bildirgec.org

saçma hakkında tüm yazılar

SaçmaLamak

necronamber | 14 October 2007 18:28

Gökyüzüne uçuyorum kanatlarım bomboş kanatlarımın arasına almak istediklerim elbet de var ama sı alamıyorum. Uçmak sonrası yamaç paraşütçüsü olup dönüp dolanmak istiyorum tikpi çevrende deli dolu dolanmışlığın gibi…
Dolanmışlık deyince senin beni doladığın dolambaç için dolanıyorum halen. Evlilik nedir ?
evlenmek istemek peki ama neden ?
bir insan neden evlenir, yuva, çocuk ve aile kaygısı için mi yoksa başka nedenler arar isek yanlış mı olur
Karaköy’e yıllar önce girmiştim orada ki banyolardan gelen abuk subuk yani iğrenç koku beni oraya bağlamak isteyen tüm zincirleri kırmıştı. Sevdiğim insanlar oldu millilik davalarını her zaman en üst seviye de tuttuk.
Seni istemek seni sevmek seni arzulamak
gerekçe ne peki ?
seks mi ?
Akşam taksim de dolaşırken zırt pırt polis çevirmeleri kimlik sorgulamaları usandırmıştı.
Tersledim polisi yeter dedim adım atamıyorum artık kavga etmek istedim Tarlabaşı ara sokaklarına girdim. Canım uyuşturucu istedi aklıma bir bara girip eğlenmek geçerken bir taraftan da saçma olan hayatıma saçma sapan duygular ekleme kaygısı idi benim ki
Canım sıkıl dı aksara’a indim sevişmek istedim birden öyle işte telefon açtım madam pezevenke reina vardı sordum orda mı diye
gicik bir pezevenkti kendisi bir keresin de dövecektim adı himm yıldız güneşin olmak istedim bir orospunun gölgesin de
düşündüm bu da yanlış geliyor du bana mantıksız yaşamak istemek mantığın dışına çıkmak ters gelen dünya hayatının tersliği için de kaygılanmak
Yok yok şaka kaygı yok tasa yok hiç bir şey yok aslın da hayat yok hayatı hayat yapan bizler hayatı mahvettik. Tebrikler
Sonra OteLe gittik yatağa oturduk yaktık bir sigara o da istemişti ona da verdim sigara çok içten çekiyordu dudaklarımı dudaklarına
sonra banyo yaptım ama yine de kendimi temiz hissetmedim
Yanlışlar yapılıyor hayat geçiyor kavramlar yok oluyor du
o geldi ve bana bir öpücük kondur du
tekrar çıktım bara gittim
kafam iyi idi sarhoş olmuştum ve en üst seviye de uçuş modu ile yolculuğa çıkmıştım.
Benimle gelirmisin ?

galiba oldu

| 19 September 2007 00:24

http://arsiv.pilli.com/yazi/galiba-oldu

Kapının önünde durma

| 10 September 2007 14:56

O kapının önünde durup da öyle üzülür gibi yapma! Çok aptalca bu yaptığın…Hatta komik!
Arkandan ağlayacağımı falan sanıyorsun, değil mi? Asla…Ne ağlayacağım, ne de sızlanacağım seninle harcadığım zamana…Aksine, derin bir nefes alıp, şükredeceğim yeniden başlayabileceğime.
O kapının önünde durup saçma sapan veda sözleri söyleme! Şu ana kadar dinlediklerim yeter de artar bile! Çek kapıyı ve çık işte…Ne demek “Kendine iyi bak…” ? Ne kadar aptalca bir temennidir bu! Kendimi severim ben bilirsin. Elbette iyi de bakarım, senin hatırlatmana gerek yok ki! Off, tamam yeter! Tamam, çok kahve ve sigara içmeyeceğim! Belim açık gezmeyeceğim, üşütürüm yoksa. Tamam, onu da biliyorum; herkese güvenmeyeceğim! Yeter, sus artık!
O kapının önünde durma diyorum sana! Ya çık git, ya da bırak ben çekileyim odama…Seni çizdiğim resmi yırtıp atıp defterimden, yeni, bembeyaz bir sayfaya, renk renk umut çizeyim izin ver de…
Yoruldum artık…Bakma yüzüme öyle “sözde” yaşlı gözlerinle…Ben iyiyim…
Kapıyı sert kapatma ama çıkarken…Kalbim yeterince gürültülü şu anda…Sessiz çık. Nefesini de al…Kokunu da al…Hatta şurada bir yerlerde şemsiyen vardı, hani kırıldı ya geçen gün biz yağmurda yürürken…Onu da al…Gözlerini sakın unutma! Ne unutursan unut, ama onları sakın ha! Dur bir dakika…Tenimde izin kalmış; onu da vereyim de öyle git…
Artık git…Kapının önünde durma daha fazla!

