bildirgec.org

keder hakkında tüm yazılar

anlıyorum üstelik

astral | 21 December 2009 15:44

Adiliğinin sebeplerini de gayet iyi anlıyorum üstelik…

Ben, onu baştan sona, tüm nedenleri ve aşamalarıyla anlıyorum. O benim onu anladığımı bilmiyor. Anlıyorum çünkü anlatamayacağım kadar çok adilik yaptım zamanında.

Beni terk etmesini de anlıyorum üstelik. Tamam, yalan da olmayabilir; o hisler. Ben yapmadım mı tüm bunları? Alasını yaptım. Sevdim, çıktım, gönül verdim, gönlünü çaldım ve ‘Olmuyor sıkıldım!’ deyip; ortalıktan kayboldum mu? Evet, ta kendisiyim. Yaptım. Bir kez de değil üstelik. Sonradan kendimi kınasam da o sıra bana o doğru geldi.

Benim Hikayem

Thing | 27 July 2009 09:25

Çoktandır göremediğim denizi gördüm birkaç gün önce, öğleden sonraydı ve yorgundum. Özlediğim bir şeyi görmekten ne kadar mutlu olduğumu anladım. Yerine hiçbir şeyin konulamayacağı bir mutluluk. Bir sevgili ile yaşanandan farklı, anne ile yaşanandan farklı, babaya sarılmaktan farklı, evladını öpmekten daha farklı bir mutluluk. Özlediğim şeyleri düşünürken aslında o anları yaşarken ileride özlenecek olma ihtimallerini hiç düşünmediğimi fark ettim.

Kurşun kalemle duvarlara resimler yapmaktan çok mutlu olurdum çocukken, sonunda mutlaka ceza alırdım resmi yaptığım duvar her kiminse ondan. Ancak başkasının öfkesi mutluluğumu bozamazdı hiç. Benim mutluluğumdan başkasının üzülmesi çok ileriki yıllarda ayrı bir sıkıntı olmaya başladı içimde. Buna vicdan da diyebiliriz aslında. Biraz daha sonraki yıllarda aslında mutluluğumdan rahatsız olanların aynı mutluluğu yaşamadıklarını her nedense yaşayamadıklarını fark ettim.

Tankerler

pilli pati | 12 January 2009 10:57

natural world winner
natural world winner

Ruhumda açığa demirlemiş tankerlerin cüsseli sessizliği uzanıyor çok uzun zamandır. Yükü deli, bir kıvılcıma bakan tankerler!

İçlerindeki metalin soğuk, nemli; hani dokununca o insanı iliklerine kadar buz kestiren, yadsınamaz varlığı…

Uğradıkları hiçbir liman kendi evleri olmamış, hiçbir kaptan tam başedebilmiş değil onlarla, ne ki; bunca zaman derin suların, tehlikeli şafakların, metrelerce dalgaların sevgilisi olmuşlar. Kuzey denizlerine yalnız varıp, balinaların sonarlarını ninni tutmuşlar. Uyumuşlar, uyumuşlar.

Sana değer

nebilim | 13 October 2008 09:18

aksa da gözümden kanlı yaşlar
uğrunda ağlayıp yanmaya değer
mısralara gömdüğüm sevdamı
okuyup da her an aşıklar
yandıkça bir daha yanmaya değer
sen bakmaya tenezzül etmesen de
hayalini kurup sımsıkıca
deliler gibi yokluğunu
sarmaya değer
ne bir mektup ne sararmış resimler
olmasa da kucağımda
divane gibi adını çığırıp
başımı taşlara vurmaya değer

Bir Sen Değilsin!…

BAYMAHMUT | 22 August 2008 16:10

Niçin böyle cevrü cefa edersin,
Ne çekerim bilmez misin?
Sevmiyorsan de hele
Boşa neden bekletirsin
Bir can sen misin?
Hiç mi beni düşünmezsin,
Nasıl dayanır bu demezsin,
Tek sevmeyi sen mi bilirsin?
Sadece senin yüreğin mi acır
Sanırsın, yanıldığının farkına
Ne yaparsam varırsın?
Acıyor yüreğim diyorum,
Acıyor işte!
Hem de
Hem de
Hem de
Çok acıyor.
De hele bana sevemedim seni,
Alışamadım sana
Ya da bana göre değilsin de.
Ama de.
De, de bileyim,
Kendi yolumu çizeyim.
Bir sen değilsin, acı çeken,
Bir sen değilsin ağlayan,
Bir sen değilsin umutları olan.
Bir sen değilsin!…

Söyle Ne Yapacağım?

