hakkında tüm yazılar

Hayalinizdeki yılbaşı sofrası

romanistabukowski | 18 December 2009 14:10

Hayalinizdeki yılbaşı sofrası için f&d!
Hayalinizdeki yılbaşı sofrası için f&d!

Paşabahçe‘nin özel koleksiyonu olan f&d, yılbaşı için güzel bir site hazırlatmış. Kime? Trafo‘ya. Sitede kendi yılbaşı sofranızı oluşturuyorsunuz, diğer sofralara oy verebiliyorsunuz. En beğenilen sofrayı hazırlayana, sofrasındaki tüm f&d ürünleri hediye olarak veriliyor. Ayrıca sofralar için her oy veren 100.kişiye özel bir f&d ürün veriliyor. Adres burası.

Dikkat: Sofralara baktıkça iştah duygularınızda kabarma olabilir.

Tuzluğu uzatır mısın !

zabun | 16 December 2009 19:58

Marc Owens tarafından tasarlanan bu iki küçük robot, sofrada tuzluk ve biberlik vazifesi görüyor. Yalnız sıradan tuzluk ve biberlikler gibi yerlerinde durmak yerine (zemberekli motorları kurulduğunda) sofra üzerinde yürüyorlar. Retro tasarıma sahip robotlardan beyaz olanına tuz, siyah olanına biber konuluyor. Gıdaya uyumlu plastikten imal edilen Salt & Pepper Bots takımı, 4.5 x 9.2 x 2.9cm ve 4.5 x 8.2 x 2.9cm boyutlarında.

[gizmodiva] [ohgizmo] [video]

SOFRANIN BAŞINA ATEŞ DOKUNMASIN

keremx | 24 August 2009 11:05

SOFRANIN BAŞINA ATEŞ DOKUNMASIN

İftar anında bedenimizde kan şekeri çok düşüktür. Yeme ve içme isteğimiz had safhadadır. Bu durumda insan markete alışverişe gitse bütün marketi alası gelir. Bu yüzden uzmanlar aç karnına alışveriş yapmamızı tavsiye etmiyorlar.

İftar anını beklerken önünüzde kurulan tüm iftar sofrasını yiyecekmişsiniz gibi hissedersiniz kendinizi. Midemiz sahip olduğu bütün zilleri çalmaktadır.Yiyecek ve içecek ihtiyacı için tüm salgıları ile Mide alarma geçmiştir.

peçete ve halkası

nazokiraze | 04 May 2009 10:43

Yemekteyiz programıyla birlikte gündeme gelen sofra adabı, insanları ansızın birbirlerine jurilik yapar hale getirdi. Çoğu kimse sofralarında daha çok dikkat eder oldu.Peçetelerin katlanması yemeklerden bile daha öncelikli hale geldi.

Peçeteler sofraların en özel objesi, gerek işlevi gerek görüntüsüyle sofralara harika bir görünüm katıyor.(peçete katlama teknikleri)

yemekteyiz

nazokiraze | 24 April 2009 19:46

Çok fazla eleştiri almasına ragmen raiting rekorları kıran, insanların cesaretine, beceriksizligine yada kendine aşırı güvenip rezil olmalarına hayret edilen yemekteyiz programı insanın hayal dünyasına da fikirler katıyor. O hiç tanımadığımız insanları alabildigince etkilemek için nasıl bir sofra düzeni yapabiliriz?

İşe peçetelerden başlayalım, Malum yemeklerin tatlarından önce masa düzeni eleştiriliyor, öyle peçeteler seçelim ki ya çok beğensinler yada şok olsunlar.

Tabaklarımız da gayet ilginç, misafirlerimiz tabaklara kafa yorarken ana yemeği eleştiremezler:)

yer sofrası..

nazokiraze | 18 April 2009 16:57

Yemekteyiz denen şahane ötesi,demokratik,probiyotik,lezzetik gibi bu aralar kullanılması moda olan kelimelerle süslemek istedigim program dün bana bir yazı fikri vererek işe yaradıgını gösterdi.

