bildirgec.org

kan davası hakkında tüm yazılar

KİBRİT PARÇASI

fahrettinksp | 28 July 2010 19:00

Adamın kibriti çakışıyla irkildi yaşlı kadın ve buruşmuş suratı o kadar gerildi ki gözleri yanan kibrit parçasına bakarken birden ‘ Evlatlarım !’ diye haykırı verdiAdamcağız hayretle elindeki kibrit parçasını söndürdü, sigarasını masaya bıraktı. Feri sönmüş gözlerinden yaşlar akan kadıncağızı şaşkın bakışlarla süzerken olup bitenlere anlam veremedi. Aralarındaki sessizliği trenin keskin düdük sesi böldü.
Genç adam haddim değil nineciğim ama bu halinizin nedeni ne diye atılıverdi.
Kadıncağız ağlamaklı ve titrek bir sesle evlatlarım, evlatlarım dedi.
Ne oldu evlatlarınıza nineciğim dedi genç.
Yaktılar, yaktılar insafsızlar, yüreksiz deyyuslar onları kucağımdan alıp köy meydanında yaktılar.
Gencin neden demesine kalmadan kadıncağız devam etti.
Kan davasıymış bunun adı kan davası adı batasıca kan davası..!
Babalarını da vurdular. Kaçtık kaçtık ama nereye kaçtıysak buldular.
Bu zülüm Müslümana revamı, gavur bile yapmaz böylesini.Teselli için mi bilinmez genç: ‘’ Nineciğim eminim ki kocan ve çocukların cennet bahçelerinde gelmeni bekliyorlardır.’’ dedi. Nine ahh keşke evladım yetmişime geldim. Azrail bir türlü benim canımı almadı. Bana kalan hatıratsa çakan kibrit parçası, bir kibrit parçası…

Dantel Gibi İşlerdi Hüzünleri

lavinya76 | 20 May 2010 11:39

Dizlerine başımı koyup anlattığı masalları dinlerken dalıp giderdim uykulara. İlk o anlatmıştı Yusuf ile Züleyha’nın emsalsiz aşk hikâyesini. Hz. Yusuf rüyaları tabir edermiş bir de Züleyha ile birbirlerini çok sevmişler, bu kaldı aklımda sadece. Zor aşklar her zamanda vardı vesselam.

Beyaz bir tülbentle örterdi beyaz saçını sütninem. Öyle güzel pamuk elleri vardı ki saçımı okşasın, yüzümü okşasın ama hep eli dokunsun isterdim bana. Elini üstümden hiç çekmedi o yüzden ben büyüdükten sonra bile.

Kızılderili Türk ilişkisi…

ceteleci | 01 January 2008 21:53

Bundan 35000 yıl önce yani MÖ 30000-34000 tarihleri arasında dünya şu andaki görünümünden bir hayli uzaktı. O zamanlar buzul çağının en şiddetli dönemini yaşayan dünyamız büyük kıtasal ve alabildiğince uzaklara uzanan buzullara sahipti. Şimdiki adıyla Bering denizi olarak bilinen bölge o zamanlarda Asya’yı ve Amerika’yı Bering boğazı denilen bir buzul kara köprüsüyle bağlamaktaydı. Ve o zamanlar Sibirya bölgesinde avlanan Kızılderili kabilelerin yeni av alanları keşfemek amacıyla çıktığı yolculuklar sonrasında; bu boğaz kullanılarak Amerika’ya ilk kez ayak basıyorlar. Tabi bu insanlar yeni bir kıtaya geldiklerinden habersizce Atalarının yaptığı gibi Sibirya bölgesinde avlandıklarını düşünüyorlardı. Bu yeni av yerlerini beğenen Kızlıderililer buralara ve yerleştiler ve kabileler oluşturmaya başladılar.

Günümüze kadar uzanan tarihleriyle bazı kabileleri şu şekilde irdeleyebiliriz:
Amerikaya gelen yerleşimcilerin ilk karşılaştıkları kabileler arasında Seminoller, Çerokiler ve Mişuki kabileleri bulunmaktaydı.
İspanyol kaşiflerin Amerika’ya olan yolculukları sırasında Kaliforniya’da bulunan Soson, Payitu, Kahula, Mevuk ve diğer bazı kabilelerle karşılaştılar.
Günümüzde ise ABD de resmen kabul edilen 554 Kızılderili kabilesi bulunmaktadır.

Gelgelelim Kızılderililer ve Türklük ilişkisine ait bulgulara …

The Töre (*)

| 22 April 2007 19:59

Töre dediğin nedir? Biz töreyi, daha çok “namus cinayeti” olarak biliriz. Çoğunlukla başkasına kaçtığı için veya tecavüze uğradığı için öldürülen genç kızlar… Bu şekilde gazetelerde çıkan haberler… Sadece kadınlar mı töre kurbanı? Töre dediğin nedir? TRT’deki “Hayat Türküsü” pek de fazla beğendiğim bir dizi değil. Fakat, hasbelkader izlerken benim için önemli bir diyaloğa şahit oldum. Celal karakteri ile kız arkadaşı arasında geçen diyalog… O diyaloğu tam olarak hatırlamıyorum. Hatırladığım kadarıyla, Celal adlı karkter; sadece kadınların töre mağduru olmadığını, erkeklerin de törelere uymadığı taktirde “dışlanma” vb davranışlar sonucu mağdur olacağından bahsediyordu. Arkadaşı olan bayan karakter ise öfkeyle öldürülen kızlardan vd bahsediyordu. Bu diyalog benim için önemli, çünkü diyalogdaki her iki tarafın sözleri, Toplumumuzun bireylerinin töreye bakış açısının özetliyor. Bir tarafta töreyi yaşayan ve yaşamaya mecbur kalan kesim, diğer tarafta; töreyi sadece tv haberlerinden gördüğü kadarıyla bilen, fakat toplumun eğilimlerini ve davranışlarını yeterince kavrayamamış kesim.

Neler oldu bize böyle !?…

sbaskentli | 30 June 2006 11:18

Neden ise sürekli anlaşamadığımız bir durum var ortada ;

“Arkadaşlar lütfen özümüze dönelim artık” diyeceğim ama bunun arkasından da hemen gene ırkçı ithamları yağmaya başlayacak . :))

Ama unuttuğunuz bazı şeyler var , lütfen bir hatırlayın ;

Bizim kültürümüz de birlik ve beraberlik var ,

Bizim kültürümüz de anlayış ve hoşgörü var ,

Bizim kültürümüz de her türlü zorluğa karşı tek vücud tek beden olmak var ,

Bizim kültürümüz de Düşünmek var , öğrenmek var , bilmek var ,

Bizim kültürümüzde bakmak yok görmek var ,