GRAFTONCUN | 13 August 2008 12:35

Gözümden taşıp, kirpiğime tırmandın
Ucuna geldin düşeceksin diye avucumu açtım
Avucumda kayıp parmaklarımın arasından süzüldün
Hemen öteki avucumla yardıma geldim
Tutamadım, tutamadım seni Anne!…
Gözümden, ellerimden kayışını, gidişini
İzledim hem gözüm hem yüreğimle
Ellerimi bırakmana hazır değildim
Hiç hazır olmazdım da…
Soğuk bedenine sarılmak bile
Öyle ısıttı ki beni
Ama ya gidişin Anne!…

vurgu-n..

morfik | 01 August 2008 15:17

Kendimi inşa etmek zor artık.
Gök-delendim, kum yığını oluverdim.

Güneşi kendime yakın bildim?
Yağmuru ıslattım da indim.

Yokluğumun kaçıncı günü?
kaç asır geçti aynada orijinalimi görmeyeli?

bir tek gün, sadece bir gün ..beş yıla denk geliyorsa terazinin kefesinde,,
yaşım kaç etti çözemedim !

Mutlulukların ipoteği kalkmıyorsa hesaplarda..
alın çizgisinin göbeğinden bıçak mı bilemeli,
var ise eşitliği, payda sıfıra düşmemeli..

ve ellerimde dördün gizemi ! alabildiğine derinliği..
ahh’ların neresine eklenmeli?

keder..

morfik | 03 July 2008 14:54

Tanrı’nın gözyaşları akıyorsa içime
bölünüyorsa dünya parçalara
tünüyorsa avuçlarıma lanetlenmekuçma vakti midir?
gelip durdum mu ecelin kapısına??

tam da alışmıştık dönmesine
dönüyorduk aydınlık özümüze
karalanarak dışlandık..

sonra;
uzun uzun ağladım Tanrı’yla…

Empyrium

xmetisx | 06 May 2008 09:21

Gürül gürül akan suların şappadanak durduğu noktadır… Neden duruyo bu sular derseniz işte bu grubun yaptığı müziği dinlemek için… ahhh ahh markus burada olacağıdı… Hikâyemin başına sarıyorum… Ortam filen buğulanıyo böyle… Ben bi gün içmişim kederliyim böyle şiir filen yazmaktayım derkene sokaktan duydum seslerini demek isterdim ama ülkemizde seveni sayanı yoktur pek… Yani sokaktan duymadım, pek sevgili bi arkadaşım, yağız bi delükanlı geldi dedi ki; sen bilir misin empyrium diye bir grup var, çalar söylerler böyle, iliğine kemiğine işlerler… Dedim de git… yok dedi ille anlatacağım… Git-anlatçam, git-anlatçam derkene iyi dedim anlat kim miş bunlar neymiş bunlar…

hüzüntü [hayalci]

| 20 March 2008 19:15

Yine geldin!
Geldin ve oturdun baş köşeye.
Seni gidi davetsiz misafir.
Seni gidi utanmaz sıkılmaz pespaye!

Biliyorsun!
Biliyorsun senden nefret ettiğimi.
Senden ve çuval dolusu hüzüntü yükünden.
Sıkıntı ve keder

Geliyorsun!
Bilerek ve isteyerek,
beni sıkıntılara boğmak için.
Beni kasvete büründürmek için.

Biliyorum!
Kimlerden, nelerden yüz bulduğunu.
Kimi zaman anlamsız bir şarkının birkaç notası,
kimi zaman bir şiirin birkaç dizesi,
bir öykü,
bir roman,
bir film sahnesi…

Teğet geçiyorsun kimi duygulara,
Yanağından hiç öpülmemiş bir çocuk,
Ya da eksik bir anne şevkati,
Platonik bir aşk,
Yarım kalmış, eksik bir şeyler,
Boşa geçmiş bir ömür,
Ve daha neler neler…