Evvelki gün yagız Anadolu delikanlısı Küçük Bey (küçüğü neden küçük yazmadım adamın adı harbiden küçük çünkü) evinde masası bulunmadıgından ötürü yer sofrası kurdu, yer sofrasını gören süpperötesi kıç boyu minili hostes kızımız, manken fizikli ve mankenden daha az akıllı sarışın kızımız feryad figanı basıverdi, var efenüm ben burada nasıl yemek yiyebilirim falanda fıstıkta bilmem ne. Küçük bey ona uzun etek hediye etti yine giymedi, tülbent verdi bacaklarını örtsün diye kar etmedi kadın hem yedi hem söylendi. Dolayısıyla yer sofralarını gören ben hemen gözümün önüne burasını getirdim 🙂

oklavayı kaptım

nazokiraze | 12 March 2009 10:40

İki gün önce tam eşimin eve geliş saati, kuzeni geldi canım mantı istedi beş dakikada açıveriyim beraber yeriz diye, tamam falan dedim evde mantıya dair birşey yok:) kıyma buzlukta, un yetersiz falan. Neyse onları evinden aldı getirdi Allah’tan evde kırmızı biber, yogurt falan var. Neyse hamuru yogurdu çabucak açacak, zaten az birşey yapıyoruz, çabuk bitsin diye, bu arada ben mantı hazır olsun da hepsini beraber yiyelim diye, yemek bekleyen eşimi oyalıyorum, masaya çatal götürüp elli saat oyalanıyorum falan.

Hamur hazır açmak için sofra tahtası zaten yok, mutfak tezgahında açılacak , ama oklava yok evde, onun alternatifi yok, bu evde oklava vardı diyor önceden, kayınvalidemin oklavası ama biz onunla akvaryumdan bir şey çıkarmıştık, sonra da atmıştık , bizim mantı tehlikede mi yoksa. Hemen bir sorti yapıp karşı komşuma koştum, oklavayı kaptım geldim, mantı açıldı, sarmısaklar dövüldü, kırmızı biber yakıldı, mideler bayram etti. Hala oklava bende vermedim komşuma, çok hoşuma gitti, bazen içimden elime alıp evdekileri kovalamak geliyor, en kısa zamanda edinmeliyim bir oklava.

Yemek Tarifi Gönder Hediye Kazan

NLPMaster | 28 January 2009 22:50

Bugün Gazetesi'nde yayınlanan yemek tarifi hediye kazandırıyor
Bugün Gazetesi’nde yayınlanan yemek tarifi hediye kazandırıyor

Yemek programları yemekteyiz yemege geliyoruz gibi programlar artmaya başlayınca yemek tarifleri de ilgi görmeye başladı.

Ben güzel yemek tarifi yazarım diyenleri sürpriz hediyeler kazanmaya davet ediyoruz.

Kampanyalari sitesinde yer alan habere gör bugün gazetesi yayınlanan yemek tarifleriniz için sürpriz hediyeler kazandırıyor.

yemek tarifi yaz hediye kazan haberi için şuraya bakabilirsiniz: yemek Tarifi yaz hediye kazan

mutfak kültürü(Osmanlı dönemi)

nazokiraze | 21 January 2009 13:16

Saray dışındakiler ne yer ne içerdi?

İstanbul’un Osmanlı dönemi çok önemli bir şehir olmasından dolayı sarayın mutfagının zenginliği çogu zaman İstanbul’a da yansımıştır. Saray dışında maddi durumu iyi olan insanlar saray sayesinde ticareti yapılan yag, tuz, ceviz, baharat, bamya gibi yiyecekleri tüketme şansını yakalamışlardır. Osmanlı dönemi aşevleri, imarethaneler durmadan işlemiştir.

Saray mutfagıyla halk mutfagı arasında her kültürde, devlette oldugu gibi çok büyük farklar vardı. Daha önceleri sadece sarayda tüketilen halkın yiyemedigi ( pekmez yerine şeker, kepek yerine bugday, bulgur yerine pirinç, çeşitli kebablar) o dönem halkın özel günlerde tüketmeye başlayabildigi yiyecekler olmuştur. Hatta sarayda sayısız çeşit kebab yenmesine ragmen halkın yiyemedigi 19. yüzyıl başı halk için İstanbul’da üç tane kebabçı açılmıştır.Yine de saraydaki kebab çeşitleriyle mukayese edilemezdi.