bildirgec.org

futbol hakkında tüm yazılar

Allahın aslanı ..

| 15 September 2008 13:35

Türk milleti futbolda eyi derecelere ulaşmak isterse bu adanalı adamın eteğini zinhar bırakmasın..Bu adam zamanın bir harikası devrimizin bir tanesidir..o çok daha büyük işlerin adamı olduğunu herkese gösterecek dünya onun velayet nuruyla dolacaktır.
talebeleri onun huzuruna gelince kandili takmış fitili ve yağını hazırlamış bir halde gelirler..onun yanması için bir ateş bulmak gerekir. işte o ateş fatih terimdir.Sabahlara kadar diz üstünde oturup milletin bekası için taktik planlar hazırlayan o deyil midir?hazinesi geniş bu adamın hizmetinde olanlara ihsanları ve lütufları saymakla biter mi?türk milleti adına onca meşakkati zorluğu yüklenip,başkalarının saadetini , kendi istirahatine tercih eden o deyil miydi?
Hazret, haksızlığa hiç dayanamayan taşkın ve “cesareti olan varsa gelin dövüşelim” diyebilen bir karaktere sahiptir..
Bir rivayete göre futbolculuk yıllarının artık kemale erdiği dönemlerdir..milli takımın da kaptanıdır..O tarihlerde kamplar otellerde yapılırmış.işte bu kamplardan biri; mili takım ve teknik kadro toplu yemektedir. takıma katılan genç ve yetenekli topçulardan biri önündeki yemeği elleri ile yemektedir.bu durum kaptanın şiddetli bir şekilde genci azarlamasına ve onca insanın içinde küçük düşürücü sözler sarfetmesi ile masanın tadı kaçar..bu duruma masadan sadece bir tek kişiden tepki gelir..o da fatih kaptanın galatasaraydan takım arkadaşıdır..ve iki futbolcu şiddetli bir münakaşaya girişirler..boylu poslu arnavut stoper masadan kaptığı şişeyi fatih kaptanın kafasına indirir..bu olay kapatılır, unutulur ve arnavut stoperin fenerbahçeye transeferi ile neticelenir..Dedik ya, fatih terim kerametleri ve özlü sözleri olan bir adamdır diye; Bu olaydan da anlaşılıyor ki, terim gençlik yıllarından beri insanlara ihlas, istikamet ve edep yollarını öğretmeyi şiar edinmiş himmet sahibi bir hazrettir..
türk milleti bu adamın hallerinden feyz alıp, muhabbetini her daim göstermeli ,kucaklayıp sarılmalıdır..milletin mukaddderatı milli takımımızı dünya kupası finallerine taşıma yolunda şehadet şerbetini içmiş bu yiğitin elindedir..
Allahın aslanı fatihimize sahip çıkmayanlar bilsinler ki, her türlü musibet onları beklemektedir..

