bildirgec.org

güneş hakkında tüm yazılar

güneş tutulması

knemo | 29 March 2006 01:28

Güneş tutulmasıyla ilgili olarak çoğu Türkiye’den olmak üzere birçok site canlı yayın yapacak.
bunlardan bazıları:

Nur Topu Gibi Güneş Sistemi İkizleri

admin | 25 March 2006 19:22

Plumprune, nature’dan bildiriyor departmanından,..

Güzel haberlerim var yine. Neredeyse Güneşimizin tıpkısı olan bir yıldız daha bulunmuş. Dünyamızdan yaklaşık 126 ışık yılı uzaklıkta olan ve HD 98618 ismi verilen güneş ikizi, Kuzey Yarıküreden dürbünle bakıldığında görülebilecek kadar parlakmış. Güneşimizle hemen hemen aynı boyda, yaşta, ısıda ve kimyasal nitelikte imiş, bahsi geçen her bir değer ile güneşimizin değerleri arasındaki fark yüzde az buçukmuş. Hatta, Güneşimizle neredeyse aynı hızda dönüyormuş.

güneş tutulması

populerSEEN | 21 March 2006 23:59

türkiye’den görülebilecek ilk tam güneş tutulması için geri sayım sürerken, kaçıranlar 54 yıl sonra tekrar izliyebilecek. uzmanlar, güneş tutulması sırasında güneşe çıplak gözle bakılmamasını, aksi takdirde gözlerde kalıcı hasarların meydana gelebileceğini bildirdi.

Fanlı şapka

winmaker | 21 March 2006 10:23

Yazın güneşten korunmak için şapka takarız fakat bu seferde kafamız sıcaktan pişer, bir hal olur. Şöyle güneş enerjisiyle çalışan fana sahip şapkamız olsaydı da üfür üfür taksaydık ne güzel olurdu di mi? Yazı karakterleri sizi yanıltmasın, mucidi çekik gözlü değil, tam burası. Şapka satışlarından voliyi vurup tatile gitmişler sanırım.

Mikroskobik Dev Yaratıklar

admin | 20 March 2006 23:46

Bakteri deyip geçmeyelim; o küçücük fıçıcık, içi dolu turşucuklar, güneş sistemine hayat dağıtan küçük dev adamlar olabilirmiş. Nature’da yayınlanan bir makalede bahsi geçen bir çalışma, dünyamıza ait bakterilerin, güneş sisteminin canına can katabileceğini göstermiş. Şiddetli meteorit çarpışmaları sonucu güneş sistemimizin uzak noktalarına saçılmış olan bakteriler, belki de başka gezegen yada uydularda yeni bir hayatı başlatmış olabilirler. Ortaya atılan bu tasarı, aslında hali hazırda bilinmekte olan panspermia teorisinin tam aksini iddia ediyor. Mars ve ay üzerinde meydana gelen şiddetli çarpışmalar sonucu kopan kayaların, dünyamıza küçük meteoritler olarak ulaştığı bilinen bir gerçek. Dünyamızda meydana gelen bir çarpışma sonucu kopan kayaların, güneşin güçlü çekimini aşıp, güneş sistemimizin uzak uçlarına ulaşma olasılığı oldukça zor olmakla birlikte, imkansız da değilmiş. Bir grup bilim adamı, bir bilgisayar modeli kullanarak, güneş sistemimizin uzak noktalarına ne kadar çok kayanın ulaşma ihtimali olduğunu görebilmek için, milyonlarca parçanın izini sürmelerini sağlayan ve 65 milyon yıl önce Chicxulub kraterinin oluşmasına neden olan çarpışmanın bir benzerinin simülasyonunu yapmışlar. Bu büyüklükte çarpışmaların, yeryüzü tarihinde birkaç kez daha olduğu düşünülüyor. Yaşam için uygun olan ortamlara, Satürn’ün uydusu Titan yada Jüpiter’in uydusu Europa gibi, ne kadar dünyaya ait parçanın ulaşabileceğini inceleyen bilim adamlarının ulaştığı sonuç, bu ihtimalin oldukça düşük olduğu imiş. Çok düşük olsa da, en azından imkansız değil diye düşünmek, bardağın dolu tarafına bakmak gibi görünse de, bu olasılığın göz ardı edilmemesi gerektiğini düşünüyorum. (Uzayda hayat var, hissediyorum)

