bildirgec.org

kadeh hakkında tüm yazılar

KRİSTAL KAPI ZİLİ

delihayat | 19 March 2008 16:15

Bu zamazingo, yaygın olarak kullanılan elektromanyetik kapı zillerinin kırılgan versiyonu diyebiliriz. Çan kısmı iki adet kristal şarap kadehinden ibaret.

yasak bahçe

TeMoR | 25 November 2007 19:01

sen mutluluğa içiyorsun
bense senin mutluluğuna
ikimizde aynı bahçedeyiz
elimizde kadehler
yasak meyvenin başında

sen ışıksız dünyaya içiyorsunben kaybolmuş ruhuma içiyorum

muTLuLuktuN
we düşLerde yaşıyordun
düşLenmesi mutluluk veren yaŞamLarda
waRLığını hiSSedeRKeN
yokLuğunu yaşıYorduM
we yaşanılası hisLerimi tutuştuRmaya zoRLuyoRduNateşe tutSaktıNkurtuluş fısıldıyorduN yaŞam ziNciRlerine,açmıŞ göğsünü ibLiseseWgi diLeniyoRduN…

içi dışı farklı bardaklar

frodolives | 19 October 2007 11:44

Bardağın şekli içilene göre değişir, sütun şeklindeki bardaklar şampanya, kıvrımlı kadehler şarap, kısa bardaklar likör için vs. bu kavramlara değişik bir bakış açısı getirmişler, buradaki bardakların dış şekli aynı iç dizaynları farklı. Alissia’nin diğer dizaynları burada.

Kadehimi copy-paste aşklara kaldırıyorum

asiti kacmis kola | 10 August 2007 09:57

şerefe
şerefe

Sevgililer gününe 30 gün kala;
Beklenen günün gelmesine daha kocaman 30 gün olmasına rağmen, caddeler ve sokakları ciddi bir telaş sarıyor. Herkes o kadar panik içinde ki, yürekleri “eyvah hazırlıkları yetiştiremeyeceğiz” korkusu sarıyor. Kara kara düşünüyor insanlar sevdiceklerine ne alacaklarını.
Sevgililer gününe 20 gün kala;
Şehir yavaş yavaş aşk kırmızısına boyanıyor. Maddi ve manevi hazırlıkları bitmeyen insanların paniği, telaşı ve korkusu kartopu misali giderek büyüyor içlerinde.
Sevgililer gününe 10 gün kala;
İnsanların sevgililerine ne hediye alacağını bilememe kabusundan haberdar olan giysi, altın ve mücevher üreticileri, gazetelere ve televizyonlara “sevgililer gününde tek taş alınır”, “sevgiliniz bla bla gömleğiyle yıl boyunca şık görünsün” reklamları vererek sözde insanlara yardımcı olmak için çırpınıp duruyorlar. Üstelik reklamlar o kadar cazip(!) ki tek taş yüzüğe 12 taksit bile yapıyorlar. Sanki “gel de alma” demesini istiyorlar insanların. Erkekler için gömlek, kravat, kadınlar için tek taş yüzük. Bizim aşkımızı bildiklerini sanıyorlar ve bizim adımıza karar veriyorlar. Kimsenin de sesi çıkmıyor bu konuda çünkü herkes hediye seçme zahmetinden kurtulduğu için o kadar mutlu ki.
Sevgililer gününe 7 gün kala;
“Sağım, solum, saklanmayan ebe” modunda kalpler, seni seviyorumlar, ı love yoular ve güller ile kaplanıyor caddeler-sokaklar. Dört gözle beklenen günün gelmesini bekliyor aşkla çarpan yürekler.
Sevgililer günü;
Kırmızıya boyanmış şehirdeki insanlar banklarda, sahillerde, kafelerde, otellerde buluşup kutluyorlar birbirlerine aşık olmalarını. Hediye paketleri açılıyor eller titreyerek. Sarılmalar, öpüşmeler derken bir sevgililer günü de böyle geçip gidiyor.
Bense benim için bir şey ifade etmeyen bu sıradan günde, yatağımda oturmuş, cep telefonumun ekranıma bakıyorum yaklaşık yarım saattir. Kullandığım sim kartı şirketinin bana yolladığı otomatik mesajını okuyorum çevire çevire. Mesajda; “-gülü bir gün, seni her gün, gülü soluncaya, seni ölünceye kadar seveceğim- sevgilinize yukarıdaki mesajı gönderebilirsiniz, sevgililer gününe özel diğer mesajlar için lütfen bla blayı arayın” yazıyor. Tamam sevgilimize ne alacağımıza, bu günü nasıl geçireceğimize karışıyorsunuz da bari bırakın sevgilimizin kulağına istediğimiz sözü fısıldayalım, saçma da olsa, romantizmle alakası olmasa da onun sevgililer gününü kendi cümlelerimizle kutlayalım.
Bu mesaj, eğer iddia edilenler abone sayısı doğruysa 11 milyonluk abonenin hepsine yollandı. 11 milyon kişinin yarısının sevgilisi yoksa 5,5 milyon kişinin vardır. 5,5 milyon kişinin yarısı beğenmediyse bu mesajı diğer yarısı beğenmiştir. Demek ki neymiş en az 2 milyon kişi sevgilisine bu otomatik mesajı yollamış. Elde ettiğim bu sonuç, ilkokulda hep yapmış olduğumuz parmakla sayı sayma olayı kadar komik ama canım o kadar sıkkın ki, kendimi mazur görüyorum.
Birbirinden hiçbir farkı olmayan, hepsi birbirine benzeyen, modayı yansıtan vitrin mankeni ruhsuzluğundaki copy-paste aşklar. İşte bu günde ben, ağzına kadar nefretle doldurduğum kadehimi buna kaldırıyorum.