TETEBBU

EUQON | 10 August 2007 17:01

Canlarım, bir tanelerim (bitanelerim), balabuşkalarım, madabujkalarım, miçkalarım, vesaire, vesaire;

Bakın hala his doluyum, aşamadım kendimi. Mazur görünüz efendim; zira etimden, kanımdan bir parçayı yakın zamanda kaybettim. Siz şimdi bunları okurken o çok uzaklarda olacak…

3 gündür içimde tutuyordum. Yavaş yavaş kanımı kirleten varlığı artık ufak çaplı bir kaos yaratmaya başlamıştı. Sabahları malak gibi kalkıyor, yediğimden içtiğimden bir şey anlamıyordum. İçi boş bir doluluk vardı içerimde. Midem ve görüşüm bulanıyordu, dalgındım, hatta dün karşıdan karşıya geçerken az daha eziliyordum, gelen arabanın hız/mesafe tayinini yanlış yapmışım.

abuk rüyalar üzerine…

admin | 29 March 2007 20:20

freud her eve lazım aslında. rüya diyorum geçiyorum ama bi yere kadar. çocukluğuma mı inilcek ne olacak bu gidişle. gördüğüm onca abuk rüyadan sonra şöyle bir yargıya vardım; bünyem normali kabul etmemiş. hayır hep mi zıttı olur mümkünün, arada da doğa kanunlarına uygun olsa ya. geçen gece rüyamda onlarca baba çocuğunu emziriyordu. şimdi bu ilk okuduğunda komik geldi sana farkındayım ama gayet kasvetli bi fonda gerçekleşiyo bu toplu besleme seramonisi ve ben korktum nedense. sonra bi gece yanmışım küllerimin içinde aklım uyuyomuş. gayet de yaşıyorum ama! yine başka bi gece küçük bi çocuk annemdi böyle 5-6 yaşlarında bi kız çocuğu. beni geç geldim diye azarladı :S böyle onlarca anlatırım şimdi de konunun özü bu rüyalara getirmeye çalıştığım açıklamalar. muhalefet muhalefet yeter dedim kendime. hayatta yap bunu ama rüyalarımı rahat bırak kızım. bişey değil sonra işim gücüm yokmuş gibi onu düşünüyorum bütün gün. rahmetli freud olsa cinsel tensel açıklamalarıyla iyice uyuz ederdi. gerçi o yoksada taklitleri var “kızım var ya bu sen babandan emmek istemişin sapık seni bu çıkar burdan zuhahuzhuhauh” diye iliğimi kurutan. peşine “ıyh!” ne diyeyim yahu başka. olay tamamen popomun açık kalmasından kaynaklanıyo olabilir. felsefeye dalmasam daha iyi gece gece. hadi iyi uykular…

TV de unutamadığım an..

dralivolkan | 26 February 2007 09:00

Nereden hatırladıysam, bir sabah programında sunucu şarkıcı Kader hanımı ( nerdeki şimdi?) takdim ediyor, stüdyodaki orkestra ise başlıyor çalmaya, Kadeeer Kahpe Kadeeer, ağlarını ööördün müüüü!!
Hey gidi günler..

takıntılı hayalet

darjeeling | 23 January 2007 12:20

öldüm ben
yokum aslında
siz şuan da ruhumun seslenişine sahipsiniz
ben de özgürlüğüne.
Birine ihtiyacım var
mümkünse bana aşık olsun
çünkü evini ziyaret edeceğim
ve bana kızmasın
geldim diye
huyum bu benim
vazgeçememek
onu 1-2 milyon kez görür giderim en fazla
çünkü doyamadım daha
rahatsızlık vermeye..