bildirgec.org

kar hakkında tüm yazılar

Kar Kristalleri

ahmetyahya | 02 September 2009 14:32

Yazı geride bıraktığımız şu günlerde, hava sıcaklığıyla ve ya mevsimle bir alakası olmamasına rağmen her zaman ilgimi ve dikkatimi çeken bir konuyu sizinle paylaşmak istedim: Kar kristalleri.

Hepsi olağanüstü güzellikte ki bu harikaların nasıl bu hale gelebildiklerini hep merak etmişimdir. Hepsi altıgen, hepsi harikulade. Altıgen görünmelerinin sebebi kısaca su moleküllerinin birbirlerine bu şekilde bağlanması denilebilir. Ancak hepsinin farklı geometrik formlara sahip olmaları onları eşsiz kılan şeydir bence. Bu durum buzun moleküler yapısının farklı sıcaklıklara verdiği farklı tepkiden kaynaklanmaktadır.

resimleri canlandırın

cuneyt789 | 21 August 2009 12:07

nature illusion studio. bu program sayesinde dijital fotoğraflarımızı istediğimiz şekilde hareketlendirebiliriz. programın yapabildikleri kısaca suya dalga, akma efekti verme, ağaçlara rüzgarda sallanma efekti verme, yağmur, kar efekti verme, hareketli kuş, balık gibi birçok efekt verebiliriz. hazırladığımız çalışmayı hareketli ekran koruyucu, hareketli gif veya video olarak kayıt edip sevdiklerimize eğlenceli çalışmalar gösterebiliriz.
programı indirmek için buraya tıklayın

örnek video için tıklayabilirsiniz

Manavgat hava durumu sorgulama hava durumu sayfası

NLPMaster | 08 August 2009 11:20

Manavgat hava durumu grafiği ve manavgat hava durumu sorgulama sayfası farklı kaynaklardan manavgat hava durumu raporlarını derliyor.

manavgatta hava durumu nedir diye merak edenlere rehber olması amacı ile hazırlanan manavagat hava durumu izleme sayfası ile manavgatta yağmur manavgatta güneş manavgatta bulut gibi hava durumu olaylarını inceleyebileceğiniz derlemeler bi araya getiriliyor.
Manavgat sitesinde ye alan manavgat hava olayları sayfasına buradan bakabilirsiniz: manavgat hava durumu

Masumiyetin Sessiz Sesleri…

admin | 27 February 2009 09:51

Kar yağıyor şehrime.
Sessiz ve o kadar masum.
Hangi doğa oluşumu bu kadar sesiz ve masumdur?

Yağmur yağar seslenir gri bulutlardan.
Melodiler saçar sessizliğe,
Gök gürleyişiyle.

Yıldırım düşer yüreklerin uç noktalarına.
Işıklar saçar ürkütür tüm sesliliğiyle yürekleri.

Dolu yağar en saydam şekliyle.
Camlara vurur irili ufaklı.
Hissettirir farkını.

Rüzgar çığlıktır , fısıldar sessizliğiyle
Savurur yüreklerdeki sırları gökyüzüne.

Çığ düşer masum ama bir o kadar hain varlığıyla.
Kaplar tüm ruhunu sessizce.

Molokanlar- Komünist Dinciler *

nevdalist | 18 February 2009 11:14

Molokan Ailesi
Molokan Ailesi

Rusya’da doğmuş benim dedemin dedesi. Bense Kars’ta doğdum. Kars dedemin göç ettiği zamanlar Ruslar’ın himayesindeymiş. Ben doğduğumda ise Türkiye Cumhuriyeti sınırları içindeydi. Memleket aynı, yönetim ve insanlar farklıydı sadece. Benim doğduğum yıl çok kar vardı. Kar, bu bağlamda Rusya’ya benziyordu. Ama anavatan dedikleri Rusya’da kar yağınca hayat durmaz. Kars’ta ise durur. Yıllardır Karstayım. Tek bir kimse sormadı, kimsiniz diye. Sonra Tarık Akan geldi, yeni filmi için. Bir Molokan’ı canlandıracakmış. Bir anda bakışlar bize çevrildi. Kimdik, Russak burada ne arıyorduk? Sorular artıkça yeniden ulaşımın kesildiği, hayatın durduğu ana dönmek istedim. Orhan Pamuk ile başladı, Kars furyası. Kars artık sineması olmadan film festivali yapılan şehir değil; Kars tarihin beşiği. Konumuz Kars değil, konumuz benim ve ailemin hikayesi. Anarşistik, deli doluyduk, Rusya’dan sürülünce en yakın ve en benzer olan şehre Kars’a geldik. Kimileri ise bizi çok sevdi. Lev Tolstoy onlardan biridir. Bize olan sempatisini her yerde haykırdı. Bizimle dayanışmak için kitabının teliflerinden verdi ve kampanyalar düzenledi. Ama yine de olmadı. Dünyanın dört bir yanında yaşayan, komünist özellikler taşımasına rağmen dindar olan, sürgünlerle geçen bir ömür süren, vatansız bir ulusuz.

kablosuz buz kazıyıcı

konami | 06 January 2009 09:54

Bu buz kazıyıcı, yağışlı günlerde arabanızın camında biriken kar ve buzu temizlemek için üretilmiş. Kablosuz, çakmak girişinden 3-4 saatte şarj olma, tam şarjla 20 dakika kullanım, dahili led ışığı gibi özelliklere sahip. İncelemek isteyenler buradan.

