bildirgec.org

gaia hakkında tüm yazılar

YAŞAYAN CANLI EVRENİN TERMODİNAMİĞİ – 4

super hero | 02 June 2011 17:30

Bu yazı, www.countercurrents.org sitesinde yer alan Robert Riversong imzalı The Thermodynamics Of An Intelligent Living Universe adlı makalenin çevirisidir. Çeviri için site yönetiminden izin alınmıştır.

Makale çok uzun olduğu için dört kısma bölünmüştür.
Birinci kısmı buradan okuyabilirsiniz.
İkinci kısmı buradanokuyabilirsiniz.
Üçüncü kısmı buradanokuyabilirsiniz.

YAŞAYAN CANLI EVRENİN TERMODİNAMİĞİ – 4

Tarımsal devrimle birlikte fiziksel ve kültürel çevremizde değişen şeylerden biri de “kâr” kavramıyla tanışmamız oldu. Bütün canlı organizmalar ve ekosistemler enerjiyi vücuttaki karbonhidrat ve yağ olarak, veya yemiş ve tohum zulası olarak, ya da ormanların ve okyanusların tabanında çok uzun zaman içerisinde biriken humus ve biyokütle olarak saklarken, bunu her zaman için günlük ve mevsimsel dengeleri muhafaza edecek şekilde yapmış, sağlıklı ve olgun bir ekolojinin geri dönüşüm kapasitesini aşmamıştır. Bu ekolojik zorunluluk, Kızılderililerin sadece ihtiyaçları olduğu kadarını aldıkları, bireysel ve toplumsal bir karar alırken sonraki yedi nesli de gözettikleri felsefelerine benzemektedir.

YAŞAYAN CANLI EVRENİN TERMODİNAMİĞİ – 3

super hero | 02 June 2011 09:41

Bu yazı, www.countercurrents.org sitesinde yer alan Robert Riversong imzalı The Thermodynamics Of An Intelligent Living Universe adlı makalenin çevirisidir. Çeviri için site yönetiminden izin alınmıştır.

Makale çok uzun olduğu için dört kısma bölünmüştür.
Birinci kısmı buradan okuyabilirsiniz.
İkinci kısmı buradanokuyabilirsiniz.

YAŞAYAN CANLI EVRENİN TERMODİNAMİĞİ – 3

Termodinamik açıdan, dünyadaki hayatın amacı, güneş sistemimizdeki en güçlü enerji farkını azaltmaktır: neredeyse 5500 derecelik güneş ve neredeyse mutlak sıfır derecedeki uzay. İçinde yaşam, ve oksijen üreten organizmaların sağladığı atmosfer olmasaydı, Dünya adını verdiğimiz gezegen çok sıcak bir kaya parçasından ibaret olurdu; ve güneş enerjisini uzayda dağıtmaya dayalı entropi görevini yerine getiremezdi. Ancak talihimize, Dünya, göktaşlarından buz toplayacak, basit hücresel yaşamın oluşması için gereken şartları bir araya getirecek, oksijen dolu atmosferini güneşin gücünün bir kısmını filtreleyecek bulutlar ve ozon tabakasıyla kaplayacak, canlı sistemleri yavaş yavaş, sonradan ayrı varlıklar haline gelecek olan çok hücreli komünlere dönüştürecek, sonra bu komün varlıkları, toprakla havayı, yeraltı sularıyla atmosferi birleştiren fotosentezci bitkilerle ve sonra bu bitkileri sindirebilen, gittikleri verimli topraklara meyvelerini taşıyabilen mahlukatla çeşitlendirecek, sonra da sonsuz yaşam – ölüm döngüsü içerisinde maddenin akışını sağlayan ayrıştırıcı ve geri dönüşümcü organizmalar yaratacak kadar akıllıydı. Çok zeki bir Gaia.

YAŞAYAN CANLI EVRENİN TERMODİNAMİĞİ – 2

super hero | 01 June 2011 09:33

Bu yazı, www.countercurrents.org sitesinde yer alan Robert Riversong imzalı The Thermodynamics Of An Intelligent Living Universe adlı makalenin çevirisidir. Çeviri için site yönetiminden izin alınmıştır.

Makale çok uzun olduğu için dört kısma bölünmüştür.
Birinci kısmı buradanokuyabilirsiniz.

YAŞAYAN CANLI EVRENİN TERMODİNAMİĞİ – 2

Hem Herakles’e (M.Ö. 500 yılında “Aynı nehirde iki kere yüzemezsiniz.” demiştir) hem de çoğumuza göre, her şey akışkandır: Evren dinamik bir devinimdir ve hiçbir şey aynı kalmaz. Bu aynı zamanda, biz zeki primatların normal öznel tecrübesidir.
Daha basit şekilde, yaratıcı zeka (başka pek çok şeyin yanı sıra jeodezik kubbenin mucidi) Buckminster Fuller’in ünlü lafındaki gibi, bir fiildir.

