Tanınmış bir günlük gazetede gelişmiş bir insan kaynakları merkezi bulunmaktadır. Genel Müdür personelin kuruma kazandırılması ve kurum kültürüne alıştırılmasına özen göstermektedir.Genel Müdür, haftanın ilk günü hr zamanki gibi 08:30 da bürosuna geldiğinde ilk iş olarak İKM yöneticisi Ali Bey’i çağırarak şoföründen memnun olmadığını şu sözlerle belirtir: “Ali Bey, bizim şoförü çok aradınız biliyorum, fakat böyle olmaz ki kardeşim. Az kalsın bu sabah kaza yapıyordu. Uyardım birkaç defa, aslında iyi şoför ama uyarmak durumunda kalıyorum. Ne yapalım? Yeni bir şoför arasanız diyorum.” İKM yöneticisi Ali Bey gerekli notunu alıp konuyla ilgileneceğini söyler. Ali Bey şoförle konuşmayı düşünürken, öğle yemeğinden sonra şoförün kendisiyle konuşmak üzere odasına geldiğini görür. Genel Müdürün kendisi hakkında Ali Bey’le örüştüğünden haberi olmayan şoför şunları aktarır: ” Efendim biliyorsunuz ben 13 yıllık bir şoförüm. İşe alınmamda hiç kaza yapmamış olmam tercih sebebiydi. İşimde iyiyim. Ancak Genel Müdürümüz seyir halindeyken trafikle çok ilgileniyor. Çoğu zamanda bana karışıyor. Bu sabah gelirkende kuruma yakın kavşaktan yan yola dönmek için hazırlık yapıyordum. “Evlat sen satranç bilmiyorsun galiba. iki hamle sonrasını görüp, ona göre davranmalısın ” dedi. Aslında ne demek istediğini anladım. Ama ben bilerek sağa yanaşmadım çünkü, sağda park halindeki iş kamyonlarından birşeyler dökülebileceğinden endişelendim. Ayrıca ben satranç bilmiyorum. Bilmem mi gerekir acaba diye düşünürken az kalsın kırmızı ışığı geçecektim.”Ali Bey daha dikkatli olması konusunda şoförü uyarıp gönderir. İki gün sonra Genel Müdürle girdiği toplantı sonrasında konuyu incelediğini, şoförle konuştuğunu belirtir. Ali Bey, yolda şoförün yönetici olduğunu ve işine fazla karışılmasının kafsını karıştırdığını şaka yoluyla belirtir.Herkes kendi işini tam anlamı ile yapsa, hiçbir kargaşa ve kavga çıkmazdı. Düzenli ve daha yaşanılır bir dünya olurdu. Makam ve mevki sahibi olmak işini iyi ve doğru yapan insanların işlerine karışma hakkı vermez. Herkes bildiği ve sevdiği işi yapabilmeli.