bildirgec.org

gen hakkında tüm yazılar

Evrim ve Özveri

massay | 06 January 2010 13:00

Darwin‘den beri evrim teorisi çok kuvvet kazandı. Diğer bilim dalları ile olan etkileşimi sonucu evrimi, Darwin’in hayal edemeyeceği bir berraklıkla görebiliyoruz.

Matematik ve istatistik kullanılarak bir toplulukta farklı bireylerin oranlarının zamanla nasıl değiştiğini anlayabiliyoruz.

Paleontolojinin
bulgularıyla canlıların son birkaç milyon yılda nasıl bir değişim sürecinden geçtiğini tahmin edebiliyoruz.

Genetik ise, yeni tiplerin oluşma mekanizmalarının en ince ayrıntılarını ortaya çıkarıyor.

Yakın yıllarda ise sosyobiyoloji, Darwin’cilerin bir yüzyılı aşkın süredir çözümleyemediği bir soruna yeni boyutlar kazandırdı.

Sorun, canlıların niye birbirlerine yardım ettikleri.

Darwin’in teorisine göre, her bir canlı kendi varlığını sürdürmek ve üreyebilmek için bir savaş verir. Başkalarına yardım etmek, o canlının sağ kalma olasılığını bağıl olarak azaltacağına göre, uzun vadede evrimde bu davranışın elenmesi gerekir.

Oysa canlıların özverili olabilecekleri (oldukları) bilimsel gözlemlerle kanıtlanır.

Balarıları, kovanlarına saldıran bir hayvanı sokmakla intihar etmiş olurlar; çünkü sokma sırasında iğneye bağlı bir takım iç organlar yırtılıp gövdeden sökülürler.

Irk ve insanlık

admin | 01 December 2009 16:03

Bugüne dek ırklar üzerine yapılan araştırmalar üç büyük sonuç verir.

Birinci sonuç: Irklar arasında yalnız deri rengi, saç yapısı, yüz ifadeleri değil, düzinelerce fark olduğudur. Bu fark kemik biçiminden kulak kirinin kıvamına ve vücut kimyasına kadar değişir.

İkinci sonuç: İnsanın evriminde başarılı oluşunun büyük genetik farklar göstermesine bağlı olduğudur. İlk atalarımız yeni bir çevreye göç ettiklerinde içlerinden hiç olmazsa bir bölümü farklı oluşları sayesinde o çevreye uyarak sağ kalabilmiştir.

Üçüncü sonuç: Bir ırkı diğer ırklardan ayıracak kesin bulguların olmadığıdır. Örneğin deri rengi ırkları ayıramaz. Büyük Sahra’nın güneyindeki Afrikalılar ve onların dünyaya dağılmış torunları koyu kahve renklidir. Fakat Hindistan’da antropolojistlerce beyaz ırktan sayılan milyonlarca insanın rengi Amerikan zencilerinden bile daha koyudur. Diğer yandan Kuzey Afrika’da yaşayan birçok insan bir İspanyol, İtalyan veya Lübnanlıdan daha esmer değildir.

2000’lerde Türk Korku Sineması

gorcun | 22 June 2009 13:40

Türk Korku Sineması
Türk Korku Sineması

Türk sinemasından 2000 yılından itibaren artan korku sineması denemelerine yenileri gelmeye devam ediyor. İki gerilim filminin daha adının duyurulduğu ( Konak ve Karanlıktakiler) bu günlerde gelin son zamanlarda çekilen korku filmlerini hatırlayalım.