Buzdan Otel

pre | 31 July 2007 10:38

Şu sıcak yaz günlerinde bir insan ne ister? Klimalı bir oda, belki soğuk bir içecek? Daha da iyisi var. Ice Hotel. İsveç, Norveç, Kanada, Romanya ve Finlandiya gibi ülkelerde bulunan buzdan otellerde oturduğunuz iskemlelerden tutun da, içkinizi içeceğiniz kadehler bile buzdan yapılmış.

İşte bazıları. Lumi Linna, Snow Village, InICE

Kırmızına Bulaşık

AOLradiohead | 09 December 2006 17:25

kadehlerinde parmak izlerim.
seni dudağının kenarından,
sesi kısılmış
belli ki üzülmüş sarı-gri yudumlarından izlerim.
kırmızını terk ettiğin yerden,
parmaklarının camda bıraktığı izleri sürerim,
sürmeli izlerimin kara kuru adımlarının sesine çift ses, sessizliğim.
başka hayallere sürülmüş rujunda,
kadeh kadeh inkarlar utanır kırmızıya karışır.
kana karışır sözüm, kırmızına bulaşır.

Kokteyller için Tabak

zabun | 28 June 2006 14:35

Kokteyllerde, partilerde her davetli ayaküstü bir şeyler yemek durumunda kalır. Bir elinde tabak, bir elinde içecekle kimse dolaşmak istemez. Zira en azından bir el tokalaşmak için boş olarak hazır bulunmalıdır. Salondaki bir kaç küçük masa da, hep siz yanına gelinceye kadar doluyorsa, geriye resimdeki gibi bir ürün edinmek kalır. Temelde küçük bir tabak, ama diğer elinizi serbert bırakmanızı sağlayan kadeh tutacağına sahip.

www.sternform.de

İnsanlar niçin içki kadehlerini tokuştururlar?

...aloneman... | 26 May 2005 09:55

cevabını vereyim bu konuda iki ayrı acıklaması var..

1) İnsanların beş duyusunu tatmin amacıyla şarap kadehini sofrada çın sesiye tokuşturmak. Şarabın rengi, görme; diliyle tat alma; burunla koklama;eliyle dokurma,ve çın sesiyle işitme. Şarap bütün duyguları tatmin eder anlamını taşır.

2)Antik çağlarda bir insanın düşmanını yemeğe davet edip,ona zehirli içki sunması doğal sayılıyordu. Ev sahibi içkinin zehirsiz olduğunu kanıtlamak için kendi içkisini havaya kaldırır ve misafirin içkisinden bir yudumun kendi kadehine dökülmesini isterdi. Sonra aynı anda içkilerini içerlerdi. Misafir böyle durumda ev sahibine güvenini göstermek için kadehini ev sahibinin yukarı kaldırdığı kadehe hafifçe vurur, çın sesiyle içkiyi denemeye gerek olmadığını gösterirdi.