bildirgec.org

padişah hakkında tüm yazılar

Sultan Süleyman ve Başkomser Behzat

semazem | 14 February 2011 18:04

Yerli kanalları takip etmiyorum. Ama internet yüzünden illa ki popüler dizilerden ve çevresinde gelişen olaylardan haberim oluyor. Zaten kimi gazeteler her bölümü manşetten haber yapıp da “gazetecilik yaptığını” sandıkları için ne olmuş ki bu kızcağıza diye habere tıkladığımızda Fatmagül’ün bir dizi olduğunu öğreniyoruz.

Muhteşem Süleyman (Kanuni Sultan)

zarifce | 07 January 2011 15:50

Osmanlı İmparatorluğunun duayenidir.Avrupaya korku salan kendisinden yardım isteyen avrupa kralına “korkma ben geliyorum” diyen bir padişahtır.Venedik elçisi Bartelemeo Contari erken tanımlama ile Kanuni Sultan Süleyman Han’ın şemailini anlatmış ve tüm insanların onun hükümdarlığında huzur bulacağını ifade etmiştir.

Muhteşem Süleyman, tarihçilerin kendisini Kanuni olarak zikretmesi ile Kanuni Sultan Süleyman olmuştur.Bu kanunilik yeni kanunlar yapmasından değil mevcut kanunların yazılı hale getirilip sıkı bir şekilde uygulanmasından ileri gelir.1520 de tahta çıkarak 46 yıllık bir padişahlık hayatına değil bir ömür binlerce ömür sığdırmış tüm tebası ile dünya milletlerine huzur temin etmiştir.Kara ve deniz yoluyla başarılı seferler düzenlemiştir.Kanuninin şairliği de önemli yer tutar, kulağımdan silinmeyen ise “Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi-Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhatı gibi” beytidir.Kanuninin dört hanımla evlilik yaptığı bildirilir.Birinci hatunu 1550 de vefat etmiş ancak adı bilinmeyen hatunudur.İkinci hatunu Mahi Devran Haseki 1581 de vefat etmiştir.Üçüncü hatunu Gülfem hatun 65 yaşında vefat etmiş dördüncü hatunu ise Ortodoks bir rahibin kızıdır, Müslüman olmadan önceki esas adı Aleksandra Lisovska’dır ve Roksalan’da denmektedir ve 1558 yılında vefat etmiştir.

Üç Kaşığa Bir Elmas mı???

azturk | 08 September 2010 11:19

Bayanların vazgeçilmezidir takılar. Altından gümüşe, yakuttan zümrüde, zebercetten elmasa kadar bir çok çeşidi vardır takının. Bayanları ön planda sundukta baylarında onalrdan çok farkı olmasa gerek. Yüzükten kolyeye el bileklerinden belki pazulara takılan aksesuarlara kadar baylarında kullandığı bir çok takı türünün olduğu muhakkak. Bazen zenginliğin, ihtişamın sembolü bazen hanedanın, bir soyağacının sembolü belki bazende gizli bir hazinenin sembolüdür takılar. Ancak şu bir gerçek ki ilk kullanılmaya başlandığından bu zamana kadar hala popülaritesini sürdürmektedir.

İstanbul’da Yaşanmış Bir AŞK Hikayesi (Şaşıracaksınız!!!)

azturk | 01 September 2010 16:25

Aşk; sevgiliyle kol-kola dolaşmak, kendini sevgilinin önüne atıp her türlü fedakârlığı yapabileceğini söylemek ya da sabah akşam aralıksız mesaj göndermek değildir. Gerçek aşk hiç kimseye söylenemeyen, hiç kimseye söylenemediği için erişilmez olan bir duygudur. Âşık sevdiğinin ismini dillendirmemek için kimseye söylemez. Hayallerinin, üzüntülerini, sevinçlerini kendi iç dünyasında kendi ruhunda yaşar ve gerçek âşıklar – bugünün âşıklarının tersine – bu yüzden büyüktür.

Leyla’ya sorarlar “Sen mi Mecnunu daha çok sevdin yoksa Mecnun mu seni?”. Leyla der ki “Böyle bir soru sormanıza şaştım. Tabi ki ben o’nu daha çok sevdim.” “İyi de Leyla o senin için her şeyini feda etti. Aklından oldu. Şimdi ormanda vahşi hayvanlarla yaşıyor. Mecnunun yaptığı bunca şeye karşı senin delilin nedir ki ben o’nu daha çok sevdim dersin?” dediklerinde, Leyla “O benim aşkımı ona buna anlattı.( Leyla’nın ona buna dediği çölde yaşayan ağzı, dili, söyleyebilecek sözü olmayan hayvanlardır.) Dilden dile düşürdü. Bense o’nun aşkımı kalbime gömdüm ve kimseye söylemedim. Şimdi siz karar verin bakalım ben mi o’nu daha çok sevmişim yoksa o mu beni?” der.

Türk kaç tazı tut.

morbeyin | 17 August 2010 11:44

Bu ülkede sanat fazlasıyla var ama biz sanata yetemiyoruz veya biz sanata doymuyoruz.Sanat dediysem müzik,resim,görsel sanatları düşünmeyin.

