bildirgec.org

ah, kimselerin vakti yok
durup ince şeyleri anlamaya

kalın fırçalarını kullanarak geçiyorlar
evler çocuklar mezarlar çizerek dünyaya
yitenler olduğu görülüyor bir türküyü açtılar mı
bakıp kapatıyorlar
geceye giriyor türküler ve ince şeyler
(…)

kaba saba, hoyrat, berbat, batak, çatlak bir hayat biçimi içinde ezilmeme uğraşı “demode” ruhlara epey acı vermekte shaika, cpgülen, guddicini.
her manada bir karmaşa, kargaşa, münakaşa hüküm sürmekte… seks kilolarca servis edilmekte…
her eve lazım kuryelerle… yapışkan yelelerle… le, le, le!
kokmuş “siportif” flulerle…

Elimdeki deftere yazmak istemiyorum artık. Yazmak zor geliyor. Her kelime kâğıdın üzerine kalemin sabırsız hareketleri ile dökülürken, nedense benim canım acıyor. Kelime gibi kalmıyor bu keratalar. İçlerinde sadece tek anlam ifade edenleri var, var ama ya o çok anlam gizleyenleri yok mu, işte onlar acıtıyorlar canımı. Hepsini tek tek inceliyorum. Olmuyor anlamıyorum. Tekrar tekrar bakıyorum onlara. Bazen iyice yoruyorlar beni sıkıyorlar. Savaşıyorum onlarla.
Yazmak istemiyorum artık. Anlamak yâda anlatmak istemiyorum. Biliyorum hep yanlış anlaşılıyorum. Zaten yeterince yoran ve zorlayan bu hayatın üzerine bir yük daha taşımak istemiyorum. Taşıdıklarım beni yeterince eziyor zaten. Üstüne birde yanlış anlaşılınca iyice sersemliyorum. Hiç üzmek istemediğim insanları kullandığım kelimelerle istemeyerek üzünce canım daha da acıyor. Kullandığım kelimelerin acısını taşıyorum yanımda. Cebimdeki kelimeleri ise hiç çıkarmıyorum. Eğer onları da çıkarırsam taşıdığım acı kavurur.
Yazmayacağım artık. Uyku sersemliği ile dolaşacağım buralarda. Gördüğüm kelimeleri toplayacağım sadece. Ceplerimi boşaltıp kelimelerle dolduracağım inadıma. Sonra onları sigaramla birlikte yakacağım. İçime çekeceğim derin derin sanki bir kokuyu çeker gibi. İliklerime kadar hissedeceğim onları. Bir parçam olmalarını sağlayamasam da, en azından nerede olduklarını bileceğim.

http://www.ekolay.net/mizah/HaberDetail.asp?PID=2598

Sevgili İran Kedisi Sahipleri,
kedim bir yaşına geldi. Yaramaz, hatun istiyormuş, ben anlamamışım. Ortalığa çiş yaparlarmış böyle zamanlarda, ben de telaşlanmıştım. Benimkine acil gelin aramaktayım, duyurulur.

Dün bir tane hatun buldum, gittim baktım erkek tarafı olarak lakin kızımız- Ankara kedisiyle karışmış- muhtemel. Vazgeçtim. Onunla yatmasın. Saf olsun. Sahibi de saf sanıyordu kedisini. İran kedileri ikiye ayrılıyor. Birinin burnu daha çok içeri basıktır, bunlar daha sık sağlık sorunu yaşarlar fakat tam İran kedisi özellikleri gösteren de bunlardır. Neyse ilk önce kızgınlık döneminde olan ( Ankara da) İran Kedisi bulalım sonra saf mı ona bakarız evvela.

http://www.alesinadesign.com/glass.html

YAPTIKLARIM
2-Üniversiteyi başka bir şehirde okuyup iş yaşamına da bambaşka bir şehirde devam ettim,kız başıma ayakta kalabileceğimi gösterdim.
4-Kendime lap top aldım,sonra bi tane daha aldım..
6-Kurumsal ve büyük firmaların neredeyse hepsinde çalıştım.
8-Uzun ilişkiler yaşayabilmeyi becerdim.(Bkz.5 sene)(Bkz.1,5 sene,hala devam ediyor)
10-Sapsarı saçlarımı simsiyaha boyattım.
12-Her başarılı erkeğin arkasında bir gizli kahraman varya,onlardan biri oldum.
14-Sözlendim
YAPMAK İSTEDİKLERİM
1-Clementine ve Malmoth’u tekrar izlemek ve tekrar korkmak istiyorum.
3-Paraşütle atlamak istiyorum.
5-Bir yunusla yüzmek istiyorum.
7-O ağır tüpü sırtıma takıp dalmak istiyorum.
9-Saçımı turuncuya boyatmak istiyorum
11-Scooter almak istiyorum bunun için ehliyet almak istiyorum.
13-Her istediğim yere uçakla gidebilecek refah düzeyine ulaşmak istiyorum.
15-Evlenmek istiyorum

