bildirgec.org

sirke hakkında tüm yazılar

Tavuk Suyu Çorbası ve Kokoreç Aşkına…

firatocal | 18 August 2010 14:12

Allah rahmet eylesin sevgili babam İsmail Yaşar Öçal olmasaydı , bu dünyaya gelemeyecek , onun bana damak tadı olarak miras bıraktığı tavuk suyu çorbasını ve kokoreçi her gördüğümde önünde saygıyla eğilecek kadar benimseyemeyecektim…

Her yönüyle muhteşem bir hayatı ve akla hayale gelmeyecek bir zenginlikte zevkleri ve tutkuları olan bir insan olmasının ötesinde , sevgili babam tam anlamıyla bir yemek tutkunuydu…

en tok halinizle bile karşısına otursanız , yemeği yerkenki manzarası ve yediği yemeği ballandıra ballandıra anlatışı ile iştahınızı öyle bir kabartır , yeme isteğinizi öyle bir kamçılardı ki , doymayı hiç istemeden çatlayasıya kadar herşeyi yemek isteyebilirdiniz…

AYAK KOKUSU VE MANTARI ARTIK TARİHTE KALACAK!!!

vezirerhan | 27 August 2009 12:01

KOKUSUZ
KOKUSUZ
KOKULU
KOKULU

Ayak bakımı önemli bir konudur.Birçok insanın yaşadığı ve çoğunlukla çözüm bulunamayan bir ayak problemi de ayak kokusu ve ayak mantarıdır.Çoğunlukla erkeklerde askerlik döneminde uzun süre bot kullanmadan kaynaklı ve daha sonra da sosyal yaşantımızı ciddi şekilde etkileyen koku problemi pekçok ilaç krem vs. kullanılmasına rağmen ya geçmemekte ya da kısa bir süre sonra tekrarlayan insanı etrafa karşı mahçup eden bir sıkıntıdır.Yazımda kendi denemelerimden elde ettiğim bir çözümü sizlere sunuyorum.Lütfen deneyimlerinizi birdirerek bu yöntemin başarı yüzdesini belirleyelim.Çok ucuz ,zararsız ve kesin netice alabileceğinize inandığım yöntem şu şekildedir;
1) 5 lt civarı üzüm sirkesi alıyoruz.(5-6 lira)
2) Bu sirkeyi saf halde bir leğen vs. içine koyuyoruz.
3) Her akşam ayaklarımızı içine sokup 1 saat bekliyoruz.
4) Sonra durulamadan sadece havlu ile kuruluyoruz.
5) Kalan sirkeyi dökmeden sadece 5 gece aynı şekilde kullanıyoruz.

Bunu uyguladığınız ilk günden itibaren göreceksiniz ki ayak kokunuzda ciddi bir azalma ve yok olma başlayacak.Birkaç gün sonra da mantarlı olan deri pul pul ayağınızdan atılıp yeni ve temiz deri çıkacak(deniz yanıklarındaki deri atması gibi ancak herhangi bir yanma ve acı söz konusu değil)

bulaşık makinesi sorunsalları

nazokiraze | 09 July 2009 20:07

Belki buldunuz bulaşık makinesini elde yıkayanlara nazaran şükür edeceginize birde sorun mu yaşıyorsunuz diyenler çıkacaktır ancak hayatın bir parçası haline gelen bulaşık makineleri hayata pek çok kolaylık getirmsine ragmen pek çok zararda verebiliyor.

Bardakların pırıl pırıl parlamasını sağlayan makine parlatıcısının en son buhardan önce püskürtüldügünü dolayısıyla durulamadan direk kimyasal olarak vücudumuza girdigini biliyormuydunuz? Bunu makine yetkilileri de açıklıyor zaten. Bunun yerine bitkisel makine parlatıcıları veya elma sirkesi kullanılabilir. Evet pek çok kişi bulaşık makinesinin parlatıcı gözüne sirkekoyuyor, hem parlaklık sağlıyor hem koku yapmıyor hemde vücuda zarar vermiyor. Sirkenin tarihteki en etkili dezenfektan oldugunu düşünecek olursak en ideal çözümün o oldugunu anlarız ayrıca makinede koku olacagını düşünenler yanılıyorlar hiç koku yapmıyor.

Eski bir tanıdık

FEYZAN | 22 April 2009 10:00

Bu kış, birdenbire kızım kulaklarının arkasının ve ensesinin kaşındığından şikayet etmeye başladı. Bir kaç kez baktım ama, kepek dışında pek bir şey göremedim. Bir gece yatağında uyurken de kafasını kaşıdığını görünce, cildinde bir egzama ya da tahriş olduğuna kanat getirerek, cilt doktorundan randevu aldım. Sabah ilk randevu bizimdi, böylece doktordan çıkınca okula gidecekti. Doktor şikayetimizi sordu. Ben de kulaklarının arkasının ve ensesinin kaşındığını ve kızardığını söyledim. Kızımı muayene iskemlesine oturttu, bu bize genellikleee ‘sirkeyi’ işaret eder dedi. Saçının dibinde bir yeri gösterdi, ve işte dedi. Ben öyle şaşkın bakıyorum, saçının dip kısmına yakın beyaz bir noktacık var. Ben nasıl yani dedim, kızınız bitlenmiş dedi.
Hem kızım hem ben şok olduk. Nasıl olur, bu çağda ne biti var mı hala öyle şeyler dedim. Eğer bir yerde bit varsa bunun bulaşmama olasılığının olmadığını söyledi. Kızım ağlamaya başladı, ben de ağlamaklı oldum. Kızımın koca bir demet beline kadar saçı var, ne yapacağız dedim. Kwel şampuan alacaksınız dedi. Hala mı kwel dedim. Evet hala dedi. 3 gün üst üste şampuanı sürüp, 20 dakika bekleyip yıkayın, haftaya gelin göreyim dedi.

