bildirgec.org

gülmek hakkında tüm yazılar

İyi düşün, hayatın iyi olsun.

srkncntrk | 27 August 2008 16:16

Yine bir gece vakti
Uzandım koltuğa düşündüm geçmişi
Daldım sonsuzluğa, anladım muhtacız yalnızlığa
Yalnız gelmiştik dünyaya
Nasıl da avaz avaz ağlamıştık
Neydi bu yakarış neden ağlamıştık
Dünya idi ağlatan bizi
Anne karnının huzur içindeki sessizliğinden
Bilmediğimiz gürültülü bir ortama çıkmıştık
Artık bir cenin değil, insandık
Sorumluluk başlamış
Hayata ağlayarak merhaba demiştik
Derken büyüdük, öğrendik gülmeyi
Kimi zaman unuttuk neden geldiğimizi
Böbürlendik, hiddetlendik, isyan ettik.
Oysa ne kadar yanlıştı.
Şükretmedik, aksine oflar çektik.
Her of deyiş birşeyler aldı bizden
Yaşamın güzelliğini farkedemedik
Ben, sen kavgasına girip biz olamadık
Bizlik duygusuydu huzura kavuşturan.
Egoist düşüncelerdi ruhumuzu bozan
Para, Mal, mülk sevdasına kapıldık
Kimde çoksa ona el, etek açtık.
Bize hayat vereni unutuverdik.
Ama o bizi hiçbir zaman unutmadı
Hatta devamlı bizi izlemekte
Bunu bile bile nasıl günah işliyoruz
Zaten ne kaldı ki ecele
İyiliği düşün, kötülüğü men et.
Aldığın her nefeste.

Gülücük makinası :)

delihayat | 16 March 2008 17:40

Ağız ve yüz kaslarını çalıştırmak için geliştirilmiş olan bu zamazingo sayesinde herkes güzel bir gülümsemeye sahip olabilirmiş .Günde dört defa üçer dakikalık setler halinde bu aleti kullanmak yeterli oluyormuş.

Kahkaha ölçer yardımı

makaleci | 25 February 2008 16:32

Japonya’ daki Kansai Üniversitesi bilim adamlarından Kimura; insanların gülerlerken içten mi yoksa yapmacık mı güldüğünü tespit edebilmek amacıyla bir ‘kahkaha ölçer’ geliştirdi.

Diyafram ve kasların hareketini, kahkaha anında vücudun verdiği elektrik sinyallerini ölçmek suretiyle oluşturduğu bu düzenek yardımıyla anlamaya çalışan bilim adamı; Gülmenin insanda “bilgisayarın yeniden başlatılması gibi” bir etki yarattığını belirtti ve en içten çocukların güldüğünü ve saniyede on kahkaha atabildiklerini belirtti. Detaylar burada ve şurada

Gülmek Üzerine

Harbiyemutlu | 16 October 2007 09:24

İzlediğim bir filmde, başrol oyuncusunun elinde bir kronometre vardı ve yaşadığı her mutlu anı kronometreye kaydediyordu..Böylece yaşamı boyunca mutlu olduğu toplam zamanı hesaplayabilecekti..

Bu bana bir Uzakdoğu öyküsünü hatırlattı: Bir keşiş araştırma için gittiği bir köyün mezarlığında dolaşırken, mezar taşlarının üzerlerindeki rakamlar dikkatini çeker..Mezar taşlarının üzerlerinde 7, 18, 978, 22500, 5567, 358 ve bunun gibi birbiriyle alakasız rakamlar vardır..Uzunca bir süre düşünmesine rağmen bu rakamların anlamlarını çözemeyeceğini anlayan keşiş, en sonunda köyün bilgesine danışmaya karar verir ve bilgeye bu rakamların günleri mi, yılları mı, yoksa saatleri mi gösterdiklerini sorar..Bilge gülümseyerek şu yanıtı verir: “biz bebeklerimiz doğduğu zaman bellerine bir ip bağlarız ve beline ip bağlı olan kişi, yaşamı boyunca her güldüğünde ipe bir düğüm atarız,öldükten sonra ise ipteki düğümleri sayarak mezar taşına düğüm sayısını yazarız, böylece de o kişinin ne kadar yaşadığını anlarız.” der.