bildirgec.org

mit hakkında tüm yazılar

İlham Verici Mobil Web Tasarım Örnekleri

angelsdemos | 15 March 2010 09:51

İnternetin gelişmesiyle beraber internetteki tasarım örnekleri ve internetin yayılım alanı da oldukça genişledi. Artık internet üzerinden farklı web sitelerine sadece bilgisayarlar üzerinden değil cep telefonlarıyla da ulaşabiliyoruz. Mobil web tasarımlarını bilmeyen web tasarımcıları aşağıdaki örnekleri inceleyerek ilham kaynaklarını arttırabilir ve tekniklerini geliştirebilirler. İşte en iyi mobil Web Tasarım Örnekleri ;

Michael Dick

Twitter

Target

En Büyük Soruların Şimdiki Cevabı: KURAMSAL FİZİK

Colpadan | 10 November 2009 14:19

İnsanlık tarihi boyunca zaman zaman kafamızı kurcalayan birçok soruya cevaplar aradık durduk. Her şey algılama ve arkasında barındırdığı merakla gelişti. Bir şeyi merak ettiğimiz andan itibaren artık ona bir cevap bulmamız zorunlu hale geliyordu. Bulduk da. Geçmişten günümüze bulduğumuz cevaplar çok değişti ama temel sorular hep aynı kaldı.

Önce yaşadığımız çevre ilgimizi çekti. Rüzgar esiyordu, bulutlar toplanıyordu, çiçekler açıyordu, yağmur yağıyordu… Sonra müthiş bir güç ile bir kaç saniyeden fazla bakamadığımız bir ısı ve ışık kaynağı yükseliyordu ufuktan. Tüm bunlar neydi? Ya o yıldırımlar, devasa sesler ve ateş? Her yer kapkaranlık olduğunda havada beliren binlerce parlak ışığa ne demeli? Bir de karanlığın gücünü kıran başka bir ışık dairesi vardı havada. Gündüzü aydınlatan o güçlüğü ışığın yerine geceyi boş bırakmamaya çalışan donuk kardeşi nöbeti devralıyordu adeta.

Ezop Masalları

puella | 12 October 2009 10:48

Dünyanın bütün coğrafyalarında, bütün kültürlerinde rastlarız masallara. Her birinin kökenine indiğimizde ise, karşılaştığımız ilk masallar hemen hemen hep hayvanlar üzerinedir. Bunun nedeni, hayvanların ilk insan topluluklarının hayatında önemli bir yer tutmaları olabilir. Belki de sadece insanların kendilerini gizleme ihtiyacından kaynaklanmaktadır.

Diego Velázquez'e ait Ezop tablosu
Diego Velázquez’e ait Ezop tablosu

Edebiyatta genel olarak fabl türüne giren hayvan masallarına ait, ilk yazılı örneklere Hititler’de rastlanır. Hititler fablları taş tabletler üzerine yazıp resimlemişlerdir. İsmen bilinen ilk fabl anlatıcısı ise, sadece Yunan kültüründe değil, tüm dünyada bir efsane haline gelmiş Ezop (Aesop ya da Æsop (Yunanca Aisopos))’tur.

Ezop, M.Ö. 620-560 yılları arasında Antik Yunan’da yaşadığına inanılan bir köledir. İnanılan diyoruz; çünkü Herodotus’un kesinlik taşıyan ifadelerine rağmen, doğduğu yer dahi belirsizliğini koruyan – Trakya, Frigya, Mısır, Etiyopya, Sisam, Atina ya da Sart – ve ölümü ile de çelişkili bilgiler bulunan Ezop, pek çok tarihçiye göre bir mit olmaktan öteye gidememiştir. Herodotus’a göre ise Ezop, M.Ö. VI. yüzyılda Sisam’da yaşamıştır. Firavun Amasis’in iktidarına denk düşen bu yıllarda, Ezop’un bir soylunun kölesi olduğundan bahseder ünlü tarihçi. Masallar konusundaki yaratıcılığının yanı sıra, diğer pek çok konudaki yeteneğini takdir eden sahibi tarafından, sonunda özgür bırakılır. Ancak özgürlüğün tadına yeteri kadar varamayacaktır Ezop.

Haiku OS alfa sürüm duyuruldu!

feveran | 17 September 2009 17:13

Öncelikle OS nedir ? Operating system, bildiğimiz işletim sistemi yani…
OS olmayan haiku ise âlakasız bir şeydir…

Şimdi de sıra Haiku OS ‘da .

Haiku açık kaynaklı bir işletim sistemidir, kişisel bilgisayarlarımızda kullanılmak için geliştirilir. BeOs yazılımından yola çıkılmıştır. MIT lisansıyla lisanslıdır.

haiku os
haiku os

Haiku OS hâla geliştirilme aşamasında fakat alfa sürümünü buradan indirip test edebilirsiniz.

daha fazla bilgi için.