ve sonra akşam oldu yine

| 20 February 2006 18:15

güneş boğazından ikiye parçalanmış bu şehrin üzerinde batarken, soğuktan bir kuş daha öldü…

yine görmedim gün batımını bugün. oysa o kadar da severim ki bu hafif esintide çırpınan güneşin, dalgalarca yavaş yavaş yutulmasını izlemeyi… hele ki çay varsa yanımda; bir de hoş sohbet bir dost..
daha ne olsun!
sağlık olsun, şükürler olsun, aşkolsun…

yine görmedim gün batımını bugün. geceler benim, ben gecelerin. gündüz “başkasının hesabına” çalışıp başkasının hesabına yaşıyorum yıllardır. ne koyarsan koy adını, en insaflıca “rezillik” bunun adı.

M U T L U L U K

sbaskentli | 08 February 2006 19:25

Günün batımını seyretmek istedim bugun başka hiç bir şeyi düşünmeden yalnızca güneşin deniz üzerinde süzülerek ortalığı kızıla boğmasını sonra yavaşça kaybolarak kızıllığın yerini ay ışığına bırakışını yudumlamak istedim.

Aldım cigarımı yanıma bir kaç şişede bira yürüdüm sahildeki kayalıklara….Bir oyuncak bebek kolunun biri kırık saclarının yarısı kaybolmuş, elbisesi ıslak ama hala üzerinde …
Güzelde bir yüz yapmış usta eller bu oyuncak bebeğe çakır gözler var maviye boyanmış kocaman dudaklar gülümsemek için arkaya doğru gerilmiş.. İşte o an dona kalıyor insan oracıkta. Usta bir el mutluluğun resmini çizimişti bu oyuncağın simasına. sormanıza ya da onun anlatmasına gerek yoktu ki o gözleri ile , gülüşü ile anlatıyor size hatta ne anlatması adeta haykırıyor size tüm masumiyeti ile yaşanmışlıklardan ve yaşanabileceklerden uzak çırılçıplak saf ve duru bir mutluluk. derken şiddetli bir dalga kavrıyor bebeciğin o ufacık oyuncak bedenini ve tüm saldırganlığı ile kayalara vuruyor .

Bir uyku fakirinin hezeyanları ve öykü denemesi

escape | 07 February 2006 07:29

Geceyarısını iki küsür saat geçe uyandım. Bir saat boyunca tekrar uyumak için boşa uğraştım. Uykum kaçtı yine işte. O kaçıyor, ben kovalıyorum. Peki yakalayabiliyor muyum? Hayır! Ne zamandır şöyle deliksiz, derin bir uykuya hasretim. Beden yorgunluğum önemli değil de, beynim her zaman gereğinden fazla dolu. Öyle ülke meseleleri falan değil düşündüklerim. Karlı, buzlu yollarda yürümek zorunda kalmadan, günlük yaşantısına devam etme kaygısında olanlardanım işte.

Güzel bir müzik, mesela Apocalyptica ya da Gregorian ya da Bülent ortaçgil dinlerken Nazım Hikmet şiirleri ya da Kemal Tahir romanı gibi bişiler okusam? Müzik dinlemek çok iyi bir düşünce değil gibi, sessizliği hep sevmişimdir, bu saatte bu sessizlik sabit kalmalı… Karanlığı da sevmişimdir. Işığı ise, sadece gerekli olduğu anlarda karanlığa tercih ettim hayatım boyunca.

W.Shakespeare

eskutk | 21 October 2005 12:37

Yağmuru sevdiğini söylüyorsun ama yağmur yağınca şemsiyeni açıyorsun, Güneşi sevdiğini söylüyorsun ama güneş açınca gölgeye kaçıyorsun, Rüzgarı sevdiğini söylüyorsun rüzgar çıkınca pencereni örtüyorsun. İşte bundan korkuyorum çünkü beni de sevdiğini söylüyorsun(W. Shakespeare).********************** İnsanlar nekadar sevse de sevilse de unutulmaya mahkumdur anlaşılar!Bu güzel sözü hepimiz kavrayalım ve bu haytta unutulmamak için elimizden geleni yapalım!