Futbol Süper Lig, Haftanın Ardından-2

dralivolkan | 02 September 2008 11:43

Futbol Süper Lig’de 2. haftayı da geride bıraktık. Güzellikler de vardı hatalar da.. Ama ne olursa olsun bu ligin bir ivmeye ihtiyacı var. Bir şeyler olmalı ve o yıllar önceki rekabet dönmeli çimlere. Saçlarının önü kısa ense kısmı ise uzun saçlı o seksenli yılların topçuları belki daha teknik değillerdi, bu kadar para da kazanmıyorlardı, sahadaki oyun bu düzeyde hiç değildi ama, o çamurlu sahalarda bıraktıkları izlere her taraftar sonsuz saygı duyuyordu. Bu gün bakıyorsunuz, Gaziantep FB önünde hem de ligin ilk maçında galip gelmek üzere, dakika 89.. Seyirciler napıyor biliyor musunuz? Bir an önce çıkmak için birbiriyle yarışıyor, kalabalığa kalmamak için. Sanırım bu ülkede herşeyi seyretmeye o kadar alıştık ki, hiç bir şey bizi heyecanlandıramıyor artık. Sadece seyredip unutuyoruz. Neyse sırayla maçları inceleyelim (tabi tv den canlı olarak yayımlananları).
Ankaragücü- TS: Trabzon bu sene bir istikrar takımı olma konusunda çok istekli görünüyor. Futbolu üst düzey olmasa da zaman zaman umut verici bölümler oynadılar. Maçın hareketi Yattara’dan geldi. Bence 11 tane Yattara’nın oynadığı bir takım dünyanın en eğlenceli takımı olurdu, attığı goldeki yanıltma hareketi ustaca idi. TS ofansif oyunu iyi oynuyor fakat skor koruma düşüncesine kapıldıklarında defansta çok fazla zorlandılar. Her takım Ankaragücü kadar şanssız olmayabilir. Ankaragücünün ise yine gücü belli bir takım havası var. 2. yarıda hücumu daha çok düşünselerdi 1 puan alabilirlerdi. Bu arada suni çimlere ayrı bir paragraf açmak lazım, photoshoplu Tv izler gibiydim maç boyunca. Ertesi gün boyunca etrafı yeşil gördüm.
FB- İBB
Şimdi bu amca İspanya’yı Avrupa şampiyonu yapıp gelmiş olmasaydı, bütün FB yazarları kendisine neler söyleyeceklerdi bilmiyorum. Herkes sopasını bir müddet daha saklıyor, 1-2 ay sonra ben dediydim demenin sırasını kolluyor. Fener yavaş oynuyor, oynadığı top oynayanlar dahil kimseye zevk vermiyor bu sene. En büyük bir eksiklik de kanaryanın kanatları.. İki genç oyuncu Uğur Boral ve Gökhan Gönül, aşırı maç yükünü kaldıramadı, ne hücuma ne defansa bir faydaları var. Böyle olunca FB’nin işi bireysel yeteneklere, duran toplara ve biraz da şansa kalıyor. Bu hafta da şans öpücüğü hakemden geldi. Geçen hafta “hakemlere kart başına prim” uygulaması mı var demiştim. Artık eminim var. Tamam İBB güzel bir oyun oynamadı ama normal şartlarda 9 kişi kalmalarını gerektirecek bir durum yoktu. İşin ilginci ise FB 9 kişi kalmış rakibi karşısında bile aşırı tedbirli bir oyun sergiledi. İBB nadir yakaladığı kontrataklarda FB yi en az adamla yakaladığında 2 ye 6 falan oluyordu. İBB için söylenebilecek bir şey yok bu hafta, eksik oyuncu ile oyun planları bozuldu ve maçın son anına kadar canla başla mücadele ettiler.
Kayserispor- GS
Türk futbolunun en önemli sorunlarından biri yaratıcı olamamak. Bütün oyuncular bir dereceye kadar iyi oynuyor, görevini yapıyor fakat o görünmez çıtayı kimse aşamıyor. Bu yüzden nadiren etkileyici goller, akıllara zarar paslar, bel kıran çalımlar izliyoruz maçlarda. Bu maç da bu yorumun bir aynası gibiydi. Kayseri de GS de iyi oyunculara sahip ama son hamleler hep zayıf. O yüzden çekilen şutlar habire rakipten dönüp durdu, yapılan ortalar ya dağa taşa gitti ya da defans uzaklaştırdı. Kayserinin stadı çanak şeklinde bir yapıya sahip. Yani üst basamaklar sahaya oldukça uzak kalıyor, arada koşu pisti vs. de olunca seyirciyi tvden bile görmek zor. Ayrıca böyle önemli bir maçta tribünler boş sayılırdı. Seyirci de sessizdi. Kayseri yeni stad yapıyor ama bu seyirciyle o stadın dolması Kayserinin hakettiği desteği alması zor görünüyor.
Ben bu yazıyı yazarken BJK- Konya maçı henüz bitmişti. Ne yalan söyliyeyim izlemedim maçı.
Ayrıca yine maçlarını görme fırsatı bulamadığım Bursaspor ve Sivasspor’u tebrik etmek gerek. Sivassporun intertoto travmasını atlatması biraz zaman alacak, bu galibiyetler de iyileşmeyi hızlandıracak. Fakat en iyi ilaç 4 büyük takımın canını yakmak olacaktır, ha gayret.
Özet olarak ligimiz az futbol oynanıp üzerine çok konuşulan bir organizasyon. Bakalım biraz haftalar geçsin sıcaklık artar aniden. Ammaaa bu hakemlerle bu lig bitmeeez (şaka tabi yani)