Türkiyeyi 3 şey bugünkü cahil haline getirmiştir;
1)Porno sektörü
2)Arabesk müzik
3)Darbe (bunu açıklamaya pek gerek yok)

*Porno sektörü
Bu ülke o kadar baskıyla büyüdü ki genç erkek ve dişiler hiç bir zaman tam anlamıyla rahat olamadı.Sevgiliniz mi var? aman ordan kaçın,kaçmazsanız iki seçenek var ya dayak yersiniz yada belki binde bir iyi bir aileye rastlarsınız.Ne var yani iki genç libidosunu isteği doğrultuda neden kullanamasın? sonuçta bunlarda 1 kere hayata gelmiyor mu? he yok olmaz diyosan bırak 18 yaşından sonra ne yaparsa yapsın,ver cinsel eğitimi al düzgünce konuş bak nasıl pırıl pırıl insanlar yetişiyor.Avrupanın %90ı her gün milyonlarca prezervatif harcıyor ama beyinlerde bir problem var mı? hayır yok,bilim onlarda,hayatta onlarda her şey onlarda.Serbest ilişkilerden kasıt sokakta sevişmek,öpüşmek değil tabi ki ama en azından genç insanlar sevgilileriyle rahat buluşabilmeli.Türkiye de bu hep farklı oldu hep bir baskı hep bir tutuculuk oldu,hepimiz namus bekçisiyiz ya hani..

HAREM AĞASI, KIZLAR AĞASI

kalasi | 29 July 2010 15:14

harem ağası
harem ağası

Gerçekte kimdir, görevi nedir, kimlerden seçilir hiç merak ettiniz mi? Belki birçoğunuz biliyor ama bir çoğumuzun sadece sarayda cariyelerin başında duran bir görevli olarak durduğunu düşündüğümüz harem ağaları bildiğimiz aksine birçok görevi vardı. Öncelikle siyah ırk tan seçilen harem ağasının en büyük özelliği hadım edilmiş olmasıydı. Padişahla valide sultan ve sadrazam arasında iletişimi sağlar, nikah, sünnet düğünü, cariye alımı gibi görevleri mevcut olmasının yanında suç işleyen cariyelerin infazıyla da bizzat kendisi görevliydi. Konuyla ilgili aslında çok farklı yorumlarda mevcut. Siyah bir ırktan olmasının haremde doğacak bir cocuğun renginin farklı olmasının babasının belli olabilmesi için bile olduğu söylenmekte ancak harem ağaları unutulmamalıki hadım edilmekteydi.

Bir Osmanlı Hatırsı ve Padişah Sporu Girya

admin | 26 July 2010 17:24

Görünümü dambılı yada gülleyi andıran , ama kinetiği ve ağırlık merkezi bakımından çok farklı olup , nevi şahsına münhasır yeni bir spor ve kuvvet aleti Girya

Rus kökenli olan bu kulplu gülle benzeri alet , ağırlıklı fitness benzeri bir çalışma mantığını barındırıyor… Türkiye ‘ de bu sporun en önemli uygulayıcısı ve uzman eğitmenlerin başı Murat Şinikçi , 10 yıldır hiç yılmadan tüm kitlelere sevdirme yolunda çalışmalar yapıyor…

Aslında Girya bizim için pek de yeni bir nitelik taşımıyor… Çünkü Osmanlı Padişahları ve ordudaki askerler seferler öncesi benzer bir güç aletiyle antrenmanlar yapıyor ve kendilerini formda tuttarak zor geçecek mücadele dolu savaş günlerine hazırlıyorlardı…

Günümüz yaşamında stres dolu hayatımıza tazelik getireceğinden hiç şüphe duymadığım Girya , kendi içinde bir çok avantajı da beraberinde getiriyor… Çünkü diğer egzersiz araçlarına nazaran çok az yer kaplıyor , her yaştan sporcular için ama özellikle küçükler için farklı ağırlıkta çeşitleri bulunabiliyor… 4 -8 -16 kilogram gibi ağırlıkları sıklıkla tercih edilirken , bu miktarlar küçükler için daha az miktarlarda olabiliyor…

ufak istanbul gezisi

nazokiraze | 25 July 2010 13:07

Başlığa bakarak İstanbul’un her bir yerini arşınladığımı zannetmeyin, kızımın beni bu yaz tatile götürmedin o halde İstanbul’u gezeceğiz bıdı bıdı … şeklindeki yoğun isteklerine bakaraktan geçen Taksim bugün Sirkeci, Sultanahmet dolaylarında Allah’ın sıcağında psikopatça bir gezi yaptık. Aklı olan otursun oturduğu yerde, sıcağa,trafiğe,kalabalığa bulaşmasın.

Sirkeci’ye gelir gelmez anladım ki bunlar durmayacak çaresiz büktüm boynumu ve dondurmacıya besmele çekerek yaklaştım.(Dondurma siftahmış sonrası sırasıyla haşlanmış mısır,közlenmiş mısır, su, tost,portakal suyu,soda,su,simit,su, şu,bu,o,su…su şeklinde uzadı gitti)

son osmanlı şehzadesi öldü

maydesign01 | 03 May 2010 12:23

osmanlı arması
osmanlı arması

biraz eski bir bildiri olucak ama; 31 ekim 1912 de doğan ve osmanlı devletinin yıkılmasının ardından amerika ya sürgün edilen son şehzade osman ertuğrul efendi 31 ağustos 2009 yılında vefat etmiş.2004 yılında türkiye vatandaşlığını alan son şehzade almanca ingilizce fransızca ve türkçeyi çok iyi biliyor,ispanyolca ve italyancayı anlayabiliyormuş.haberin ayrıntısı ve haber videosu için burayı tıklayın.

son şehzade osman ertuğrul efendi
son şehzade osman ertuğrul efendi