bildirgec.org

nefes hakkında tüm yazılar

Nefes Al

siyuu | 22 May 2007 18:29

drive your way............
drive your way…………

Erkek sıkılır…bu konuda “don’t mary her fuck me” şarkısını boşuna yazmamıştır beautiful south…arabayı yıkaman lazım, çocukları parka götüreceksin, temizlikçi gelecek temizlik var vs. cümleleri hem o şarkıdan hem hayatımızdan alıntılar…günlük koşturma ve annesine doğru yönelme anadolu kadınını bir ev canavarına dönüştürür…ve şarkıdaki gibi bir sevgilinin ağzından yazılır sözler “evlenme onunla beni .ik”… ve kendini göstermek ister, vücudunun coğrafyalarını bir saten yatakta kazanılmış tatlı zaferin sakin sorumsuz dokunuşlarına teslim etmek ister…ve bundan gerçek yaşamı için güç damıtır…

bu olmazsa bir sinirli erkek, bir hiddetli adam ortaya çıkar…kendini maça verir, halı sahaya verir, daha entellektüelse siyasi-kültürel tartışmaların buhranına verir kendini….evet çıkış yolu bulamazsa kendini sokacak bir karanlık arar, kavga eder, arabayı hızlı sürer, tatile hızlı gider, tatilden hızlı döner…trafikte hemen sinirlenir….bir dolu ağır kargaşaya sürüklenir….

Nefes Enerjinizle Cep Telefonunuzu Şarj Edin

eminkeles | 17 May 2007 19:06

nefes enerjili sarj aleti
nefes enerjili sarj aleti

Ne güneş enerjisi, ne de rüzgar enerjisi, bu gördüğünüz alet sadece ve sadece nefes enerjinizi kullanıyor. Nefes alıp verirken göğüs kafesinizin hareket etmesiyle devreye giren mekanizma, hareket enerjisini elektrik enerjisine çevirerek USB cihazlarınızı sarj etmeye yarıyormuş. Tek sorunu, cep telefonunuzu tamamen saj etmek için, bütün gün bu şeyi üzerinizde taşımak zorunda olmanız. Yine de bütün gün saç taramaktan iyidir, diye düşünüyorum 🙂

[Kaynak]

küre

cosmicdust | 18 January 2007 02:45

Kürenin içinden çıkmak kolay olmadı…
Gerçekten kolay olmadı…
İçerdeyken sadece çıkmayı düşündüm. Dışarıda neler olabileceği beni o kadar çok heyecanlandırmıştı ki
Parmağımla yüzeyine dokundum önce pürüzsüz geldi fazlasıyla pürüzsüz gerçek olamaz dedim. Belki yüzlerce, binlerce kez kendi kendime zaten yapabileceğim başka bir şey de yoktu kendi kendime konuşmak dışında. İnsan kürenin içindeyken yalnızdır. Bunları anlatıyorum çünkü bazılarınız kürenin içine hiç girmedi küreden çıkanlarsa zaten bunu okumaya gerek bile duymayacaklar.İlk başlardaki pürüzsüz yüzeyini kaybetti küre…Benim korkak dokunuşlarım kuvvetlenip sertleştikçe; dışarı doğru esneyebilme ihtimalinin olacağı aklımın ucundan bile geçmezdi. Ama güzel olan birçok şey beklenmediktir zaten değil mi?
Beklemediğimiz: bilmediğimiz
Ama önemli olan şu an anlattıklarım değil.
Küre belki esnekti ama esnek olması onu güçsüz değil daha da sağlam kılıyordu. Günde belki onlarca kez gelen vahşet çağrısına uyup elimizde bir balyozla saldırıp kurtulabileceğimiz türden değildi. Küçük bir metal parçasıyla saatlerce vurarak delik açmaya, çatlatmaya çalışmak daha kolay olabilirdi
Kolay olmasını istememişlerdi…
Dokunduğum zaman içimin çekildiğini hissettim.
o esnedikçe ben büzüştüm.
Bir an hiç boşluk kalmayacağını düşündüm.
Kolay olmadı.
Neden bu kadar tekrarlıyorum bu cümleyi ”kolay olmadı” ne bekliyordum ki kolay olmasını mı?
Korunaklı sessiz ve huzurlu küremden neden çıkmak istedim
Hepimizin içinde var bu
“Merak”
Sadece merak
Başka nedeni yok
Armaya çalışmayın
Ya da
Siz bilirsiniz.
Öyle mutlu olacağınıza inanıyorsanız…
Dışarısı korkuttu beni,
Ama geri dönmek istemedim.
ASLA!
Nefes alamadım ilk önce
Birden genişledim.
Arkama dönüp baktığımda geldiğim yer artık olduğum yerden çok uzaktaydı.
Terk edilmiş kürelere ne olur
Biliyor musunuz?
Ben öğrenemedim.
Belki
Başka bir bebeği içine alıp büyütmek için cennete gidiyorlardır.
Kimi bebekler cennetten gelir buraya bazılar gelmez .
Kim karar veriyor derseniz.
İşte orasını bilene de rastlayamadım daha…

NEFES

hipangel | 08 December 2006 07:47

Sen benim aldığım nefessin.
Her nefeste seni biraz daha yakalıyorum;
Ama nefesimi bırakınca kaçıyorsun.

