Sizlerle paylaşmak istediğim enteresan bir anım var. Ben mahallemizdeki sokak köpeklerine hemen hemen her gün bir saatimi ayırarak yiyecek götürüyorum. Mahallemizdeki kasap, fırın ve bir iki restoran ile konuştum ve bana artan ekmek ve kemikleri veriyorlar. Bende onlara götürüyor ve yakınımızdaki açık yeşil alanda veriyorum. Sokak köpekleri dediğime bakmayın. Onlar benim çocuklarım gibi. Hepsinin bir adı var. Hepsini çok seviyorum. Onların yanında huzur buluyorum, hafifliyorum. İçim ısınıyor, sevgiyle doluyor. Bir gün, hatırladığım kadarıyla bundan üç dört sene önceydi, yiyecek taşıdığım pazar arabası ağzına kadar doluydu. Üstelik ayrıca büyük çöp torbası büyüklüğünde bir torbanın neredeyse tamamı da fırının verdiği ekmekler ile doluydu. Ağaçlık yol kenarından yürüyordum. Fazla insanın geçmediği bir yoldu. Kalabalık olmayan, sakin bir yol.

Elimdekileri taşımakta zorlanıyordum. İçimden keşke şimdi bir araba durup yardıma ihtiyacım olup olmadığını sorsaydı diye geçirdim. Bir kaç saniye sonra arkamdan gelen bir araç yanımda durarak yardım etmek istediğini söyledi. Ben de gideceğim yerin uzak olmadığını söyleyerek, teşekkür ettim ve reddettim. Tanımadığım bir insanın arabasına binmenin doğru olmayacağını düşünmüştüm. Yolda ilerlemeye devam ettim. Elimdekileri taşımakta zorlanıyordum. Sonra içimden, arabayı reddettim ama şöyle genç bir çocuk yardım teklif etseydi kabul ederdim dedim. Bir kaç saniye sonra karşımdan gelen 20-25 yaşlarında genç bir adam yardım teklif etti. O anda, ıssız bir yolda bir yabancıyla yürüdüğümü görenlerin yanlış anlayabileceğini düşünerek kabul etmedim. Teşekkür ettim. Ardından yoluma devam ettim. Yürüyorum. İçimden dedim ki arabayı kabul etmedim, genç adamın yardımını kabul etmedim ancak şöyle küçük çocuklar olsaydı onlardan zarar gelmezdi kabul ederdim diye düşündüm. Ancak hemen sonraki düşüncem ise çocukların böyle ağır bir yükü taşıyamayacak olmalarıydı. Bir kaç saniye sonra karşımdan on, on iki yaşlarında iki tane bisikletli çocuk geliyordu ve yardım etmek istediklerini söylediler. Bende onlara teşekkür ederim ama bisikletleriniz var onlar ne olacak dedim. Abla biz onları şuraya bırakırız yardım edelim dediler ve benimle birlikte geldiler. Bende onlara kıyamadım. Yükün bir kısmını da ben taşıdım. Birlikte köpeklere yiyecek vereceğim yere geldik. Onlara çok teşekkür ettim. Yolda da sohbet etmiştik ve gittiler.Ben hayretler içerisindeydim. Ben sokak köpeklerine yardım ettiğim için Allah da bana yardım etmişti. Onun bize şah damarımızdan bile yakın olduğunu bir kez daha idrak ettim. Mutlu oldum. Bizi gördüğünü, duyduğunu, kalbimizin en derinlerinde sakladıklarımızı bildiğini biliyordum ve bunu bu mucizevi olayla birlikte bir kez daha anımsadım. Onun gücü her şeye yeter ve ne istersek ondan istemeliyiz. Aslında hiçbir zaman yalnız olmadığımızı bilmeli ve ümitlerimizi kaybetmemeliyiz.