bildirgec.org

şoför hakkında tüm yazılar

atatürk’ün diyerek uydurulan vecizeler

moroccom | 27 April 2006 10:41

atatürk ve anadolu ajansı isimli kitap
atatürk ve anadolu ajansı isimli kitap

mustafa kemal atatürk’ün anadolu ajansı ile ilgili söylediği “Anadolu Ajansı Türkiye’nin sesini dünyaya duyuracaktır” sözünü meğer eski genel müdürlerinden Atilla Onuk uydurmuş.

1994 yılında Anadolu Ajansı’nın genel müdürlüğüne getirilen Ekrem Ergin Karaismailoğlu anılarını topladığı “Sivri Kayalar Üzerinde Çıplak Ayakla Dolaşmak” isimli kitapta bu konuya şöyle açıklık getiriyor.

GENEL MÜDÜRÜN ŞOFÖRÜ

badoer | 05 December 2005 19:50

Tanınmış bir günlük gazetede gelişmiş bir insan kaynakları merkezi bulunmaktadır. Genel Müdür personelin kuruma kazandırılması ve kurum kültürüne alıştırılmasına özen göstermektedir.Genel Müdür, haftanın ilk günü hr zamanki gibi 08:30 da bürosuna geldiğinde ilk iş olarak İKM yöneticisi Ali Bey’i çağırarak şoföründen memnun olmadığını şu sözlerle belirtir: “Ali Bey, bizim şoförü çok aradınız biliyorum, fakat böyle olmaz ki kardeşim. Az kalsın bu sabah kaza yapıyordu. Uyardım birkaç defa, aslında iyi şoför ama uyarmak durumunda kalıyorum. Ne yapalım? Yeni bir şoför arasanız diyorum.” İKM yöneticisi Ali Bey gerekli notunu alıp konuyla ilgileneceğini söyler. Ali Bey şoförle konuşmayı düşünürken, öğle yemeğinden sonra şoförün kendisiyle konuşmak üzere odasına geldiğini görür. Genel Müdürün kendisi hakkında Ali Bey’le örüştüğünden haberi olmayan şoför şunları aktarır: ” Efendim biliyorsunuz ben 13 yıllık bir şoförüm. İşe alınmamda hiç kaza yapmamış olmam tercih sebebiydi. İşimde iyiyim. Ancak Genel Müdürümüz seyir halindeyken trafikle çok ilgileniyor. Çoğu zamanda bana karışıyor. Bu sabah gelirkende kuruma yakın kavşaktan yan yola dönmek için hazırlık yapıyordum. “Evlat sen satranç bilmiyorsun galiba. iki hamle sonrasını görüp, ona göre davranmalısın ” dedi. Aslında ne demek istediğini anladım. Ama ben bilerek sağa yanaşmadım çünkü, sağda park halindeki iş kamyonlarından birşeyler dökülebileceğinden endişelendim. Ayrıca ben satranç bilmiyorum. Bilmem mi gerekir acaba diye düşünürken az kalsın kırmızı ışığı geçecektim.”

Yaşasın Tır Şoförleri!

plumprune | 05 July 2003 14:19

Bir yere ulaşmaktan çok gitmeyi severim, sanırım bunu seven tek kişi de ben değilim. Belki sıcaklardan, belki sıkıntıdan hayatımdan memnun olmadığım kararına vardım. Dört duvar bunaltıyor beni; ben, ben olmaktan çıkıyorum sanki. İşimin bana göre olmadığından emin oldum önce; her şey çok ağır işliyor, o kadar sıkılıyorum ki takip etmekten vazgeçip, “bana ne yahu!” diyorum. Oysa insan işini sevmeli değil mi? İşim değil belki de problem, bu işi yapmaya çalıştığımız şehir, anlayış, pazar… ve yahut biz yanlışız da, iş bizim diye başkalarına çamur atıyoruz. Düşündüm uzun uzun bırakıp gitmeyi; hani benden bıksınlar diye, atladım habersiz 10 gün tatile çıktım, aslında başka bir sürü sebebi var bu kaçamağın ama, 3. günü filan mesaj attım: “ben İstanbul’dayım,” diye, kimsecikler de tepki vermedi. Döndüğüm gün internetten haberleştik iş arkadaşlarımla, “nerelerdesin?” dediler sadece, ertesi gün kaldığım yerden yapıştırdık devam ettik işe. Oysa ben “inceldiği yerden kopacak,” düşüncesi ile hareket etmiştim. Gerçi bu aralar hayatımda sorundan bol bir şey yok, sanırım benim için: “aman üzerine gitmeyelim; çıldırdı, çıldıracak!” diye düşünüyorlar. Üstelik 10:30 gibi ofise teşrif etmeme rağmen, ağızlarını açıp bir kelam etmiyorlar. Bilmiyorum ki; işlerine mi yarıyorum, beni mi seviyorlar…

Asfalt kazıdık durduk

WeaponX-hafif | 09 August 2002 15:22

Temmuz ayının son cumartesisi çıktık yollara. Önümüzde koca 2500 kilometre. Deli mi fiilî livataya geçmişti de yolara düşmüştük? Uyy, ne tatil bu be, yorgunluğunu atmak için bir hafta tatil köyüne gidip malak gibi yatmam gerekiyor.

27.08.2002

05:55. Gözüm göstergelerde. Sayaç 26,588 km gösteriyor. Yakında buna 2500 daha ekleyeceğiz. Alfa 156 2.0 Selespeed. Şoför Chacky Beyefendi, ancak yol sükunetli geçecek. Öyle söz verdi bize. Diazem stoğum sağlam.

İlk durak, Sapanca McDonald’s. BP kuponlarıyla burgerleri lüplerken gözüm yolda. Mütemadiyen gazlayan araba sesi duyuyorum. Ancak ne gelen var, ne giden. Meğerse yandaki oyuncak arabadaki çocuk yapıyormuş sesi. Aşkolsun güzel yapıyordu.