Büyü (2004)

Büyü
Büyü

Orhan Oğuz’un yönettiği film lanetli olduğuna inanılan bir köye araştırma yapmak için giden arkeologları anlatıyordu. Asırlar önce kız çocuklarının öldürüldüğü köyde bir kız öldürülmemiş ve ona büyü yapılmıştır. Aslında güzel bir gerilim filmi olabilecek hikaye tür için son derece başarısız bir yapıma dönüşüyor. Film, yapılan galasında çıkan yangınlada adından söz ettirmişti.

gen bencildir ama …

cancellius | 22 May 2009 12:29

ama insan daha bencildir. bakıyorum da insan ilişkileri kurumu tamamen kişisel tatmin merkezi olmuş, birbirlerini sömürme sanatını daha ileriye götürme yarışı içindeler. dinlemeyi bilmeyen insanlar arasındayız. anlatmak istediğini anlatamama ya da anlattıktan sonra anlaşıldığını farkedememe ne kötü bi hastalıktır. acaba sorun bende mi diye bakıyorum da başka insanların da bundan şikayetleri var. bilmiyorum belki de yanlış bi yoldayım. tamemen kişi odaklı yaşayıp kendi iç huzurunu aramak daha rahatlatıcıdır.o kadar benmerkezciyse insanoğlu neden yalnızlıktan bu kadar korkar? konuşmayı sadece kendi içini dökme aracı olarak görme meselesi beni çok rahatsız ediyo ne yalan söyliyim. bazen insanların evrim sürecinde beyinlerini daha fazla kullanma fonksiyonunun ortaya çıkması hiç de iyi olmamış diye düşünüyorum.

Büyüklere saygı, birde böylesi varmış…

sbaskentli | 19 November 2008 14:04

Büyüklere saygı toplumumuzun var oluşundan bu yana karakteristik özellik olarak genlerinde taşıdığı bir yaşam biçimidir.

Dünya ve hatta o çok methettiğimiz avrupa bile bizden çok sonraları bu saygıyı gerektiği ve hak ettiği şekilde yaşlılarına verebilmiştir.

Ancak yaşanmış küçük bir hikayeyi anlatıp yorumu sizler bırakıyorum.

Şehir İstanbulMekan tipik bir istanbul minibüsü

Sabah mesai telaşının yeni atlatıldığı bir zaman dilimindeyiz. Dolmuşda oturacak yerler dolmuş artık ayak yolcu almaya başlamış. Buraya kadar her şey normal.

Donmuş fareden klonlama gerçekleştirildi – sırada mamutlar mı var?

xerre | 10 November 2008 08:33

japonya’nın fiziksel ve kimyasal araştırma enstitüsünde (riken) bulunan araştırmacılar, yıllardır donmuş bir şekilde bekleyen ölü bir fareden başarılı bir şekilde klonlama gerçekleştirdiler.

riken araştırma ekibinden genetik uzmanı Teruhiko Wakayama tarafından denenen bir klonlama tekniği ile -20C derecede 16 yıldır bekleyen bir farenin hücrelerinden başarılı bir şekilde sağlıklı fareler klonlandı.
(video-youtube)
işlem sürecinde nükleer transfer tekniğini kullanan araştırmacılar klonlama sırasında, farenin zarar görmemiş beyin hücrelerinden yararlanmışlar.
bilim adamları bu tekniğin bir gün, hücreleri zarar görmeden, donmuş olarak bulunan ve soyu tükenmiş türlerin yeniden diriltilmesine olanak sağlayıp sağlayamayacağını tartışıyorlar.

Gen Haritası

highway star | 26 April 2008 12:59

İlk gen haritası 2003 yılında tamamlanmıştı ve tamamlanması tam 13 yıl sürmüştü, ayrıca 437 milyon dolarlık bir servetin gözden çıkarılması gerekmişti bu iş için. Sonrasında bu süre kısaltılarak geçtiğimiz yıl 4 yıl süren bir çalışma ve 10 milyon dolarlık bütçeyle ikinci bir gen haritası çıkartıldı. Asıl önemli olan ise, bu yıl içinde gen haritası çıkartmanın 4 hafta gibi bir sürede 100 bin dolarlık bütçeyle yapabilecek olması.

Uzmanların görüşleri 2008 yılının gen okumada bir dönüm noktası olacağı yönünde, hatta bu durumu bilgisayarların 1979 yılından 1980 yılına geçerken gösterdiği hızlı gelişime benzetiyorlar. Tahminlere göre ise gen haritası çıkarmak 2012’de 2 gün sürecek ve 100 dolara tutacak, 2015te ise çok küçük ücretlere bebekler doğduğunda anda hastane tarafından gen haritası verilecek.