bildirgec.org

gülmek hakkında tüm yazılar

GÜLME KULÜBÜ

| 16 May 2007 10:27

Gülmek kime yakışmaz ki?
Herkesin yaptığı, paylaştığı ortak bişey bu. Hepimiz gülüyoruz,güldürüyoruz ve gülmeyi seviyoruz.
Victor hugo ne demiş:

Gülmek bir güneştir, insanın yüzünden hüzün ve keder kışını defeder.

Bence çok haklı.
Moralimiz bozuk olduğunda, “E, hadi gül biraz, düzelir herşey” der birileri…Yine gülümseyerek avuturlar bizi. Oldukça da eğlenceli bişi. Şimdi bu konu dallanıp budaklanabilir çünkü herkesin az çok söyleyeceği bişi vardır elbette. Benim yazmamın sebebi gülmenin sağlık açısından yararı. Gülmek kan damarlarını genişletiyor, kan dolaşımını hızlandırıyor. Gülme sırasında dolaşımın hızlanması ve damarların genişlemesi kalp hastalıklarına neden olan etkenleri azaltıyor. Yine bir haber sitesinde okuduğuma göre
Öfke ve kin duygusu bağışıklık sistemini zayıflatıyor. Neşeli ve bol kahkaha atan kişilerin ise bağışıklık sistemi daha kuvvetli. Güldüğümüzde yüzümüzde 15 kas birlikte çalışıyor. Gülmek erkek ve kadın arasında da farklılık gösteriyor. Erkekler daha kısa süreli gülerken kadınlar daha uzun kahkaha atıyor. Güldüğümüz zaman tümör ve virüslerle savaşan hücrelerimizin sayısı da artıyor.

Özellikle ruhsal bazı hastalıkların tedavisinde gülme terapisi kullanılıyor. Hastalar üzerinde olumlu etkileri olduğu gözleniyor. Hah, iştee…
1995 yılında Dr. Madan ve Madhuri Kataria “gülme klubünü” kuruyorlar. Bıgün Dünya’nın her yerinde 5000 gülme klubü bulunuyor. Dünyanın her yerinde konferanslar veriyorlar, atölye çalışmaları yapıyorlar. Gülmenin insanları daha mutlu ve huzurlu kıldığı görüşünden yola çıkarak yaptıkları çalışma şu şekilde oluyor ;

70inde de genç kalabilecek misin???

admin | 31 March 2007 02:42

70 yaşında, oldukça renkli bir hayat yaşamış, eski bir ateşe eşi, ünlü bir modacının annesi, emekli ama hala deli gibi çalışan bir kadın…
Bu kadın benim hayatıma çok şey katıyor, katmaya da devam edecek, hissediyorum.
aynı okulda öğretmeniz ikimiz de…ilk geldiğim günlerde görünce, “ben bu yaşta olsam evimde oturur dinlenirim, seyahat ederim, deli mi bu kadın? ne demeye hala çalışıyor?” demiştim kendi kendime. ama şimdi anlıyorum ki o zaten bunu yapmazsa yaşayamaz…
evet, 70 yaşında. ama birçok kadına taş çıkartan bir güzellik ve bakım. bir gün bile makyajsız, bakımsız, paspal göremediğimiz, eh be kadın, bir kere de yorgun olur insan, nereden bu enerji, diye hayran hayran bakakaldığımız sevgili büyüğümüz ama aynı zamanda da “arkadaşımız”, AYLA’cığımız….
beni ve 4 bayan arkadaşı daha evine çaya çağırdı bugün. yaş ortalamamız 30 bu arada:) aldık çiçeklerimizi gittik. kapıyı açtı, her zamanki gülümsemesi…kızı ise kapıdan çıkmak üzere. bizi arkadaşımızla baş başa bırakacak:) “bak kızım, arkadaşlarım geldi!” dedi ayla’cığımız…
ev inanılmaz bir ev.. her köşesi yaşıyor. her köşede bir başka tarih, bir başka hikaye. moskovadayken aldığı antika koltuğu, isviçreden getirdiği vazosu, teyzesinin yaptığı minyatürler…
çayımızı demledik, oturduk yuvarlak masaya…o anlattı , biz dinledik. “ee ama siz de anlatın, bak yine çenem düştü, e hadi!” diyor, bir kahkaha patlatıyor sonra: “tabi, sümsük sümsük oturuyorsunuz, anlatacak bişeyiniz de yok di mi?” diye bize takılarak…
neşe dolu, hayat dolu, yaşı umrunda
değil…hala “boyfriendimle bir film izledik geçen akşam..” şeklinde cümleler kurabilen bir kadın aylacımmm…
bugün onu ve güzel hikayelerini ağzımız açık dinlerken, düşündüm…kaçımız başarabileceğiz bunu acaba? kaçımız 70 yaşımızda hala hayata 20lik çıtır gibi bakabileceğiz?
neşe dolu, sağlık dolu, uzuuuun ömürler diliyorum herkese..
yaşama sevincimiz kaybolmasın, 70imizde bile……
bir sürü AYLACIMMMM olsun dünyada…