Flash Geliştiriciler için 10 Harika Flash Framework

marfan46 | 07 June 2010 09:55

Framework, saatlerce zaman harcayıp yapabileceğiniz işleri birkaç dakikada yapmanızı sağlar. Mesela bu yazıda yer alan frameworkler’den biriyle tek satır kod yazmadan birkaç dakika içinde oldukça işlevsel flash web siteler yapabilirsiniz. Özellikle flash geliştiriciler ve web geliştiricilerin işine yarayacak 10 harika açık kaynak kodlu flash framework aşağıda sizleri bekliyor.

1. GAIA

Gaia açık kaynak kodlu bir framework AS3 ve AS2 için. Gaia ile tek satır kod yazmadan 10 dakikanızı ayırarak oldukça işlevsel Flash siteler hazırlayabilirsiniz.
DownloadSiteye Git

2. Gugga Flash Framework

Gugga, görev motoru sayesinde AS3 işlerinizi oldukça kolaylaştırıyor. Görev motoru oldukça güçlü ve zamandan kazanmanıza olanak sağlıyor. Ayrıca Adobe Flex ve Flash cs3 entegreli.
DownloadSiteye Git

O, Dr. Bedri Ruhselman…

astral | 18 March 2010 10:58

O,vazifeyi, tekamülü ve ruhçuluğuanlatan görevli… O, Dr. Bedri Ruhselman

1
1

Bu ülkede spiritüalizm onunla doğdu. İlk celseleri o yaptı. Bedensiz varlıklarla ilk o konuştu ve aldığı bilgileri kitaplarına ilk o aktardı.

2
2

İlk hipnoz denemelerini yine o yaptı. Gelecek haberlerini o verdi. İlk spiritüel derneğio kurdu. Bu topraklarda, ruhçulukla ilk o ilgilendi.

En önemlisi insanların bu konuları kabul etmeye hazır olmadığı bir dönemde tüm bunları kabul ettirdi. Dr. Bedri Ruhselman

Türkiye’deki metapsişik biliminin kurucusu Dr. Bedri Ruhselman, 1898 yılında, İstanbul’un Fındıklı semtinde mütevazi bir evde doğdu.

3
3

Çocukluğunun ilk yıllarıyla ilgili bir geçmiş yaşamı hatırlama olayını, sevgili Dr. Bedri Ruhselman’ın bu yaşlardayken bir önceki enkarnesini hatırladığını; değerli bilim adamımızın Ruh ve Kainat kitabından sunmak isterim:

“Çocukluğumun hangi zamanında başladığını bilemediğim, 4-5 yaşıma kadar beni takip eden bu hatıranın o zamanki canlı tesirlerini hala az çok duyabiliyorum. Devamı

En Büyük Soruların Şimdiki Cevabı: KURAMSAL FİZİK

Colpadan | 10 November 2009 14:19

İnsanlık tarihi boyunca zaman zaman kafamızı kurcalayan birçok soruya cevaplar aradık durduk. Her şey algılama ve arkasında barındırdığı merakla gelişti. Bir şeyi merak ettiğimiz andan itibaren artık ona bir cevap bulmamız zorunlu hale geliyordu. Bulduk da. Geçmişten günümüze bulduğumuz cevaplar çok değişti ama temel sorular hep aynı kaldı.

Önce yaşadığımız çevre ilgimizi çekti. Rüzgar esiyordu, bulutlar toplanıyordu, çiçekler açıyordu, yağmur yağıyordu… Sonra müthiş bir güç ile bir kaç saniyeden fazla bakamadığımız bir ısı ve ışık kaynağı yükseliyordu ufuktan. Tüm bunlar neydi? Ya o yıldırımlar, devasa sesler ve ateş? Her yer kapkaranlık olduğunda havada beliren binlerce parlak ışığa ne demeli? Bir de karanlığın gücünü kıran başka bir ışık dairesi vardı havada. Gündüzü aydınlatan o güçlüğü ışığın yerine geceyi boş bırakmamaya çalışan donuk kardeşi nöbeti devralıyordu adeta.

İşte çivit mavisi insanının sıradan sorunları:

astral | 01 September 2009 09:40

Gün akar. Gün coşar. Gün zamandır. Gün ki, gülüp geçemediğin günler olur. Gün olur vurursun kendini sokaklara, kendini unutmak istediğin anlara imza atarsın. Başka bir gezegene gitmeyi ve orada kimsenin tanımamasını fayda olarak gördüğün durumları deneyimlemek istersin beyninin/ ruhunun içinde.

