bildirgec.org

hiv hakkında tüm yazılar

Ne Kadar Geliştik : VEBA->AIDS

| 24 July 2009 15:52

HIV human immunodeficieny Virus yani insan bağışıklık yetmezlik virüsü ile adlandırılan çağın vebasının, 1980 yılında dünyada ,1985 yılında ise Türkiye’de tanısı konmuştur. Başlangıçtaki görüldüğü populasyon homosexsueller ve uyuşturucu bağımlılarıydı. Dolayısıyla hastalığa karşı bir ön yargı oluştu. Hastalık , ahlaksızların hastalığı ;yaptıklarının cezasını çeken hasta grubu olarak benimsendi. Ancak günümüzde çoğunluğu erkek olan ve heterosexsueller de ve çocuklarda dahi görülebilen bir hastalık haline geldi. İnsani olarak bakış açımızı tamamiyle değiştirmemiz gerektiğine inanıyorum. Eski çağlarda Romalıların vebayla mücadelesi tecrit etmek suretiyle olurken günümüzde teknolojinin ilerlemiş olmasına rağmen aidse bakışımızda da bir tecrit söz konusudur. İzmirli küçük Yiğit’in başına gelenler hepimizin başına gelebilir.İlkokula başladığında kimse sıra arkadaşı olarak Yiğit’i istemedi.

AIDS

hag | 24 April 2009 15:44

AIDS çağımızın tedavi edilemeyen bir hastalığı.Bu hastalık hakkında toplum daha bilinçli ve tedbirli davranmak zorunda.
AIDS ilk olarak 1981 yılında Amerika’da rapor edildi.Bilim adamları hastalığın nedeni olan HIV virüsünü 1983 yılında tespit etti.1985 ylında HIV virüsünün teşhisi için serolojik kan testleri geliştirildi.
AIDS’in Afrika kıtasında ortaya çıktığı tahmin ediliyor.Dünyadaki ADIS vakalarının yüdeyetmişi Afrika kıtasında yaşamaktadır.Birleşmiş Milletler’in 2004 yılında yayınladığı rapora göre 38 milyon kişi HIV virüsü taşıyor.AIDS hastalığının ilk tanımlandığı 1981 yılından 2008 yılına kadar bu hastalıktan toplam 20 milyon kişi hayatını kaybetti.
Türkiye Sağlık Bakanlığı’nın raporlarına göre 1985-2008 yıllarında Türkiyede 2412 AIDS vakası bildirildi.
Dünya Sağlık Örgütü (WHO) raporlarına görede HIV virüsü taşıyıcısı olan her 10 kişiden sadece 1 kişi gerekli tedaviyi görmektedir.
AIDS cinsel yolla,kan nakli sırasında,ortak şırınga kullanımıyla,HIV virüsü taşıyan annenin çocuğunu emzirmesiyle bulaşabilir.
HIV virüsü vücuda girdikten sonra kişinin kan hücrelerinde çoğalmaya başlar.Hastanın zamanla bağışıklık sistemini çökertir.Bu süre yıllarca sadece HIV taşıyıcısı olarakta görülebilir.AIDS’in bilenen belirtileri Lenf bezlerindeki büyüme,öksürük,uzun süreli ateş,ağız bölgesinde tekrarlayan uçuklar,gece terlemekeri,tendeki lekeler,ishal ve sebebsiz kilo kaybıdır.
Hastalığın ilk teşhis edildiği yıllarda bir Eşcinsel hastalığı olarak tanımlanmış ve bunun yanlışlığı ileriki yıllarda meydana çıkmıştır.
AIDS basit bir hastalık değildir.Bana birşey olamaz anlayışıyla yaklaşılmamalıdır.Daha detaylı bilgi ve yardım için buradan faydalanabilirsiniz.

AİDS ve Ölüm

sudenayay | 26 October 2008 17:58

AİDS hastalığı, HİV vürüsünün yol açtığı bir hastalıktır. İmmün sistemde yetersizlik yaparak sonuçta ölüme yol açar. Kan, cinsel ilişki, anneden bebeğe geçiş gibi üç temel yolla bulaşır. 1980 yılından beri 5.8 milyon kişinin AiDS’ den öldüğü tahmin ediliyor.

hiv’e karşı söylüyoruz, evet hep beraber:”condom condom”

pasacocugu | 23 August 2008 14:20

Hindistan’da hiv virüsü taşıyan insan sayısı 2.5 milyonu bulunca yetkililer sosyal sorumluluk kampanyası(ikinci Tuğba Ekinci vakası) başlattı. bu kampanya “condom capella” adlı bir şarkının kitlelere ulaştırılmasından ibaret.