yemekteki eşlikçiler…

nazokiraze | 22 January 2009 23:37

Bazen karnımız acıktığı için, bazen canımız istediği için bazen de canımız istediği için yeriz kilo almak için yeriz, saglıklı olmak için yeriz, kilo vermek için yeriz yeriz de yeriz hababam yeriz..

Genellikle sevdigi şeyleri yemek ister insan, sevmedigi şeyleri sırf faydalı oldugu için tüketen insan çeşitleri de var tabi ancak yine de yediklerimizin damak zevkimize hitap etmesi saglıktan önce geliyor gibi sanki.

Ne yersek yiyelim yanına muhakkak lezzetli olması için, göze hitap etmesi için eşlik eden yardımcıları vardır. Ben kıymalı olan her yemekte karabiber ararım , içine muhakkak atarım, şehriye çorbasına mutlaka maydanoz olmalı bunlar olmazsa olmazlarım.

işkembesiz hayat….

nazokiraze | 28 December 2008 10:44

Küçüklüğüm Kurtuluş-Kasımpaşa arası yerlerde geçtiği için her Kurtuluş çocugu gibi ben de işkembe çorbası severlerin yakından tanıdıgı Dolapdere’deki tarihi Apik işkembecisi’ne yakın olan şanslı kişilerdenim. Kişilerdendim demiyorum çünkü yedi sülalem oralarda oturdugu için ne zaman gitsem Apik bana beş dakikalık uzaklıkta.

İşkembe çorbası sevene işkembe sevmeyene işkencedir, bunun yanında işkembecide arada kellepaça da içilir ancak hiçbir şey işkembe çorbasının yerini tutamaz yada ben öyle düşünüyorum.Evde yapmayı denemedigim ve demeyecegim gece bile olsa üşenmeden nerde olursa olsun aç tok hüpletecegim çorbaların kralıdır işkembe çorbası.

Ramazan-ı Şerif

| 11 September 2007 10:03

dua
dua

Kutsal ramazan geliyor. Bir ay boyunca belli kesimler yine iftar sofralari hazirlanacak.
Toklar, tokları ağırlayacak.
Aclar gene ac…
iftar cadirlari kurulup saatlerce insanlarin icler acisi dramlarini anlattiklari kuyruklar sergilenecek…
Doguya yada fakir semtlere yapilan yardimlarda ezilenleri ,bu yardim dagitimi srasindaki dramlari izleyecegiz…
Aclar gene ac kalacak , toklar zaten hep tok….
Büyük sirketler reklamimizi nasil yapariz? yarin haberlere nasil geliriz diye 11 ayadan 11 aya hatirladiklari fakiri tavlarken görüntü verecekler..
Biz gene kanip yardim yapan, birbirini koruyan kollayan ,komsusu acken kendi yemek yemeyen müslüman ülke olacagiz…kendimiz yazip kendimiz oynayacagiz…. Bu böyle devam edip gidecek….
Bu gün AKP eger iktidardaysa…fakire ve varoslara egildigi, aclara ve hastalara yardim ettigi icin o koltuklara geri geldi…hepimiz atiyoruz tutuyoruz…ama bide ac insanin yoksulun gözünden bakalim….adamlar cok güzel yerden ..kelimenin tam yeri geldi damardan girdiler..icimize.Bu ramazan durumu iyi olan arkadaslar bir fakir aile secin,kendinize..
En azindan eger oruc tutamiyorsaniz… o aileyi sevindirin..Bir daha Ramazan görürürmüyüz ?Bir daha oruc tutarmiyiz bilemeyiz !!!!!
Sonmus gibi yasamak lazim bazen. Deger bilmemiz gereken güzel günler…
Ramazan geliyor…..!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!Herkes ayni seyi söylüyor “ nerde o eski ramazanlar!!!!“ burda yüregimizde.Ramazan degil degisen insanin kendine düstügü maddi savasI.

Lütenitsa

siyah zeytin | 14 August 2007 16:17

Lütenitsa
Lütenitsa

Balkan mutfağının en meşhur ve leziz soslarından biridir. Domates, kırmızı biber, havuç ve sarımsak, zeytin yağı, tuz, karabiber ve şeker içerir.

Makarnalar için mükemmel bir sos olarak ya da kahvaltıda ekmeğe sürülecek güzel bir salça olarak kullanılabilir.

Balkanlarda lütenitsa büyük kazanlarda pişirilir.Dibinin tutmaması için sürekli karıştırılması gerekir ve gerçek lezzetini bu işlemden alır. Kavanozlara sıcak haliyle doldurularak konserve edilir.Bir kazanda ortalama 30 kavanoz lütenitsa hazırlanır. Ancak günümüzün kent mutfağında kazan kazan lütenitsa yapmak çok zor olacağı için, pratik bir tarifle evde daha az malzemeyle pişirilebilir.