wireless la veriden sonra WREL la enerji

Dreammaster | 16 September 2009 14:02

Wireless bizi kablosuz data iletiminin özgürlüğüne kavuşturmuşken gelecek bu seferde enerji iletimini gösteriyor bu konudaki gelişmelere ve Intelatılımına değineceğiz. En taze haberden girecek olursak Wireless Resonant Energy Link adını verdiği teknolojiyle kablosuz enerji iletimini duyurdu peki bu teknolojiyle bize sunulanlar ne, kullandığımız her türlü elektronik eşyayı elektirik kablolarından kurtarmak evet ana fikir bu. WREL da ki başarım ne oldu peki 1metrekarelik bir alan, bu alan içerisinde özgürce kablosuz şarj veyahut kullanımı gerçekleştirildi, 1metrekareden de anlaşılacağı gibi bir giriş teknolojisi söz konusu yanlız bu teknolojidede şöyle bir negatif yön bulunmakta o ise bu aktarım sırasında %25 lik bir enerji kaybı söz konusu, pirizden gelen bu enerji kayıbı, küresel ısınma, tükenen enerji kaynaları diye sesimizin tükendiği günümüzde nekadar makul bir eksikliktir bunuda yakında görücez.
Konuyla ilgili daha geniş bilgi isterseniz;
http://www.intel.com/pressroom/innovation/innovation.htm
http://www.seattle.intel-research.net/projects.php
http://thefutureofthings.com/news/5763/intel-s-wireless-power-technology-demonstrated.html
bu kanynaklardan da faydalana bilirsiniz.

Qİ çincede, doğal yaşam enerjisi(insan enerjisi) anlamına gelen bu kelime silikon vadisindeki bir kaç şirketin ortak karırıyla koblosuz enrjinin yeni logosunu oluşturmuş durumda, ne kadar tutulur, bunuda piyasa hakimiyeti belirliycek sanırım. Silikon vadisinde bu teknoloji için harıl harıl çalışan teknoloji devlerine geçecek olursak, Fulton Innovation, Philips, Samsung, Sanyo, National Semiconductor vd. evet şuan bu devlerde harıl harıl çalışmalarını sürdürmekte fakat Intelden öte bir atılım gerçekleştiremediler en azından gösteri kısmında halen yoklar peki bu işle ilgilenen başka kimler var ? Bu soruyada MIT olarak yanıt verebiliriz zira şuanki çalışmalarıyla 2 m uzaklıktaki 60w bir ampülü yakmayı başardılar.
Qİ çalışmalarıyla ilgili ise;
http://www.engadget.com/2009/08/18/wireless-power-standard-almost-here-named-qi-of-all-things/
http://www.wirelesspowerconsortium.com/news/press-releases/release-of-specification-and-logo.html
http://en.wikipedia.org/wiki/Wireless_Power_Consortium

Açıkcası beni işin endişelendiren kısmı sağlık konusu Wireless sinyallarinin bile sağlık üzerindeki etkileri konuşulurken, bu kadar büyük bir enerji salınımının oluşturacağı sağlık problemleri sıkıntılı bir konu.

Darwinizm Temelli Aborjin Soykırımı

nacak | 06 June 2009 10:10

Aborjin, Avustralya kıtası, Tazmanya ve çevre adalarda yaşayan yerli haklara verilen ad. Aborjinler, dil ve yaşam biçimi açısından ortak yönleri olan ancak topluluğa göre farklılıkları da barındıran geleneksel toplulukları ifade ediyorlar.

Güney Avustralya’da Noongar, Batı Avustralya’da Yamatji, Güneybatı Avustralya’da Nunga, Viktorya’da Koori, Tazmanya’da Palawah kabileleri, Aborjin topluluklarından bazıları.

2001 verilerine göre Avustralya’da bulunan yerli kabilelerin %90’ını Aborjinler oluşturmakta. Toplam Avustralya nüfusunun %2.5’ine tekabül ediyor bu rakam. Aborjinlerin Güneybatı Asya’dan Avustralya kıtasına geldikleri düşünülüyor. Fakat buna dair elde bilimsel bir kanıt yok. Avustralya yerlilerinin en yoğun yaşadığı bölge sahil kısımlarıydı. Özellikle Murray Gölü vadisinde yoğun şekilde yaşamaktaydılar.

Aborjin kültürü doğa ağırlıklıdır. Avustralya‘da birçok müzede ve galeride Aborjin sanat eserleri ve kültürü hakkında bilgi edinmek mümkün. Adelai’de bulunan Tanzanya Aborjin merkezi bunlardan biri.

Aborjinler hakkında birçok kitap da yazıldı. (A.P. Elkin – Avustralya Aborjinleri, Kathie Walker, Sally Morgan – My Place)

Aborjin mitolojisinde, mit kahramanlarının çoğu hayvanlardır. Dreamtime (düşzamanı) mitolojik temalardan birisi. Dreamtime mitolojisinden bir örnek.

Falname’den çıkan İlk Âşk öyküsü

kumsacli | 02 June 2009 10:27

Sürekli tekrarlanan bir mantra gibi, “Tanrım beni şeytanın zulmünden koru”…
Neye yaradı peki bu kutsallık, tadına bakılan ısırıkta bize dikte edilerek?
Hatırlayalım, olayın geçtiği yer cennet bahçesi ve şeytanın fısıltısında damaklara akışkan bir lezzet veren, rengi ile büyüleyen ve suyunda dilimizi ıslatan obje, ELMA ile başlar.
Torunu olan insanoğlu tarafından dile getirilir. İlk Adem yaratılır(çamurdan) Daha sonra Havva yaratılır (Adem’in kaburga kemiğinden). Havva, yılan kılığına girmiş Şeytan tarafından kandırılarak iyilik ve kötülük bilgisi ağacının yasak meyvesini (elma)yer ve Adem’i baştan çıkararak meyveyi ona da tattırır. Bu meyveyi tadar tatmaz çıplaklıklarının farkına varır ve mahrem yerlerini kapatırlar (incir yaprakları). Yaptıkları bu büyük hata yüzünden yaratıcıları tarafından cezalandırılır ve dünyaya gönderilirler.