bildirgec.org

mantık hakkında tüm yazılar

Kültür Diye Sahiplendiklerimiz Aslında Neler?

bithikotsis | 22 April 2011 14:11

Toplumda sosyal kesimin en fazla benimsediği adet, gelenek, yaşayış tarzı, beğeniler, hobiler, meraklar bütünü kültür diye nitelendirilebiliyor.

Aslında bu kültür dedikleri oyle bir şey ki, memleketteki insanların akıl, ruh ve beden sağlıklarını, hayat stillerini aktarıyor insana bir bakıma. Yani bir nevi toplumsal analiz sonucunu veriyor bizlere.

Ülkem için kültür bana ne anlatıyor diyecek olursanız, eskiden yeni zamana doğru büyük bir düşüş ve sıradanlaşma, hatta basitleşme farketmekteyim. Diğer arkadaşlar bu konuda neler düşünür bilemem ama, artık kültür diye bensimsediklerimiz hep hafif alaycı şekilde yaklaşıp sonradan farketmeden kabul ettiğimiz şeyler olmaya başladı.

Çok tehlikeli bir durum aslında. Şimdi yeni ergen nesle bakıyoruz da eskisi gibi oturaklı adam sayısı epey azaldı, neredeyse hepsi bir laf bozması, Türkçe katliamı, olanı değiştirme, düzeni yıkma gibi olayların peşinde ve hep bu olaylardan kendilerine bir alay konusu ve gülme şablonu çıkarma peşinde. Bu da ister istemez kültür diye kabul ettikleri şeylerin içine gizlice çaktırmadan sızıyor.

Bazı egoist kızlar.

bithikotsis | 17 April 2011 00:51

Kızlar…Onlarsız yapamayız, onlarla da olmaz derler çoğu erkek…Haklıdırlar da bazen. Hep bir olumsuz yaşanmışlık vardır geçmişlerindeki ilişkilerde bu erkeklerin. Kimi saman alevi gibidir, yaşanır ve hemen unutulur. Kimisi de kalıcı bir zift gibidir ömür boyu akıldan çıkmaz.

Kimi kızlar, fedakardır. Nasıl daha iyi olurum diye düşünürler, art niyet yoktur neredeyse…Aşık olmak isterler, aşık olurlar ama bu aşkları da suistimal edip erkeği kullanmazlar. Tabii sayıları da yok denecek kadar azdır bu tiplerin. Bir erkek için en güzel hediyelerden biridir aslında.

Cep telefonuyla internet bağlantısı (Mantık)

BoZzoRe | 11 March 2011 11:20

bilgisayarla internete bağlandığımızda bi mantık bakarsak İp Numarasını Karşıya yolaya biliyor. Merek edilen şu Bilgisayardan İp Alınıyor..vs..
peki cep telefonundan nete girilince tespit için vs. nasıl bi sistem kullanılıyor. imei numarasımı veya benzeri bi sistemmi var mantığını bi açıklarmısınız ..

Aşk Saçmalığı

meflug | 07 January 2011 17:30

Aşk mı o da ne? İnsan neden sever ki birini? Neden bağlanmak ister ki? Deli midir? Saçmalık!Rahat rahat yaşarken, istediğin yerde oturup kalkarken, istediğine sarılır istediğini öperken, istediğin kişinin evinde kalıp, istediğin zaman istediğin yerde olurken bir anda neden birinin gözetimi altına girsin ki bu insanoğlu?


Neden bile bile hesap vermek istesin ve bundan zevk almadığı halde yapsın ki? Lütfen kimse bana gelip de sevmek güzel bir şey demesin.

İlişkide Akıllılık ya da Çocuklaşmak

astral | 02 October 2010 11:19

Her yere onu da taşımak istiyorum. Biliyorum olur şey değil. Hatta saçma.

Arkadaşım ‘Gelsene gezelim’ dedi. Hiç canım çekmedi. ‘Şudur budur’ dedim, kapattım konuyu. Ama o olsa yanımda, giderim, giderim; o zaman canım ister.