MAÇ SKORLARI

gokhancimens | 01 September 2008 19:11

Futboldan beyzbola kadar bütün spor dallarındaki karşılaşmaları canlı olarak veren bu site spor meraklılarının ilgisini çekmeye devam ediyor…

bilinçakıtılıyorakıttımbuşehirde

aylakadamveben | 30 August 2008 16:59

yere bakmakta olduğumu farkediyorum.soora diğer insanlara bakıyorum doğrusu nedir bunun diye.belirleyici,genelleme yapılabilecek kadar yoğun bi davranış şekli yok..gündüzleri boş duruyo.sadece bu diil bütün halı sahalar böyle.dört yanı dolmuştu.maçı yapan iki sınıfın öğrencileri desek.kaç kişilikti ki sınıflar;50 civarı heralde.eh..olabilir.tezahüratlar falan.sen diyo golü attıktan sonra öyle elini tellere sürterek koştun ya,müthiş oldu..bırak ta o kadar etkimiz olsun.koca dünyada kendimizi gösterebilmek için bu göt kadar yeşil alan kaldı bize kala kala..şunlar da tanıdık muhtemelen.hangisini tanıyosun.ya ben tanımıyorum da…bizimkiler tanıyodur falan.ne biliim uzak akrabadır.ya da mahalletanıdıklığı falan sözkonusudur.bi iki kere su almışlığım vardır bu büfeden,o kadar..üzerinde bart simpson mı vardı..öyle bi çizgi kahraman olan birer tişört verdiler biz şampiyon takımın oyuncularına.bi kupa da vardı galiba.bizim takımın kaptanı aldı kupayı.bizim takımdan kimi çağırsalar ben çıkıyodum çizikkahramanlı tişörtü almaya.diğer elemanlar mı?..sınava hazırlanıyolardı harıl harıl.yoktu törenle uğraşacak zamamları.bende kalması gerekiyodu.yoğun emeğimin karşılığı olarak.neyim varsa veriyodum.oynarken top kalmasa,çıkar kalbini onunla oynıycaz deseler çıkarırdım..oynamadığım zamanlarda da daa iyi nasıl oynayabilirim onu düşünüodum..sen söyle şimdi haketmemiş miydim bi kupayı..

