bildirgec.org

ölüm hakkında tüm yazılar

asi, güzel ve deli: Frances Farmer

nazokiraze | 12 July 2010 11:05

Frances Farmer kendisine ödül kazandıran yapıtı God Dies’ı (Tanrı Öldü) yazdığında o kadar tepki almıştır ki, Amerikan Gizli Servisi O’nun hayatını zindana çevirecek kadar tepkisini ortaya koymuştur. Din düşmanı olarak tanınmasını sağlayan bu denemeyi yazdığında Farmer henüz 17 yaşındaydı.

Frances Farmer’in aykırı tutumları ve feministliğinin annesinden geldiği söylenebilirdi, toplumsal olaylarla ilgilenen annesi Lillian Farmer avukattı ve pek çok eylemlere katılırdı ancak kızının görüşlerinin tehlikeli olduğunu düşününce milliyetçi kimliğe bürünerek kızını komunistler tarafından kışkırtıldığını söylemiştir.

mezarlık

nazokiraze | 07 July 2010 19:40

son durak kara toprak demiş büyükler ve ne kuran’da adı geçen karun’un zenginliği , ne firavun’un gücü kurtarabildi onları ölümden, peygamberlerin de, evliyaların da, azizlerin, kralların, şöhretlerin sonu hep aynı yerde bitti. öldüğümde de namım yürüsün diyen veya ölen yakınlarına sevdiklerini dua yoluyla değil de abartılı mezarlık yaptırarak belli etmeye çalışan insanlar da yok değil.

Ölsem Kalsam

Galanthus | 07 July 2010 12:08

Ölsem kalsam şimdi,tak diye. Ansızın. İlk başta kimse fark etmese öldüğümü. Seslenseler adımı, gözlerim açık olduğundan, elimi her zamanki gibi çenemin altına yerleştirdiğimden dalmış sansalar beni. Hatta bu aralar çok dalgın rengi de solmuş deseler.

Birden yanımdan o geçse, her zamanki kokumu almasa, bugün ne lavanta kolonyası ne de çiçek kokusu geliyor dese, dönse baksa bana. Uzun uzun baksa, uzun zamandır yapmadığı gibi ve dese ki rengi daha çok soldu bu aralar. Doktor kontrollerimi yaptırıp yaptırmadığımı merak etse ama sormaya çekinse. Araya çektiğim setlerden korksa. İlerlese ağır ağır bir yandan da bir koku arasa bulamasa .

temmuz ayı anılacaklar

nazokiraze | 28 June 2010 14:44

En sevdiğim aktörlerden Marlon Brando‘yu kaybettiğimiz tarih 1 Temmuz 2004, aynı tarih ünlü oyuncumuz Hüseyin Baradan‘ın da ölüm tarihidir. 1 Temmuz pek çok sinemacının ölüm tarihi olmuş. Walter Matthau (2000), Robert Mitchum (1997), Michael Landon (1991), Margaux Hemingway (1996) bunlardan birkaçı.

Ülkemizin en büyük kayıplarından olan Kemal Sunal da bizi Temmuz ayında bırakıp gidenlerden oldu. Kemal Sunal 3 Temmuz 2000 tarihinde aramızdan ayrılmıştı.

“Kırmızı Işık” ve Ötesi

jurnal | 28 June 2010 10:09

“O ses” de neydi öyle?
Gözlerimi açtığımda karşımda
harap olmuş yıkık dökük bir bina…
Etraf toz duman içinde,
Kasvetli bir hava ve dayanılmaz bir koku…
Ötede bir araba var, hafiften yanıyor,
Dumanlar yükseliyor dört bir yandan.
Önümde sırtı bana dönük bir cansız beden.
Bense yerde iki büklüm, yatıyorum,
Vücudum kan bere içinde…
Kendimi bile hissetmiyorum.
Her şey o kadar güzel planlanmış ki!
Adeta bir korku filminin karesindeyim.

