Nevdalist masallar dedi, dürttü beni, bu çıktı:)
“Bir varmış bir yokmuşşş…Ülkenin birinde kendisini Cinderella zanneden ve “Elbet bir gün olacak lan bu balo!” diye söylene söylene temizlik yapan bir kız varmış. Dedik ya, hatun azimle baloyu bekliyor, tüm cefa bu balo için sanıyor.
Bir gün elinde elektrikli süpürge can hıraş halıyı süpürürken kapı çalmış. “Geldi yine adı batasıca üvey kızkardeşlerim” diyerek açmış kapıyı. Gelenler kızkardeşler değil…Tanımadığı bir adam kapıda. “İyi günler hanfendi. Ben elektrik idaresinden geliyorum. Ödenmemiş 2 faturanız yüzünden kesiyoruz elektriğinizi”…
Haydaaa! “E peki, kes kardeşim!” demiş kız (nam-ı diğer cinderella 2007)
Elektrik kesilmiş, halıyı süpürme işi yarım kalmış…Ne yapmalı? Kızımızın gözü uzun zamandır tekrar okumak istediği kitaba takılmış…Bu kitabı üniversite son sınıfta okumuş ilk defa. “Tanıklarla Sokrates”…Almış kitabı eline,
başlamış okumaya…Offf, paslanmış beyni…İlk okuduğunda ne biçim heyecanlanmışmış halbuki! “Aaa, adamın yakaladığı
detaya bak!” diye diye bir solukta okumuşmuş kitabı. Şimdi gitmiyormuş…
Yerine koymuş kitabı…
Geceyi mum ışığında ödenmemiş faturaya söverek geçirmiş. erkenden uyumuş.
Rüyasında prensi görmüş. “Cinderella, hazırsan çıkalım artık. Metroyu kaçırıcaz ama, hadi! Makyaj da yapmayıver!”
diye söylene söylene kapıda bekliyormuş prensi. Beyaz at yok. Pahalıymış beyaz at, metroyla idare ediyorlarmış.
Rüyanın devamını görememiş Cinderella 2007.
Ertesi gün işe gitmiş. Öğrencileri onu sinir etmek ve “Tüm emeğim havaya! Hiç çalışmıyorsunuz! Ne olacak sizin
haliniz?” şeklindeki tipik fırçasını dinlemek için ellerinden geleni yapmışlar. Cinderella 2007 eve döndüğünde çok
yorgunmuş. Bir bira açmış, oturmuş salonda en sevdiği koltuğuna. Başlamış düşünmeye:
“Bu masalın bir yerinde bir karışıklık oldu kesin! Kötü kalpli üvey anne ve kızkardeşlerimin işi bu, eminim. Yoksa
olacak iş mi canım? Yaş 32 oldu, elde var sıfır! Çocuk da yapamadım kariyer de! Nil mi dediydi bunu bana? Evet o
şapşal söylemişti. Anlamıştım zaten kafa bulduğunu…Otursun “Kek” yapsın o çatlak!”
Birası bitmek üzereyken prens aramış. “Sana geliyorum” demiş. “Tamam canım” demiş Cinderella 2007. Kalkıp ortalığı
toplayıvermiş. Saçını başını düzeltmiş. Prens gelmiş. Oturup içmişler onunla da. Sızmışlar sonra…
Günler böyle geçip gidiyormuş. Hep aynı…Sonunda Cinderella anlamış ki, arkadaşı Pamuk Prenses kadar ballı değil. O en azından 7 cücelerle yaşıyor, kira derdi yok, fatura derdi yok. E cüceler de sevimli çocuklar, koruyup
kolluyorlar bunu. Evi temizliyor iki kap yemek yapıyor, cüceler de evin geçimini sağlıyor, mis gibi hayat.
Rapunzel’i düşünmüş bizim kız sonra. “Ne ballı hatundur o da…” diye geçirmiş içinden…Saç güzeli seçildikten
sonra reklam filmleri, fotomodellik falan derken bulmuş yolunu. Şimdi Caddebostan’da sahile bakan bir evde tek
başına yaşıyormuş. Komşuları şikayetçiymiş gerçi kendisinden. “Bu kadın sürekli balkondan saçlarını sallayıp eve erkek atıyor” diye şikayet etmişler Rapunzeli yöneticiye. Çılgın uyuşturucu partileri veriyor çok gürültü yapıyorlarmış. “Aman neyse, bana ne canım…Benim derdim bana yeter” diye düşünmüş Cinderella 2007…