Futbol Süper Lig, Haftanın Ardından-1

dralivolkan | 28 August 2008 12:19

Bu sene Türkiye futbol Süper ligi maçlarını evimde seyretme imkanım var. Normalde pek maçlara gidemiyorum. Gitmiyorum desem daha doğru aslında. Evim Fenerbahçe stadına çok yakın olmasına rağmen, stadyumda maç izlemek pek keyif vermiyor. En son gittiğim FB- Manchester United karşılaşmasında stada girmek, girip doğru düzgün yer bulmak, insanların yarattığı karmaşada oyunu görmeye çalışmak gibi sorunlarla boğuşmak çok yorucu olmuştu. O maçı FB 3-0 kazanmasına rağmen ben hiç bir golü atıldığı an görememiştim. Eve gidip tv den maçı tekrar izlemiştim. Neyse, başta da belirttiğim gibi maçların bazılarını Tv’den izleyip bir fikir sahibi olabilirsem artık ben de Hafif.org’a bir futbol yazarı olarak hizmet vermeyi düşünüyorum. Her hafta naklen yayınlanan maçları izleyip, ki bunlar genelde GS, FB, BJK ve bazen de TS’nin maçları oluyor, yorumlarımı siz değerli okuyucularımla paylaşacağım.
Süper Lig 1. Hafta
Bu hafta genel olarak bakıldığında sanırım takımların ligin başladığından haberi yok. 5 gol atılan bir maç düşünün ki üç defa uyumuşum, tek gol atılan diğer maçta ise iki defa uyuklamış ve hafif bir rüya görme moduna bile girmişim. Bizim oyuncularımız futbolun şu ayaklarında yay olan adamları çekip bırakarak oynadığımız versiyonunu oynamaya çok yatkınlar, hiç koşmak gerekmiyor. Sanırım bizim ligin bende bıraktığı bu kötü izlenimde, Haziran ayında gerçekleşen Avrupa Şampiyonasında oynanan futbolu izlemiş olmamın büyük etkisi var. Alışmam biraz zaman alacak. Neyse maçlara şöyle bir bakalım:
GS- Denizlispor
Ligin ilk maçı, geçen senenin şampiyonu sahasına çıkıyor, tribünler boş. Sonradan öğrendiğime göre binlerce taraftar seyrantepedeki stadın bittiğini sanıp oraya gitmiş. Bunda GS yönetiminin de o stadın kombine biletlerini bu arkadaşlara satmış olmasının payı var sanırım 🙂 Neyse maç çok sıkıcıydı, itiraf ediyorum bi ara skor 1-0 (GS) iken maçı bırakıp biraz dizi izledim. Sonra bi açtım 1-1 olmuş. Maçın ikinci yarısında Denizli 11 kişi ile başaramadığı futbol oynama işini 10 kişi ile de başaramadı doğal olarak. GS 3 gol daha attı ama, beni uyumaktan kurtaramadı. Hakeme gelince Abit sabit bişeydi adı ama sanırım Merkez Hakem Kurulu kart başına prim ödüyor bu sene.
Gaziantep- FB
Bu maç biraz tenisin futbol sahasında oynananı gibi oldu. Orta sahada yaratıcı kimse olmayınca top bir o kaleye bir bu kaleye gitti. Ama doğru düzgün pozisyon yoktu. Maçın hakkı -4 e -4 berabere idi fakat FB şanssız bir gol yedi ( nedense Gaziantep atmaz hiç o golü hep FB yer). FB oyuncuları, özellikle yabancılar maç seçiyor gibi geldi bana, özellikle bugün Partizan’ı elediklerini düşünürsek. Özet olarak bu sene de Anadolu takımları dekor olacak gibi görünüyor maalesef.
Antalyaspor- BJK
Tribününün pik noktasıyla orta saha çizgisi denk olmayan Antalya stadında yine seyir zevksiz maçlar devam ediyor. Maç 2-0’dan 3-2 bittiyse bu tamamen BJK’nin mükemmel uyguladığı kaos futbolu taktiğinin başarısı. Bu futbolu geçen sene de uygulayıp bir maçta 2-1 yendikleri Liverpool’a diğer maçta 8-0 yenilip tarihe gluteal bir geçiş yapmışlardı. Bobo, Tello, Delgado, Nobre, vs.vs.. kim nerede nasıl oynuyor ben anlamıyorum hiç, anlayan varsa beri gelsin.
Diğer maçların ise özetlerini izleyebildim sadece, bu yüzden şimdilik görüş bildirmiyorum. Ama şu var ki her ay para ödeyip bu maçları izlemek yerine TRT de yıllardır heyecan kasırgaları yaratan 1 kelime 1 işlem adlı yarışmayı izlemek daha karlı olabilir. Ünlü, ünsüz, ünlü, ünsüz. Cevap sırası sizde sayın Tobalak, “zırtapoz”, fışır fışır (imla kılavuzuna bakma sesi), evet yarışmacımıza 8 puan veriyoruz..