Dünyada ilk kez sanal alemde grev yapıldığı haberine ben de çok şaşırdım…
IBM Türkiye çalışanlarının grev mücadelesi…
Sendikal haklar talebi…
Bakalım nasıl sonuçlanacak…
Dünyada ilk kez sanal alemde grev yapıldığı haberine ben de çok şaşırdım…
IBM Türkiye çalışanlarının grev mücadelesi…
Sendikal haklar talebi…
Bakalım nasıl sonuçlanacak…
Kendi çıkarları uğruna yapılan karaborsacılığın en adi hırsılzık suçundan farkı varmıdır?
Birçok kişinin hakkını yemek ve onları muhtaç duruma düşürerek dolandırmak suç değilmidir?
Peki neden bu dolandırıcılığı kimse engelleyemiyor?
Türkiye’deki bu düzen bu mantık böyle kaldıkca biz gıdada,sağlıkda,futbol maçlarında,önemli organizyonlarda ve daha sayamadığım bir çok alanda karaborsa ile karşılaşırız.
Karaborsacılardan alışveriş yapmamak gibi çok basit bir toplu tepki ile çözülebilecek bu olay karşısında kimse tepki gostermesse biz daha çok karşılaşırız.
Çünki alanda memnun satanda memnun.Bu böyle sürdükce biz daha çok karşılaşırız.
Alcatel-Lucent firmasına 367 milyon dolar tazminat ödemeye mahkum edilen microsoft‘ u bu parayı ödemesine sebep olan konu ise iki patent hakkını ihlal ettiği gerekçesi. Mahkeme, Microsoft’un Tablet bilgisayarlarında kullandığı el yazımı tanımlama teknolojisiyle, Alcatel-Lucent firmasının örnek tanımlama patentlerini ihlal ettiğine karar verdi. Detaylar burada.
http://www.haberturk.com/haber.asp?id=61377&cat=110&dt=2008/03/15
GARANTİ BONUS OCAK AYI MÜŞTERİLERİNE TUZAK MI HAZIRLIYOR?!..
Ben bile bilmiyorum, kaç yıldır bu bankanın kredi kartını kullandığımı, bakın yaşadıklarıma, belki benzer şeyler bulabilirsiniz siz de;
Aralık ayı kredi karı ekstremde ve bana gelen mailde hesap kesim tarihim 11.01.2008 olarak (her iki bana ulaşan belgede de gösterdiği şekli budur) gösterdiği için ben 12.01.2008 de doğal olarak hesabım gelecek aya geçtiğini düşünerek alışveriş yaptım.Ertesi gün atm hesaplarına tesadüfen baktığımda 12.01.2008 de kesildiği gösteriyor ve benim yaptığım alışveriş de bu aya eklenmiş görünüyordu.4440334 numaralı banka hattını aradığım pazar günü karşıma çıkan görevli ,benim gibi bir çok mağdur insan olduğunu, sistemden kaynaklanan bir sorun olduğu için düzeltileceğini çarşamba günü yeniden aramamı rica ederek beni ikna ve teselli etti.16.01.2008 Tarihinde aradığım zaman ise ısrarla, sistemden kaynaklansa da bu hatayı düzeltemeyeceklerini (aynı telefon hattını aradığımda) söylediler.Tabii ki mağdur ve haklı bir tüketici olarak itiraz ettim, bu durumda,o halde 12sinde yaptığınız peşin alışverişleri öteki aya aktaralım dediler, o gün ben taksitle pc almıştım, bir milyon da olsa bu ayki harcamalarım bütçemi aştığı için, ve sistemden kaynaklanan bir hatanın faturasını ödemek istemediğim için itiraz ettim.Bu konuda hiç bir şey yapılamayacağı yinelendi.
Kaç yıldır bu bankayla çalıştığımı ben bile hatırlamıyorum, her ay en az 1 milyar tutarında alışveriş yapan ve düzenli olarak ödemelerimi yapan bir müşteri olduğum halde bu tavır ve yaşadıklarım beni çok üzdü.11 GÖSTERİP 12 SİNDE HESABIN KESİLMESİ BİR TUZAK MI?.. TUZAKSA NE İĞRENÇ BİR TUZAK BU!…BU NEDİR?….SİSTEMDEN DE KAYNAKLANSA MAĞDURİYETİM GİDERİLMELİYDİ.Giderilmeyince kartımın kapatılmasını talep ettim, kapandı.
Müşterilerine hazırlanan bu tuzak veya her neydiyse, sistemden kaynaklanmış bile olsa ,hatanın faturasını müşterilere çıkartmak garanti bankasına yakışmadı.Haklı olan mağduriyet davasını benim gibi her vatandaşın sessiz kalmaması gerektiğini düşünüyorum.
