bildirgec.org

gri hakkında tüm yazılar

Samsung’dan uygun fiyatlı fotoğraf makinesi PL200

sCoRPionTR | 26 July 2010 10:15

Samsung’un 180$ fiyat etiketi ile çıkacak olan PL200 fotoğraf makinesi 14.2 megapixel sensör, 7x optik zoom ve 3 inch LCD ekrana sahip.

PL200
PL200

PL200, 720p video kayıt yapabiliyor. Optik ve dijital olarak image stabilization özelliklerine sahip.

Siyah, gümüş ve kırmızı renk seçeneklerine sahip olacak olan PL200’ün satışına Eylül ayında başlanacak.

Daha fazla ayrıntı isteyenler buraya bakabilir.

gri

neceff | 01 January 2009 17:02

1- Gri yalnızlığımı yağmala akşamlarda kırık ev eşyaları bırakarak.
Ezberimdeydi bütün oteller beni ele geçir kalbimin tam çıkmazında…

2- Uusulcana git adımların kadar uzakta sevmeye yeltenme sakın
Aşk kötü kokar henüz işin sonuna gelmeye ramak kalmışken halbuki

3- Her esmer kadın kaç çeşit çıkmaz boş koridordur yekvücut bulutlar kovulunca.
Daha çok soyundum İsa’ dan önce bir tek mor örtülerde o çıktı güverteli oral…

4- Ucube atlar aktılar delişmen kara kıtaya rutubetli ipek yolu erotik saatlerimiz.
Ki şimdi her yağmurun yarısı birkaç adamın yorgunluk gotik bakışları…

GÜNAYDIN İSTANBUL

nazokiraze | 09 October 2008 09:15

GÜNAYDIN İSTANBUL

Bu sabah nedenini bilmediğim bir sevinçle uyandım.
Kalktım yataktan yüzümü yıkadım.
Sanki su bile daha sıcak aktı.
Babam tost yapmış tabi yine yaktı.
Yedim ama eline sağlık demedim.
Sonradan farkettim, ayıp ettim.
Hayvanımı sevdim, cips verdim, marul verdim.
Üzerimi giyerken, tuhaftır türkü söyledim.
Dişlerimi fırçaladım, yine midem bulandı.
Herşeye rağmen bugün mutlu uyandım

Kapıyı açtım. Çıktım dışarı
Mavi bulutlar arasında turuncu bir güneş
Bahar gelmiş sanki İstanbul’a
Sanırım üzerimdekiler fazla
Montumu çıkarsam üşürmüyüm acaba?

Köprüden geçerken şöyle bir göle baktım.
Bulanıktı sanki su içini gizlemek istermiş gibi
Üstünde karabataklar, göçemeyen kuşlar
Mecbur kalacaklar o bulanık suya
Ama birileri ekmek atacak mutlaka onlara.

Otobüse bindim.Tutunacak yer buldum.
Şirinevler civarı koltuk boşaldı oturdum.
Güneş camdan yansıdı yüzüme,
Güzeldi ama gözlerim nemlendi.
Birkaç damla yaş günün ilk çiğiydi.

GRİ…..

dasein | 03 January 2008 10:05

a
a

“Beyaz çabuk kir tutar.”
Diye bir şey yoktur.
Bütün renkler kirlenir.
Ama bunu çabuk yapan sadece
Beyazdır.

Kara-siyah dermiş ki;
“Yer yüzünün insanlık insancaları,
Beyaz olmayın öğüdümtür size.
Görülmeğe çabalamayın, göstermeğe çalışın.
Ancak böyle varolabilirsiniz.”

Beyaz yanıtlamış;
“Ben olmasam, senin farkına varılmaz.
Senin yokluğun benim varlığımdan sorulur.”

Ve bir ülkede aklanmak için karalaşan insanların gri hayatları,
Kirlendikçe kir tutuyor.
Bu ülkede beyaz olmak suç mudur?
Karalar yanıtlasın.