şarkı sözü sadece condom kelimesinden oluşan şarkıyı 12 gün boyunca 60 bin kişi indirmiş ve hedef 53 milyon kişiye ulaşmak. şarkıyı condomcondom.org adresinden indirilmeye sunulmuş (indirin çekinmeyin) ve 52 milyon kişiye ulaşabilmek için televizyonda reklam filmi gösterilip radyolarda şarkısı çalınacakmış. ben de Türk halkına “condom condom” şarkısını hediye ederek sosyal sorumluluk kampanyasına tuz biber oluyorum:)

foldit oyununu kazan, nobel’e aday ol

Banned | 10 May 2008 15:00

foldit : bilim için puzzle çöz
foldit : bilim için puzzle çöz

Bilgisayar oyuncuları prensesleri kurtarmak veya uzaylıların istila saldırılarından gezegenlerini kurtarmak için yıllardır uğraşmaktalar. Araştırmacıların niyeti ise oyun severleri, oyun aracılığı ile bilimle buluşturmak. Washington Üniversitesi‘ndeki araştırmacılar tıbbi bilimsel buluşlar için oyun severlerin oyun yeteneklerini kullanmayı deneyecekler ve belki de HIV(aids)’in çaresini bile bulacaklar.

Bir Kaşınma Analizi

pilli pati | 21 April 2008 08:46

kaşıntı
kaşıntı


Ne oluyor da kaşınma ihtiyacı hissediyoruz?

Bu soruya yanıt vermek için bile kafanızı kaşımanız gerekmiş olabilir. Tuhaf değil mi? Zira ben de kaşıdım ve bu konuyu araştırmaya koyuldum. Bulduğum bilgileri de paylaşmadan edemedim.

Normal bir kaşınma hissi için, beynimiz deri altındaki sinir hücrelerine vakti geldiğinde kaşınma eyleminin sinyalini iletiyor. Sinir hücreleri harekete geçiyor ve kaşınmamız gerektiğini anlıyoruz. Çünkü derimizin yenilenmeye ihtiyacı var. Ölü hücrelerin, birçok başka yolla vücuttan atılması gibi bu yolla da atılarak yenilenmesi gerekiyor. Bunu da kaşınırken, havlu ile kurulanırken, giyinirken ya da soyunurken bir anlamda sağlıyoruz. Bir an aklıma eski zamanlarda zırhlarla savaşmak durumunda olan şövalyeler geliyor. Onlar için ne de büyük bir sorun olmuştur bu konu, düşünsenize!

ölümcül iğneler için antivirüs uygulaması

xerre | 07 February 2008 13:28

kopenhag’da urban needle box‘lar yardımı ile antivirüs – a cap to protect adında pilot bir uygulama başlamış. bu uygulama kullanılıp atılan iğnelere yönelik.

hıv virüsü taşıyan iğne ucu, hasta olanlardan kan almak için kulllanılan iğneler ya da uyuşturucu bağımlıların umarsızca kullanıp attıkları iğneler.. bunların tehlike boyutu tarşılmaz fakat bazen bu çöpler şehir merkezlerine ve hatta oyun parklarına kadar ulaşabiliyor. tasarımcı Han Pham tarafından geliştirelen iğne kutusu ve diğer kutular sayesinde bu tehlikenin umarım bu tehlikenin önüne geçilebilir. ve uygulama kopenhag’dan sonra tüm dünyada başlatılır. iğnelerin tehlikesi ve kutuların nasıl kullanılacağına dair bir de video mevcut.

AIDS canavarı

odo | 01 December 2007 18:28

fransızlar aids ile mücadele yöntemlerinde böyle bir stil geliştirmişler. aids’e karşı yürütülen bir kampanyanın afişleri olarak kullanılan bu görüntüler olağandışılığı ile acaba ne kadar etkili olacak?

biz nasılsa enflayon canavarı ve trafik canavarı ile tanışmıştık. bir de aids canavarımız oldu…
canavarlar üretmeliyiz ki suçlusu biz insanlar olmayalım.
kaynak