BUNLAR HER TÜRK VATANDAŞI NASIL OLSA HER DURUMDA SİNEYE ÇEKER, Mİ SANIYORLAR, BU NEDİR, KENDİ PARANLA TUZAĞA DÜŞMEK DEĞİL Mİ?…
ferkul
Bugün 60. İnsan Hakları Günüdür. Peki tam olarak nedir bu haklarımız? Bunları bir gözden geçirmek tekrar hatırlamak için burayatıklayınız.
BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği (OHCHR) ve Uluslararası Çocuk Hakları Enstitüsü (IDE) “Çocuk Hakları Sözleşmesinin Rüştüne Ulaşması” nedeniyle “18 Mum” adlı bir kitap hazırladı. Kitap aynı zamanda kitap aynı zamanda çocuk haklarının güçlenmesi için çalışan ve mücadeleye devam edenlere adandı. Kitap BM Çocuk Hakları Sözleşmesinin 18. doğum gününün kutlamak için 18 makaleyi bir araya getirdi. Makalelerin yazarları İnsan Hakları Yüksek Komiserliği, Avrupa Konseyi temsilcileri, Çocuk Hakları Komitesinin eski şimdiki başkanı, şimdiki ve eski komite üyeleri, BM Sekreterinin çocuklara karşı şiddete dair bağımsız uzmanı, çocuk hakları savunucuları ve hükümet dışı örgütlerin temsilcileri ve Sözleşme şartlarına ilham kaynağı oluşturan BM Organı UNICEF temsilcilerinden oluşuyor. En önemlisi, bazı makalelerin Sözleşmenin kendileri için ne anlama geldiğini ve bazı durumlarda sözleşmenin söz verdiği haklardan tam bir şekilde yararlanamadıklarına nasıl inandıklarını açık sözlü ve temiz dilleriyle ifade eden çocuklar tarafından yazılmış olması.
“18 Mum” kitabının İngilizce’sine buraya linkine tıklayarak ulaşabilirsiniz.
Lise ve üniversiteden ayrılan 800 bin öğrenciyi ilgilendiren Öğrenci Affı nihayet geliyor. ! 🙂
diyanet işleri fetva hattının telefon numarsını bilen varmı !? telefon açıpta sormak istediğim soru şu ;
gerçekten de “dinsizin hakkında, imamsız gelir’mi!?
Kişisel sınırlar, yaşama özgürlüğü, hak ve hürriyetlerimiz..
Bunlara önem vermediğimiz öyle çok zaman var ki..
Karşımızdakini kendi malimiz zannediyoruz. Onu sıkarak, boğarak bizim istediğimiz gibi bir yaşam sürdürmesini istiyoruz. Karşı tarafa güvenmediğimiz izlenimi verdiğimizi anlayamıyoruz bile o bize söyleyene, haykırana dek.
Ona, ‘gitme, yapma, etme, durma, susma, başlama’ diyoruz. Ne için? Ha ne için? Boş yere.. Bizim istediğimiz gibi olsun ,hareket etsin, kulumuz köpeğimiz olsun diye, bacağımızın dibinden ayrılmasın diye. Biraz sert oldu tabirler belki ama kendiniz hem bu akılları verip hemde böyle hatalar yapınca sert oluyorsunuz işte.Kendinize karşı bile sert oluyorsunuz. Onun sizinle olup, sizi sevmesiyle yetinmiyorsunuz, değişmesini istiyorsunuz. Kimse kimsenin eşyası değil. Evlense de olmuyor, olmayacak. Her birimizin istekleri, zevkleri ayrı, ve bu ayrılıkların kavga sebepleri olmasına kendimiz sebep oluyoruz aslında. Aslında bunlardan kavga olmaz, olmamalı. Saygı başlıyor ilişkilerde bir yerlerde , başlamalı ama hep devam ettirmeliyiz. Zamanla tükenmesine izin vermemeliyiz ve sevgi var diye saygıyı tüketmemeliyiz. Hiç bir zaman sevgi tek başına yeterli olmuyor. Sadece sevgiye sarılırsak elimize kalan gözyaşları oluyor.
Haksızmıyım tüm bunlarda? Ben akıllanıyorum, akıllanmayanlar da akıllansın diye yazdım haddim olmadan. Zor ama öğrenilemeyecek bir şey değil bu. Saygının sevgiye kapı açtığı gerçeğini unutmayacağım bundan sonra, siz de unutmayın …