Kardan Adam

ceyhunak | 30 December 2008 12:29

Şehire ilk kar düştü, her taraf beyaza büründü. Bir de benim yüreğim vardı, o hep bembeyazdı. Her tarafı kar kaplı idi, görünmez bilinmezdi. Bunu sen bile bilmezdin. Kaç kere kar yağıp eridi, hiç hissetin mi? Yok yok sen bunu da görmedin..şimdi yüreğim kış, içimde bir ocak bile yok ki, Aslında Ay ocak, yürekte ocak’a ne gerek var. Çıkıp gittiğin bu kapıda, yürüdüğün o yolda hep ayak izin kaldı o bembeyaz karlarda. Ardından düştüm yollara, takip ettiğim adımlarda ulaşamadım sana. Ne acı bunları yazmak sana, anlatmak içimdeki duyguları, ezilmiş yanlarımı, zaaflarımı göstermek sana. Ama yapamadım, bunları da oku diye sana yazdım. Yarattıgın kardan adamı gör diye ısrarla yazdım. Şimdi elimde bir tutam sevgi, maziden kalma sanki. Ne olacak peki şimdi, kim tamamlayacak bu resmi.. şimdi bana bir şapka lazım, bir de palto, palto olmasa da olur kömürden yapılan dört beş tane düğme, elime bir tane de çalıdan süperge, eksik kalmsın o soguk surata gülümseme, biraz daha üste ince bir burun, bana bunları bulun. Zaten yitirilen yitirilmiş, yürek erirken kardan adam erimiş çok mu?

Yaşam sona ermeden gidin:Sarıkamış

kalamara | 29 December 2008 13:47

Sarıkamış denince akla ilk kar gelir. Ama heryerde kar aynı kalitede yağmıyor. Dünyada kristal kar özelliğine sahip iki yerden biri Sarıkamıştır. Ayrıca sarıçamları ile de ünlüdür. Dünyada 2400 metreden sonra kesinlikle çam ağacı yetişmez. Ancak Sarıkamış’ta 2 bin 600 metre yükseklik var ve her taraf sarıçamla dolu. Buda Sarıkamış‘ı dünyanın en ilgi çekici yerleri arasına koymaya yetiyor bence…
Ayrıca çok güzel otellerde mevcut Sarıkamışta…

NOBEL ÖDÜLLÜ TÜRK: ORHAN PAMUK

| 11 December 2008 10:13

Orhan Pamuk, 1952 yılında İstanbul’da doğdu. İlk romanı ve anketlere göre cumhuriyete damgasını vuran 75 kitaptan biri olan “Cevdet Bey ve Oğulları”nda (1982) ve diğer bir şaheseri olan “Kara Kitap” (1990) adlı romanında anlattığına benzer bir ailede büyüdü. Nişantaşı’nda yetişen Orhan Pamuk, New York’ta geçirdiği üç yıl haricinde İstanbul’da yaşadı. Robert Koleji mezunu olan ve
İstanbul Üniversitesi Mimarlık Fakültesi’nde üç yıl okuyan Pamuk, 1976’da İstanbul Üniversitesi Gazetecilik Enstitüsü’nü bitirdi.

Çocukluk ve gençlik yıllarında ressam olmayı hayal etti, fakat 1974’den itibaren yazı yazmayı tercihi ağır bastı.

Üç kuşak İstanbullu bir tüccar ailesinin çerçevesinde, Türkiye’nin son yüzyıllık macerasını hikâye eden “Cevdet Bey ve Oğulları” adlı romanı, 1979’da Milliyet Roman Yarışmasında ödül aldığı gibi, 1983 yılında Orhan Kemal Roman Ödülü‘ne de layık görüldü. Aynı yıl ilk baskısı çıkan; üç mutsuz kardeşin İstanbul yakınlarında bir sahil kasabasında, 90 yaşındaki ninelerinin evinde geçirdikleri bir haftalık hayat dilimini anlatan “Sessiz Ev” adlı romanı ile 1984 yılında Madaralı Roman Ödülü’nü aldı. Pamuk, “Sessiz Ev”in Fransa’da çıkan çevirisi ile 1991’de Avrupa Keşif Ödülü’nü kazandı.

17. yüzyılda İstanbul’a getirilen Venedikli bir köleyle bir Osmanlı âlimi arasındaki ilişkiyi anlatan tarihi romanı “Beyaz Kale”(1985) ile Pamuk, yurt içi ve yurt dışında ününe ün kattı.