Biliyorum, bunların hiç biri mantıklı değil. Sanki o olursa sohbet çok güzel olacakmış, o olmazsa onca yıllık arkadaşımdan sıkılacakmışım gibi. Ben ‘onu istiyorum’ ve ‘sadece onu’ istiyorum, aslında durum bu. Arkadaşlarımı onsuz çekemememin nedeni de bu.

Aç Aşçı / Mutsuz Avukat Paradoksu

Kuduz maymun | 15 September 2010 10:44

Mantığı, muhakematı, bilinenden oldukça ayrılan bir dostumla yaptığım bir konuşmadan alınmıştır. Fazlası vardır, eksiği yoktur.

a-Bir kadın varmış, o söylemiş.
k-Hangi kadın?
a-Ünlü bir kadın.
k- Adı ne?
a-Bilmiyorum, unuttum adını. Ama çok ünlü.
k-Çok mu ünlü? Neye benziyor bu kadın?
a- Ünlü işte…
k-Ünlü, anladım. Peki nesiyle ünlü bu kadın?
a-Basbayağı ünlü…
k- Allahım yarabbim, basbayağı nasıl ünlü olabiliyor? Birşeyiyle ünlüdür bu kadın?!
a-Bildiğin ünlü işte.
k-Bilmiyorum ben ünlü münlü. Malatya kayısısı ile ünlüdür. Bu kadın nesiyle ünlü?
a-Bilmiyorum nesiyle ünlü olduğunu.
k-Yahu, sanatçı mı bu kadın, siyasetçi mi, ne bileyim… Yazar mıdır, manken midir…
a-Hatırlamıyorum ama çok ünlü. O kadın söylemiş işte.
k-Hasbinallah… Ne demiş peki?
a-Kaktüsler radyasyonu emer, demiş.
k-Allah Allah…
a-Evet, emer demiş.
k-Emsin bakalım. Demek ünlü kadın söylemiş…
a-Asıl bu kadının bir oğlu var.
k-Oğlu mu var?
a-Avukat oğlu.
k-Avukat…
a-İşte bu çok ünlü kadının avukat oğlu, mutsuz bir avukat olmaktansa, mutlu bir aç aşçı olmaya karar vermiş.
k-Aç aşçı mı?! Niye aç ki lan?
a-Aşçı dedim.
k-Evet aşçı dedin, aç aşçı.
a-Aç demedim.
k-Aç dedin.
a-Demedim.
k-Peki demedin aç. Niye aşçı?
a-E, mutsuz bir avukatmış?
k-Avukat olduğu için mi mutsuzmuş?
a-Hayır, anlamadın. Adam mutsuz bir avukatken, mutlu bir aşçı olmaya karar vermiş.
k-Ben onu anladım da, neden mutsuz olduğunu anlayamadım.
a-Söyledim ya?
k-Yani adam avukat olduğu için mi mutsuzmuş, yoksa aşçı olamadığı için mi mutsuzmuş?
a-Aşçı oldu ya? Yahu adam mutlu bir aşçı olmaya karar vermiş diyorum sana.
k-Ben onu anlıyorum da… Niye mutsuz olduğunu anlayamıyorum. Adam eğer mutlu bir aşçı olmaya karar verebilmeyi başarabiliyorsa, mutlu bir avukat olmaya da karar verebilirmiş?
a-Hayır anlamadın sen… Adam mutsuz bir avukat…
k-Tamam, adam mutsuz bir avukat. Mutsuzluğunun nedeni, çok istemiş olduğu halde aşçı olamamış olması mıymış? O halde avukat olması birşeyi değiştirmiyor. Hangi mesleği yapsa, aşçı olamadığı için mutsuz olacakmış.
a-Hayır adam mutlu bir aşçı olmaya…
k-Yahu aaa! Adam mutlu bir aşçı olmaya karar vermiş. Yoksa onu mutsuz eden avukat olmuş olması mıymış? O halde avukatlık haricinde hangi mesleği yaparsa yapsın mutlu olabilirmiş. Neden aşçılık?
a-Anlamadın sen…
k- Anladım ben…
a-Anlamadın…

Evlilikte aşk mı? mantık mı?

