bildirgec.org

sığınak hakkında tüm yazılar

DOSTUM…! BU SERZENİŞİM SANA…

| 18 December 2009 12:46

Bunu nasıl yaptık birbirimize.Kardeş diyordun bana; sımsıkı bağlarla yürüyorduk çizdiğimiz yolda omuz omuza…Nasıl olur da bozulurdu dostluğumuz…!
Bütün bunların cevabı var bu yazıda.Sana haykırışım var…!

Biri girdi hayatıma dostum.Sanki benim ruhumdu.Cennetimdi.Yanında derdimi tasamı unuttuğum tek insandı.Annemdi.Babamdı.Kardeşimdi.Sevgilimdi.Dostumdu…Birbirimize öyle yettik ki; küçük dünyamızda tek biz olalım istedik.

Aşktı bu.Beni saran sarmalayandı.İlacımdı.Gözünden sakınandı.

Şu renksiz dünyada gökkuşağım, mutlu olduğum tek sığınağımdı.Daha da güzelleştirendi.
Her sarılmasında,her öpmesinde; daha da güçlendim.Her geçen gün daha da doydum yaşamaya,ruhum onunla arındı.Ben oldum…

Büyüdüm…

Büyümek nedir bilir misin ki?

ZARDAN SIĞINAK

estamos muchos bien | 22 June 2009 15:59

“Sayısız sığınak vardır, ancak kurtuluş yolu tektir; ama kurtuluş olanakları yine de sığınaklar kadar çoktur”. F. Kafka

Üzerinde: “Çok az kitap hayatınızı değiştirebilir. Bu kitap değiştirecek” yazan bir kitabı elimize aldığımızda başımıza gelecekleri tahmin etmemiz gerekir. Çünkü genellikle edebiyat alanında kendi değerini kendi biçen, okumadan okuyucuyu yönlendirip etki altına almaya çalışan, tevazu özürlü eserlerin çoğu kitapevlerinin çoksatanlar raflarını süsler. İlginç olduğu varsayılan bir hikâyeyi, çeşitli “esinlenmeler”, yüzeysel toplumsal değerlendirmeler, lise ders kitaplarına yaraşır psikolojik tahlillerle anlatan, okuyucu kitlesinin zeka yaşını on altı ile sınırlayan bu kitapların herhangi bir insanın hayatını değiştirdiğini görmedim, görene de rastlamadım. Çoksatan her kitaba karşı önyargıyla yaklaştığım zannedilmesin. Tam tersine iflah olmaz bir çoksatan okuyucusuyum. İnsanı yoran ağır metinlerin ardından okuma etkinliğini rahatlatmak için okurum bu kitapları. Bir taraftan da “insanlar bu kitapları neden okur” merakı dürtükler beni.
Geçenlerde yine dürtüklendim ve elime kapağında yukarıdaki değişim çağrısı bulunan ZAR ADAM geçti. Tam da arka kapakta yazdığı gibi bir solukta okuyup bitirdim kitabı. Yazarımız Luke Rhinehart okuyucuyu yormayan tarzı da gayet etkili oldu bunda. Fazla uzamayan cümleler, belirli satır sayısını geçmeyen paragraflar, oradan buradan apartılmış küçük hikayecikler –misal kelebek mi Chuang Chu mu hikayesi- insanın okuma hızını arttırıyor. Hayatım değişti mi? Hayır. Lakin kitap bittikten sonra birkaç soru takıldı kafama: İnsanlar neden bir şeylerden kaçmak ister? Sığınak gerçekten gerekli midir? Sığınaklar yaşamımızı güzelleştirebilir mi? Bu yazı bu soruların etrafında dolaşan sayıklamalara yataklık edecek.

Lütfen rahatsız etmeyin :)

zmrzilinka | 11 April 2008 19:30

Sizi bilmem ama benim çocukluğum minderlerle kurulan çadırlarla, dolap için saklanmalarla geçmiştir. Bu nedenle Julia Landgren’in tyko isimli zamazingosu benim için bulunmaz bir nimettir!! “Kazık kadar oldun ne işin var minderle dolapla” sesleri arasında bu güzel sığınağın içine yerleşip mutlu mutlu dünyadan soyutlayabilirsiniz kendinizi.