Gülmekle ağlamak kardeştir..

| 10 March 2007 15:12

Bu gün size gülmekle ağlamanın kardeş olduğunu göstereceğim. Ama bir adet samimi arkadaşınıza ihtiyacınız olacak. İlk önce arkadaşınıza soruyorsunuz gülmekle ağlamanın kardeş olduğunu öğrenmek istermisin diye. Arkadaşınız evet derse işte deneyimiz başlıyor. Evet sözünü duyar duymaz arkadaşınızın yanağına bir tokat patlatıyorsunuz. Sonra o size bir tane patlatıyor. Böylece sırayı şaşırmadan giderek tokatların şiddetini arttırıyorsunuz. Gözünüzden yaş gelince de bırakıyorsunuz zaten o hadde hem gülüyor hem ağlıyor olacaksınız.. Teşekkürler.. Bu yazı Platipusları koruma derneğinden izin alarak yazıldı…

Parmak çocuk

sister blister | 12 January 2007 02:30

Hadi imkansızı iste diye biri karşıma çıksa, ne isteyim ne isteyim diye düşündüm annemin dizinde yatarken.
Küçük, küçücük hissediyorum ya kendimi bu dünyada, bıkmışım ya düşünmekten taşınmaktan. Çocuk olayım dedim, parmak çocuk. Bilmem hatırlayanınız var mıdır?
Nilüfer yaprağında gezmek küçük nehirleri, çiçek yapraklarında oturmak, annemin cebinde dolaşmak dünyayı, çay tabağında yemek fasülye tanesini…
Gülmek, gülmek çizgi film kahramanı gibi. Gözlerim çizgi olup, bademciklerim görünene kadar. Yeter ki gülecek birşeyler olsun hayatımda.

bu çocuğun derdi ne

miyazaki | 21 November 2006 00:57

çocukları pek sevmem ama bu velet altıma ettırdı benı buyrun izleyin sizdenedir bunu bu kadar eğlendıren çok merak ettım bır de bı çocuğun kafasından bu şekilde mutlu ve eğlenıyo ıken ne geçer acaba?bende bu kadar gülmüş müydüm anne… anne?

Çok Gülenin

Biroltr | 04 November 2006 09:51

Garip ama nedense hep gerçekleşir.Acaba sizcede öylemi.Hani derler ya çok güldüm başıma kötü bişe gelmese işte bunu desekte çok gülenin başına illede hep kötü bişe gelir.Şans gibi bişe bu yada büyük bi tesadüf Sevinelim mutlu olalım ama abartıptıpta bela bulmuyalım sevincimiz hüzne dönüşmesin.

uzun zaman oldu

Zavazingho | 11 March 2006 18:58

şans işte tam buraya üye oldum bilgisayarım bozuldu.Ama artıkın yepyeni bi anakartla karsınızdayım…olsam ne olur olmasam ne olur gercı..benım hayatta olduğumu Bulut olduğumu bilen bı tutam insan grubu dısında sizin umrunuzda değil..hayatın garip bi tarafı daha işte bu..2 kez yazabildim daha bildirgeçe 2 ay falan olmustur en son yazdığımdan bugune dek..ve hayatımda hıc bır değişiklik yok.hala işsizim hala bilgisayarımla birlikteyım (bi ara tv ile ilişkiye girdim zorunlu olrak cnbc e de olmasa) ve yine sabah oluo yine aksam oluo yemek ye yat uyu offf ne kadar surecek bu döngü..i dont know…aman olsun bi gün bitecek ve diğer dönguye baslayacağım..sabah erken kalk işe git çalış eve gel biraz otur günün yorgun gectı hadi yat artıkın falan filann.. yine ilk yazımdakı gibi “Yine Aynı Şarkı” çalıyor… her gün biraz daha yaklaşıyoruz ak saçlı olmaya yaa bazen diyorum ne önemı war bu hayatın o kadar calıs didin yaa al işte sabancı bile öldü…gideceğimiz yer belli kimimiz güle oynaya rahat rahat gidiyor,kimimiz toz toprak içinde bi patıkadan gidiyor.her insanın ne kadarda gideceği belli ve her insan sonunda aynı yerde sınıf ayrımı yapılmadan yargılancak..neyse yaa benim yine beynimde böcekelr dolaşmaya başladı dahada saçmalamadan bitsin buyazı..Bulut ne sacmalaması gercekler bazen sacma gelir insana kabul etmek ıstemedığı için..off yeter bu kadar her seye rağmen tek bir şeyi unutmayın GÜLMEK gülün yaa ne oalcak üzülmeyın ve salla gitsin deyın en olacak deyin unutun gitsin hayatın istemedığınız anlarını..aa bide unuturken ordan bi ders cıkarmayı unutmayın…hehe yeter bu kadar byee günlüğümün az önce temız olan ama kırlettığım sayfası…