bildirgec.org

proje hakkında tüm yazılar

Sarsılalım ama Yıkılmayalım 17 Ağustosu unutmayalım

erususre | 30 July 2006 17:28

16 Ağustos’u 17 Ağustos gecesine bağlayan gün
yapılacak olan bu etkinlik, 17 Ağustos 1999 depreminde diğer bir tabirle zamanın durdugu anda yaşanılan acıların ve bu afette kaybedilen kişilerin anılmasını ve unutulmamasını amaçlıyor.

Sarsılalım Ama Yıkılmayalım! 17 Ağustos’u Unutmayalım
sloganı ile yola çıkan proje kaybedilen kişileri ve acıları tekrar anmak, zarar görenlere destek olmak, katkı sağlamak ve ileride olası depremlere karşı hazırlıkta olmak amacını taşıyor.

Daire şeklinde Türk uzay gemisi

Wrzl | 22 July 2006 16:45

Enerjisini güneşten alan, güneşle arasına gezegen girince atom santralini kullanan, elektronik değil elektrik beyinle çalışan, televizyonun ayrı bir önem taşıdığı, minimum hızı “0” maximumu olmayan Türk işi uzay gemisi projesi. Tamam diyelim ki bu kurgulanmış bir safsata. Ama Tahsin abi, ürettiği Nenni yataklarını ağzından bal damlaya damlaya damlaya anlatımıştı ve “Yumşacık tenlerimize dokunan deşarz yatağı o işi yaptıktan sonra tüm yorgunluğunu alan” yatağıyla malesef gerçekti.

küvete oturmak

knemo | 11 July 2006 16:00

Evinize 4×4 hydromassage2000 model bir jakuzi taktırmaya karar verdiniz…Eski küvetiniz ne olacak? Sakın atmayın! Ortadan ikiye keserek değişik bir bahçe mobilyası elde edebilirsiniz.

trashforma
trashforma

Çöp-sanat akımıyla meşgul ispanyalı bu gençlerin sanat projesi, eski küvetiniz için yeni bir hayatın başlangıcı olabilir.

Sarı Sandalye Projesi

knemo | 10 July 2006 19:10

Tom Jenkins ve Anab Jain‘in ISEA Elektronik Sanat Festivali Bienali için hazırladıkları “Yellow Chair” projesi, evlerdeki kablosuz bağlantıları, yakın çevre için yaşayan bir komünote aracı haline getirmeyi amaçlıyor.

Anab, Wi-Fi bağlantısını paylaşıma açarak, evinin önüne sarı bir sandalye yerleştirmiş ve hemen üstüne: “Wi-Fi bağlantımı komşularımla ve yoldan geçenlerle paylaşıyorum. Sarı sandalyeden ücretsiz olarak ağa bağlanabilirsiniz.” yazmış.

yellow chair project
yellow chair project

Fiziki ya da elektronik olarak insanlar arasında yakınlaşma ve ortak bir alan yaratma fikrini başarıyla uygulayan bu ikili, Sarı Sandalye Hikayeleri adında 8 dk.lık bir film ve konuyla ilgili bir de kitap hazırlamışlar.

pist: disiplinlerarası proje alanı

annie | 24 June 2006 10:20

Pangaltı’da birbirine komşu olan üç dükkanda yer alan bir disiplinlerarası proje alanı pist. 2005 yılı sonlarında sanatçılar tarafından kurulmuş ve kâr amacı gütmeyen bir oluşum.

dediklerine göre, türkiye’de güncel sanat medyumlarını, tasarım, edebiyat, mimari, müzik gibi alanların dilini kullanarak üretim yapan sanatçıların alternatif ve yaratıcı fikirlerini sergileyebilecekleri bir mekanmış. özellikle genç ve alanında tanınmış deneysel iş üreten sanatçılara söylem alanı sunmak, yeni yazarlara yayın imkanları vermek, farklı alanlardan konuşmacıları bir araya getirmek istiyorlarmış.

Ticari Zeka

Cevval Portakal | 22 June 2006 14:22

Bilkent Üniversitesi’nin erkek öğrencilerinden birinin gittigidiyor sitesinde satışa sunduğu bu ürüne astronomik ücretler teklif edilmesi üzerine satışı durduruldu,bunun bir proje olduğunu savunan öğrencinin olay üzerine açtığı sitede bu seferde kareler pazarlanarak reklam alınmaya çalışılıyor ‘bu sitenin T-Shirtleri yapılacaktır’ şeklinde birde duyuru var,para hırsı dedikleri bu olsa gerek.

linklere bakmaya üşenenler için ürünün ismi; Bilkent’liden kullanilmis tanga

Bu Televizyon Evinizdeki Hanım Evladına Benzemez

zabun | 17 June 2006 23:51

Mark Hauenstein’in tasarladığı, OiTV adlı televizyon çılgın birşey. Televizyon teknolojisi bu kadar karikatürize edilir. Televizyonun anteni, üst ve yan yüzeyleri, dokunmaya duyarlı. Tüm temaslarınız tepki olarak ekrana yansıyor. Birde su terazisi modu (kipi) var. OiTV’nin antenini çevirin, okşayın, vurun, takla attırın hepsine yanıt veriyor. Bu televizyonu seyretmekten çok rahat bırakmamayı tercih ederdim sanırım. Linkteki videoyu izleyin eğlendirici.

seyretmeli mi ? seyretmemeli mi?

sbaskentli | 12 June 2006 22:04

Hep şikayet edip duruyoruz ;

Televizyonlardan ve orada bize sunulanlardan,peki neden onu hayatımızdan çıkarmaya cesaret edemiyoruz.

O olmadığı zaman sanki vakit geçmeyecekmiş zaman sadece sorunlarımız ve bizim başbaşa kaldığımız bir dilimde sıkışıp kalacak ve asla o kıskaçdan kurtulamayacakmışız gibi evden içeri girer girmez saldırıyoruz tv lerin kumandalarına.

Oysa neler yaşanabilir , neler sığdırılabilir o güzelim zaman dilimlerine;

Film seyretmek istiyorsam sinemaya gidiyorum , haberleri öğrenmek istiyorsam internete bakıyorum.