Gün olur anı unutmak istesin, an olur; yaşamak değil yaşıyor olmak saydığın. Yaşamayı istediklerini yaşamaktır arzun, kederin. An olur bir okyanusa bakar bulursun gözlerini, uzaklara dalar tüm anların, bir yandan da uzak ne henüz bilmezsin. Belki uzağı bilmemek, bulunduğun her yeri uzağa dönüştürendir. O ki, kendine de uzak olursun, bir bakışa da, bir gülüşe de belki de…

atık yakma tesislerine karşı gaia

sanchez | 13 December 2006 02:33

İnsanoğlu açığa çıkardığı atıkları yaktığında bütün zararlı maddeleri ortadan kaldırdığını düşünme gafletine düşebiliyor malesef. Bu yanılgının sonucu olarak da atık yakma tesislerini geliştiriyoruz bir güzel. Fakat bilimsel çalışmalar gösteriyor ki atık yakma sonucu ağır metaller, dioksin, furan, HCB, PCB gibi son derece ve tehlikeli ve ölümcül maddeler atmosfere ve toprağa karışıyor. Stokholm Konvansiyonu ile açığa çıkarılması yasaklanan ve kalıcı organik kirleticiler (KOK) olarak adlandırılan bu maddeler canlı bedeninde birikerek gelecek nesillere geçebiliyor. Atmosferdeki hareketlerle kaynağından çok uzaklara taşınabiliyorlar. Öyle ki sanayileşmenin sıfır olduğu kutuplarda yaşayan hayvanların dahi yağ dokularında rastlanabiliyor artık bu zehirli kimyasallara. İşte bu ölümcül zehir yuvalarının yasaklanması/ durumlarının iyileştirilmesi için uzun yıllardır mücadele eden bir grup var. GAIA (Küresel Atık Yakma Karşıtı Birlik-Global Anti-İncinerator Alliance) tüm dünya üzerinde 50 den fazla ülkede bireylerden, akademisyenlerden ve sivil toplum kuruluşlarından oluşan üyeleriyle beraber yaklaşık 6 senedir kampanyalar yürütüyor.

Gaia: Google 3D Api Ve Hazin Sonu

muarifer | 27 November 2006 11:47

Gaia Google Earth için 3D api geliştirmeyi amaçlayan açık kaynak kodlu proje idi.
İdi çünkü artık geliştirilmesi Google tarafından yapılan ihtar sonucu durdurulmuş ve daha önce tüm yükleyenlerinde dosyaları silmesi gerektiği belirtilmiş.

Projenin durdurulma sebebi ise lisanslı verilerin kullanılması imiş. Çünkü bu görüntüler google’ın değil, sadece lisanslı olarak google earth programında kullanılıyor.

Bu nedenle gaia programcılarına e-posta gönderen google teknoloji şefinin duyurusuna kulak asan gaia programcıları tüm yüklemeleri kaldırmış ve herkesi daha önce yükledikleri dosyaları silmeye davet etmiş.

Sanyo’dan Eneloop Serisi Piller

zabun | 13 July 2006 13:00

Şarjlı pil alırken sormanız gereken sorular vardır. NiCd piller eski teknolojili ve doğayı kirleten pillerdir. NiMH pillerse yeni teknolojidir ama bunlar da markalarına göre değişiklik arzederler. Bazı markalar saat başına daha yüksek miliamper üretebilen piller geliştirmişlerdir. Bu da yüksek güçle çalışan zamazingolarınızın ihtiyaçlarını karşılar. Şarjlı piller kullanılmadan bekletildiklerinde kendiliğinden boşalmaktadır. Uzun süre zarfında doldurulmazsa pil kapasitelerinden bir miktar kayba uğrarlar. Tamamen bitmeden doldurulursa yine pil dolum sığaları azalır. GP gibi bazı markalar akıllı şarj cihazları geliştirerek, pili önce deşarj edip sonra doldurmakla bu sorunu aşmaya çalışmışlardır. Bu markalar daha sonra sıfır “memory effect” pilleri de üretebilme başarısı gösterebilmişlerdir. Ayrıca şarj süresini 25-15 saatten, 15 dakikaya kadar indirebilmişlerdir. Pil, şarj makinesinde dolduktan sonra da tutulabilir hale gelmiştir. Böyle bir uygulamayı eski cihazlarda yapamazdınız, çünkü bu cihazlar dolum bittikten sonra şarjı kesemezlerdi. Şimdiki cihazlar pilin boşaldığını anladıklarında, pili şarj etmeye otomatik başlayabiliyorlar. Her şarjlı pilin, 500 ila 1000 defa kadar doldurulma ömrü vardır. Bu ömür pilin kullanma talimatına harfiyen uyduğunuz vakit, azami sefere erişir. Aşılan pil ömrü sonunda, pil, dolum kapasitesinin çok büyük bir bölümünü zaman içinde yitirir ve şarj tutmaz olur. Buraya kadar anlattıklarımdan çıkaracağınız özet şu olmalıdır; ” tüm şarj cihazları ya da şarjlı piller aynı değildir!”.