Nefes alıyorum.
Nefes veriyorum.

Yakalıyorum.
Kaçıyorsun.

Nefesimi tutuyorum.
Seni bırakmıyorum.
Beni zorluyorsun ve nefesimi bırakıyorum:
Kaçıyorsun.
Kaçıyorsun; çünkü nefesimi vermezsem ölürüm.
Kaçıyorsun; çünkü aslında kaçmıyorsun:
Nefesim içime her girdiğinde kötü havayı alıp kendiyle götürüyor; sen de içime her girdiğinde beni biraz daha berraklaştırıyorsun;
Ama ben sınırlarla, yargılarla, olumsuzluklarla kirletiyorum içimi.
Sen de inadına temizliyorsun, hem de neşeyle ve sevgiyle.

Mutlu olmak elimizde mi?

neandertal | 06 November 2006 17:21

En klişeleşmiş sorulardan biridir “Mutluluk nedir?” Cevabı durumdan duruma, kişiden kişiye göre değişmekle birlikte sanmıyorum ki düşünmeden, yaşamını sorgulamadan cevap veren insan olsun günümüzde. Bir kısa haber yapmışlar bu sitede, özetle mutluluk sizin elinizde diyorlar. Mutlu olmanın bir kaç yolu :
– Mükemmeliyetçiliği bırakın.
– Günü 24 saate bölün, 8 saatinde uyuyun, 8 saatinde çalışın, kalan 8 saati kendinize ayırın.
– Kendinize karşı yapıcı eleştirilerde bulunun ve kendinizle barışık olun. Ve sitede bir de yararlı olduğuna inandığım bir “nefes egzersizi” bulunuyor.

pilates

asymptot | 11 September 2006 12:52

joseph pilates
joseph pilates

son dönemlerde iyi yaygınlaşmaya başlayan egzersiz. yaygınlaşmasının temel nedenleri ise madonna gibi çok popüler kişilerin bu egzersizi yapıyor olması ve yaşı 5oleri bulmasına rağmen halen yaşını hiç göstermiyor olması. bizim estetikli şovcularımızı düşünürsek madonnanın tek kusurunun kollarının alt tarafının biraz sarkmış olmasıyla onlara nasıl bir fark atmış olduğunu görürüz.

pilates çok basit ama çok etkili egzerszlerle insanın kaburgalarının altından başlayarak kalçalarının altını çalıştırıyor. yaşlanma etkilerini geciktirmesi de burdan kaynaklanıyor bence. çin tıbbında insanın yaşlanma belirtisi alt kaslarının durumudur, alt karın kaslarınız ne kadar iyi durumdaysa siz de o kadar az yaşlanmışsınızdır demektir. ayrıca çinlililere göre alt karın kasları cinsel fonksiyonlarla da direkt ilgilidir.

bu egzersiz adını joseph pilatesten alıyor. 1. dünya savaşı sırasındaki esareti sırasında dar alanlarda sağlığını korumak üzere bazı egzersizler yapmış onunla birlikte bu egzersizleri yapan başkaları da olmuşlar. zamanla bu egzersizlere devam edenlerin daha az hasta olması dikkatleri çekmiş. bu şimdi minder egzersizleri/mat exercises olarak bilinen kısmı.

stresseraser: nefes düzenleyici zamazingo

hafifuyku | 18 April 2006 14:39

yine vaadi bol bir zamazingo çıkmış. İddiasına göre nefesinizi düzenleyerek stresinizi alıyor. İlk aşamada parmağınızı deliğinden sokuyorsunuz, size değişik nefesler aldırıyor. hangi nefes türünün kalbinizi en çok yavaşlattığını ölçüyor. Bundan sonra rahatlamak istediğinizde size çeşitli nefes programları uygulatıyor. wired gadget lab 10 üzerinden 9 vermiş. “demekki balon değil” dedirtiyor. vefakat 300$, yani bize de test için gönderilene kadar hayal. [link]

Sevdiğinizin sıcacık nefesi her daim yanınızda: Breath Capture

vic vega | 08 February 2006 13:55

Bal dudaklınız uzaklara gidiyor, o sıcacık nefesini her daim boynunuzda hissedemeyeceğiniz için paniklerdesiniz,.. Düşündüğünüz şeye bak, alın bir Breath Capture, üfürdesin bal dudaklınız misk’i amber nefesini içine, ne zaman özleseniz fısır fısır sıkının,.. Kolye yapın, halhal yapın, resim çerçevesi yapın,..

Dertten tasadan münezzeh tatlı hayat için bundan başka ne edinmek lazımdır?