Nerdeyim

TeMoR | 02 January 2008 01:54

Toprak Ananın kendini lanetlediği bir mavilik.
Bakıyorum.Söylemek istediklerimi yazamıyorum. Tanımadığım bi koku var havada.Herşey yasaklanmış sanki.
Bakıyorum…
Anlamadığım bir sürü sayfa açılıp kapanıyor onümde. Renksiz, yeni uyanmış İstanbul sabahı gibi saklıyor kendini.Gökyüzüne bakmaya cesaret edemiyor. Heryanı şehvet kokan mavi bir boğaz manzarası fakat kuytularında ki leşleri saklayamamaktan şikayetçi.Balıkçılara bakıyorum.
Önümde koca bir saydamlık ve anlamadığım bir dilde ‘merhaba’ diyor bana.

amazon kindle

schizophrenia13 | 26 November 2007 09:23

amazon kindle
amazon kindle

müzik için ipod neyse kitap içinde kindle o, diye tanıtılan amazon kindle bir tür elektronik kağıt kullanan basit bir ekran ve elektronik kitap servisleri bütünü. satışa çıktıktan 5,5 saat sonra tükenen kindle evdo ile kablosuz olarak amazon’dan içerik temin edebiliyor, 19.1 cm × 13.5 cm × 1.8 cm boyutlarına sahip olan kindle 4 parlaklık seviyesine sahip elektronik mürekkep kullanan 6″, 600×800 çözünürlüklü ekranı ile 292gr geliyor. bir hafta boyunca idare ettiği söylenen pili ise tam dolum içimn 2 saate ihtiyaç duyuyor, usb 2.0 arayüzü ile hafızasını artırmanın mümkün olduğu kindle grafik barındırmadığı takdirde 200 kitap saklayabiliyor, işletim sistemi oalrak ise özelleştirilmiş bir linux görev yapıyor.

Yağmur yağıyor kedimin üstüne

darjeeling | 28 August 2007 11:27

Önce uzun bir süre kuraklık yaşandı yüreğimde. Sen vardın ama yoktun. Yakınımda bir yerlerdeydin ama bana hep uzak durdun. Zor oldu seni ikna etmem herşeye, aşka, sevgiye,gönlüme, sevgime.. Kurak günlerdeki güneş beni mutlu ediyordu sanma, sayende puslu havaları sever olmuştum.
Aradan biraz zaman geçti. Gri bulutlar ilk damlalarını gösterdi bize. Çiseliyordu sadece ve sadece serinlikten ürpermiştik. Bu ürpertiyle koştum sana, kollarına.. Birazcık daha sevdirmek için kendimi ama yeterli değildi. Güneş hemen kurutmuştu yaprakların üzerindeki yağmur damlalarını. Daha toprağın kokusunu bile çekememiştik içimize. O yüzden çabalarım çokta başarılı oldu zannedilmesin..
Günlerden bir gün şiddetli bir fırtına ve yağmur yaşandı. Damlalar cama çok hızlı çarpıyordu. Gecenin bilmem kaçı heralde sabaha karşı 4 ya da 5 idi. Uykumdan uyandım, sana koşmak istedim çünkü bu sefer yağmur yağıyordu, doya doya.. Her yer gri gözükecekti yarın, toprağın kokusu da saatlerce gitmeyecekti yeryüzünden, ve puslu havayı seven herkes mutlu olacaktı. Sen, yer yüzünde sudan kaçmayan ve korkmayan tek kedim, kedi kılıklı sevgilim, nihayet yağmur yağıyor. Sokaklarda avare avare, üstünün başının sırılsıklam olacağını bile bile saatlerce yağmurun altında gezeceğini biliyorum şimdi.. Ve ben çok mutluyum çünkü sen mutlusun..
Ben de mutluyum çünkü kuraklık bitti….
Her yerde..
Yüreğimde ve yer yüzünde..