Erzam | 04 May 2010 09:52

Ask Evliligimi? Mantik Evliligimi? sorusuna daha dikkatle baktigimizda söyle bir durumla karsi karsiya kalmamiz olasidir-ya birinci secenek veyahutta ikinci secenek…Peki ya ücüncü bir secenek mümkünmüdür?

Konuyu bu pencereden ele almaya kalkinca, ne Ask evliliginin nede Mantik evliliginin tek baslarina yeterli olmayacagi yaklasimindan kendimi alamiyorum acikcasi. Bir diger önemli boyut´ta iliskilerin devamli iki tarafi kapsadigi gercegidir -yani bu sorunun muhatabi asgari olarak iki kisidir. Bir örnekle konuya daha net isik tutabilecegimi düsünmekteyim.

beynime esir gerçeklik, ilk önce beni vurdu

admin | 30 November 2009 18:10

İçime düşen kan damlalarını taşıyamıyorum.Ruhumun derinliğinde, derinlik, sorular, gerçek; her şeyden tiksinirken, kendimden kaçamayıp duvara toslayanım.

İşte sana yazıyorum hayat, çözülmemiş mahzen duvarların varsa şayet, şimdi onları ya çözmeliyim ya dondurmalı ebediyen bu ruhu. İsyankâr bedenim ruhuma baştan esir, ben kendi beynime esir, beynim gerçek denilene dünden esir. Ben ki, gerçek denileni anlayamayan, uyum sağlayamayan yuvarlanıp, üstü başı çamur içinde kalıp yine de; ‘Bulacağım yanıtı!’ diye debelenenim.

Bay/Pas-Zwei

belesh | 26 November 2009 09:36

Her gün yarım saat dedi rehber. Ne olursa olsun yarım saat. Saçmala. Saçma değilse hiçbir şey değildir. Anlam barındırmasın. Kelimelere giydirdiğin kıyafetler yaz kış aynı olmasın. Sen kokuyorum şu an. Üzerime işlemiş kokun. Ve kendimi kokladığımı fark ettim. Köpekler gibi kokunu alıyorum. Köpek gibi özledim. Sigara yaktım kokunu bastırsın diye. Yangın alarmı çalıyor, susuyor, çalıyor, susuyor, çalıyor. “Neden çalıyor bu?” dedim. “Bozuk olabilir, ya da sigara içen içen biri vardır.” Diye açıklama yaparken gözü elimdeki sigaraya takıldı. “Herkes içiyor burada, düğmesi takılı kalmıştır.” Deyip dışarı çıktım. Patron gelmiş, sağlam bir azar işiteceğim sanırım.

Alk. % 15 Hacmen
Alk. % 15 Hacmen

Çay içtik, bayramdan konuştuk. Dün arkadaşım aradı. “Bayramda gelmiyor musun gavur İzmir’e?” dedi. “Yok, çalışacağım” dedim. Yalan. “ Ne bayramıydı lan bu; ramazan mı, kurban mı?” “Oha, aslan sütü yaramamış sana.” Dedim. Midem yanınca süt içerdim ben eskiden. Buzdolabında hep bulunurdu. Artık bulamıyorum.

Üçün biri..

pillibebekkuyuda | 21 November 2009 17:38

http://g.mynet.com/i/79/42894_0.jpg
http://g.mynet.com/i/79/42894_0.jpg

Üç arkadaş işe başlamıştık o yıl.

Özlem, Meltem ve ben..
Meltem, 3. sınıfın 1. döneminde gelmişti okula, Özlem’in tek başarısı 3. sınıfta 1. olmaktı..
Bazı geceler kağıt oynar eğlenirdik..Hep 3 el oynar kaybedersem, oyunu bırakırdım..

Saatlerce felsefe yapar, aşkı konuşurduk; sadece bir konu için gecelerce uyumadığımız olurdu..
Ben ”Üç kişi iyi arkadaş olamazmış” derdim,
karşı çıkarlardı, ”Bal gibi olduk işte” derlerdi..