Çok geçmeden telaş ve koşuşturmaca…
“Neyin var?“ diye bile sormadan
alıp apar topar götürdüler beni.
Hem de hiç bilmediğim, görmediğim,
gitmediğim, kapkaranlık ve soğuk bir yere…
Üşüdüm, hem de iliklerime kadar,
Üstümü örtecek bir battaniye bile vermediler

KIRMIZI DENİZ

oyuncuhandan | 25 June 2010 14:51

“Kendimi kendim gibi hissetmiyorum artık” dedi kadın.
“Çünkü sen sen olmaktan çıktın” dedi adam.

Kadın, gözlerindeki hüznü kalbine gömerek adama baktı, gülümsedi. Sonra denize daldırdı içini. Yunuslarla kaçıp gitmek istedi. Güneşin akşam ışıkları vururken denize ölmek istedi. Yapabilirdi, basitti. Kendi kendine kazanılmış birşey olmadığı için ömür, vazgeçmek kolaydı. Yapmadı. Göz pınarlarından akmayı bekleyen yaşları, içindeki hançerle kesip damarlarını, durdurdu.

“Duymak istediğim bu değildi” dedi adama.
“Ama gerçek bu” dedi adam.

1940’lı Yıllar… Yüz Karası Yıllar…

HBOZTOPRAK | 24 June 2010 14:57

İkinci Dünya Savaşı adı her geçtiğinde, hep Hitlerin canavarlığı ve Yahudilerin yaşadığı dram akıllara gelir. Ama en az bunun kadar bilinmesi gereken de; Stalinin canavarlığı ve Türkler’in yaşadığı dramdır. Bu yazı; bir yandan Nazi, diğer yandan Sovyet faşizmi arasında kalmış, çaresiz ve umutsuz dış Türkleri anmak ve 1940’lı yılların Türkiye’sinin bu insanlara bakışını sorgulamak için kaleme alınmıştır.

Her ne kadar Türkiye bu savaşa fiilen dahil olmasa da Kırım, İdil-Ural, Türkistan, Kafkas Türkleri, gözü dönmüş Stalin tarafından savaşın tam ortasına itildiler. Savaşa katılan Türk sayısı tam olarak bilinmemekle beraber, kimi kaynaklarda yarım milyon kimi kaynaklarda ise bir kaç milyon olarak telaffuz edilmektedir.

Hülya Tuğlu hayatını kaybetti

queennothing | 20 June 2010 14:10

Genellikle yan rollerden tanıdığımız (Adile Teyze, Selvi Boylum Al Yazmalım, Hatasız Kul Olmaz, Küçük Sevgilim) 1946 doğumlu, İzmirli aktris Hülya Tuğlu, 18 Haziran Cuma günü hayata gözlerini yumdu. Ölüm sebebi açıklanmayan 64 yaşındaki aktris, Feriköy Mezarlığı’na gömüldü.

Ronald Neame hayatını kaybetti

queennothing | 19 June 2010 19:54

1911 senesinde, İngiltere’de doğan yönetmen Ronald Neame, 1945 senesinde çektiği “Brief Encounter“, 1946’da çektiği “Great Expectations“, 1980 senesinde çektiği “Hopscotch“, “The Horse’s Mouth“, “I Could Go on Singing“, “Gambit” gibi başarılı yapımlarla tanındı ve sinema sanatına farklı bir bakış kazandırdı. Yaratıcı yönetmenler arasında yer alan Neame, 16 Haziran Çarşamba günü hayatını kaybetti. 99 yaşındaki yönetmen, sinema dünyasını yasa boğdu.

çamurdan kamyon

lavinya76 | 17 June 2010 09:39

Güneşin en tepeye çıkıp ortalığın sessizliğe gömüldüğü vakitlerdi. Köpek bile ne gelip geçeni ne başka bir şeyi umursamıyor badem ağacının kupkuru toprağa düşen gölgesinde şekerleme yapıyordu.

Çamura belenmiş minik parmaklarına bakarak yaşını hesaplamaya çalıştı. “Hani bana parmağına” gelmeden bitirmişti saymayı. Başını sola doğru hafifçe devirip, büktü boynunu. Daha çok vardı okula başlama yaşına.
Köpeğin uzandığı ağacın gölgesine o da oturdu. Ay çekirdeğini kemirmeye çalışan kuşlara bir taş fırlattı… Git şurdan pis kuş, o bizim yeme onu!