saat epey geç olmuş:) ben hala bildirgeç’in başındayım. kullanırken de aklıma bildirgeçle ilgili istekler geldi; ve bunları burada sizlerle paylaşmak istedim.

Bildirgeç başarıyla işleyen bir sistem olduğu için, benim istek listem çok uzun değil; ama belki sizin de istekleriniz vardır; sizlerde bunları paylaşırsanız burada gerçek anlamda bir istek listesi oluştururuz.

• Kuyruktaki Yazılarım. Yazdığım ve kuyruğa eklenen yazılarımı yayınlanıncaya kadar görebileceğim bir sayfa olmalı ve hesabım sayfasında kuyruktaki yazılarım diye bir linkle bu sayfaya ulaşabilmeliyim.

• Yorum Geldiğinde Bildir. Özellikle soru-cevap bölümü için gelen cevaplar yazar için önemli. Bu nedenle, yazıya yorum eklendiğinde yazara bilgi verecek bir uyarı yazısı e-posta yada bildirgeç mesajı olarak yazara otomatik olarak iletilebilir. Tabii bunun seçimli bir uygulama olması uygun olur. Yazı bölümünde, ‘yorumlar hakkında uyarı mesajı gelsin’ şeklinde bir seçenek bu işimizi görür bence.

• Eski yazılar? – Çok iyi bilmesem de tahmin edebildiğim kadarıyla – Bildirgeç’de mevcut yazılar attıkça bildirgeç’in gelirleri artıyor. Ama 2000 yılında yazılmaya başlamış 1120 + sayfada öyle yazılar varki artık miyadını doldurmuş; verilen link çalışmıyor vs. Bu tür sayfalar siteden çıkarılabilir. Böylece, Google gibi arama motorları yoluyla bildirgeç’e ulaşan insanların çalışmayan linklerle yada çok eski konularla karşılaşması engellenebilir.

merhaba arkadaşlar
şimdi size soru sormayacağım. sizden bir bildiri yazmanızı isteyeceğim. istediğim bildiri ayrıntıları:

• internette 1280×800 boyutunda çok ama çok net bir imajı bilgisayarıma kaydediyorum. sonra photoshopta açıp sadece boyutları ile oynuyorum ya da kesiyorum. imaj orjinal boyutta 45 kb ise benim müdahalemden sonra 180 kb çıkıyor.
• Farklı kaydetten jpg ayarlamalarını yapıyorum. kaliteyi düşürüyorum ama bir türlü olmuyor. %30 kalite de orjinal halinde ki boyutuna geliyor. imaj bozuluyor.

Sizlerden istediğim bildiri de link olması gerekmiyor. Güzel anlatımlı bir bildiri ile photoshop ayarları, imaj kaydetme püf noktaları, bir imajı nasıl kb yüksek olmadan netliği çok bozulmadan kaydedebileceğimi anlatacak bir bildiri istiyorum. sanırım daha önce paslaşma istekleri olmuştu. emin değilim ama enemy arkadaşımız başlatmıştı.

YÖK Başkanlığı’nın sözde laiklik ilkesine dayandırarak almış olduğu kararlara bir yenisi daha eklendi. Dumlupınar Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü öğretim üyelerinden Prof. Dr. Adem Tatlı, yazmış olduğu bilimsel bir kitap sebebiyle üniversiteden ihraç edildi. Kitapta defalarca çürütülmüş olan ‘Evrim Teorisi’ karşıtı konular işlenmişti. İşin ilginç yanı, bu kitabı 1992’de basılmış olması ve 14 yıldır Selçuk ve Dumlupınar Üniversitelerinde ders kitabı olarak okutulmasıydı. Sayın YÖK Başkanı 14 yıldır neredeydiniz?

geçen sene yaz aylarında yaşadığımız donla denize girilir mi polemikleri üzerine birşeyler aranıyordum. venedikte donla denize girmek isteyen bu arkadaşa rastladım. meğer böyle birşey varmış.