Bu güzel dizayn aynı zamanda origamivari bir tarz ile kullanılmadığı zaman katlanarak küçültülebildiği için çok yer kaplamıyor. Kullanılış biçimine göre arkadaşlarınızla takılabileceğiniz sosyal bir kulube de olabileceği belirtilen bu zamazingo bence daha önceden zula edilmiş kitap, oyun, gazoz, aburcuburlarla rahatça içine kurulup huzur bulunabilecek bir kaçış alanı gibi bir his yaratıyor. Sizce?

Kıyamet için Tohum Sığınağı

Pasteis de Nata | 17 November 2007 16:15

Dünyada bilinen her bir tarım ürününün tohumlarını korumak amacıyla bir süredir yürütülen çalışmada soğutucular bugün çalıştırılıyor. Norveç’te Kuzey Kutbu yakınlarında bir adada dağın içine yapılan sığınakta 4,5 milyon tohum örneği korunacak.

19 Haziran 2006’da başlayan proje ‘Svalbard International Seed Vault‘ adını taşıyor.

26 Şubat’ta resmen açılacak olan tesis ile olası bir nükleer savaş, meteor çarpması ya da iklim değişiklikleri ile bazı türlerin yokolmasına karşı çeşitliliğin korunması amaçlanıyor. 5 milyon dolara mal olan sığınakta tohumlar -18 derecede saklanacak.

HABER X3 EVLENDİMİ?

haberhaberhaber | 10 October 2007 09:59

Bende her insan gibi evlenip mutlu olmak istiyordum.
Evet, yuppiiiii evlendim.
Zaman zaman sıkıntılarım olacak, güçlükler çekeceğim ama değer diye düşünüyorum. Onu görmeme, hiç tanımadığım birisi vesile oldu. Hemen içim ısındı hatta sevdim desem yalan olmaz. Bundan sonraki kalan hayatımı bununla geçirebilir miyim diye düşündüm, evet geçirebilirdim.
Dış görünüşü fena değil hatta ortanın biraz üzerinde sayılır. İç güzelliğini de görünce hayran oldum, kendi kendime bunu kaçırmamalıyım dedim. Kızımla da konuşup fikrini almalıydım.
Bebem böyleyken böyle ben çok beğendim, ne dersin seninde onayını almak istiyorum. Bu durum seni de ilgilendiriyor nede olsa sen de evlenene kadar benimle yaşayacaksın.
Kız anne iyi gibi ama biraz araştırıp soralım derim.
Yavru neyini araştıracaksın, borcu harcı yokmuş, üst komşusu da çok methetti.
Tamam, iyi hoş ta bu zamana kadar bunu niye boş bırakmışlar, niye kimse sahipçıkmamış, bunun bir marazası olmasın?
Bebem demek ki benim kısmetimmiş
.
Kızım birkaç günlük zaman zarfında düşündü, araştırdı. Bana verdiği cevap aynen şöyleydi.
Anne tam sana uygun kaçırma, gördüm bende sevdim. Ama önemli olan senin kararın bundan sonra ömrünün sonuna kadar onunla oturacaksın. İyi düşün bir daha değişmek olmaz. Bak birinciyi bıraktın bu ikinci ona göre.
Tamam, kızım ben kararımı verdim, istiyorum, inşallah onunla mutlu olurum. Ama şimdilik ablana söyleme her şey olup bittikten sonra sürpriz yaparız.
Evet, haber küp evlendi. Merak edenler olabilir belki biraz tipini anlatayım.125 metre kare 3+1 kaloriferli salonu kocaman, ana caddeye balkonu var, içinde hiç masrafı yok.
Kredilerden dolayı biraz sıkışacağım ama ne demişler kıç ıslanmadan balık tutulmazmış

Farklı Pillerle Çalışabilen El Feneri

zabun | 28 June 2006 14:33

Üç farklı ebatta (AA, C ve D) pil ile çalışabilen el feneri işinize yaramaz mıydı acaba? National böyle bir el feneri tasarlayarak “2005 Good design” ödülünü almış. Böyle bir feneri almış bulunuyorsanız, “acil afet çantanıza” koyabilirsiniz. Böylece o an ki ihtiyacınıza göre çantanızdaki

radyonun pilini fenerinize veya fenerinizdekileri radyonuza takabilirsiniz. Ama henüz almadıysanız, bana kalırsa yinede siz acil afet çantanıza koyacağınız ürünleri el kuvveti ile çalışan, dinamolu radyolardan ve el fenerlerinden seçin.