Futbol Süper Lig’de 2. haftayı da geride bıraktık. Güzellikler de vardı hatalar da.. Ama ne olursa olsun bu ligin bir ivmeye ihtiyacı var. Bir şeyler olmalı ve o yıllar önceki rekabet dönmeli çimlere. Saçlarının önü kısa ense kısmı ise uzun saçlı o seksenli yılların topçuları belki daha teknik değillerdi, bu kadar para da kazanmıyorlardı, sahadaki oyun bu düzeyde hiç değildi ama, o çamurlu sahalarda bıraktıkları izlere her taraftar sonsuz saygı duyuyordu. Bu gün bakıyorsunuz, Gaziantep FB önünde hem de ligin ilk maçında galip gelmek üzere, dakika 89.. Seyirciler napıyor biliyor musunuz? Bir an önce çıkmak için birbiriyle yarışıyor, kalabalığa kalmamak için. Sanırım bu ülkede herşeyi seyretmeye o kadar alıştık ki, hiç bir şey bizi heyecanlandıramıyor artık. Sadece seyredip unutuyoruz. Neyse sırayla maçları inceleyelim (tabi tv den canlı olarak yayımlananları).Ankaragücü- TS: Trabzon bu sene bir istikrar takımı olma konusunda çok istekli görünüyor. Futbolu üst düzey olmasa da zaman zaman umut verici bölümler oynadılar. Maçın hareketi Yattara’dan geldi. Bence 11 tane Yattara’nın oynadığı bir takım dünyanın en eğlenceli takımı olurdu, attığı goldeki yanıltma hareketi ustaca idi. TS ofansif oyunu iyi oynuyor fakat skor koruma düşüncesine kapıldıklarında defansta çok fazla zorlandılar. Her takım Ankaragücü kadar şanssız olmayabilir. Ankaragücünün ise yine gücü belli bir takım havası var. 2. yarıda hücumu daha çok düşünselerdi 1 puan alabilirlerdi. Bu arada suni çimlere ayrı bir paragraf açmak lazım, photoshoplu Tv izler gibiydim maç boyunca. Ertesi gün boyunca etrafı yeşil gördüm.FB- İBBŞimdi bu amca İspanya’yı Avrupa şampiyonu yapıp gelmiş olmasaydı, bütün FB yazarları kendisine neler söyleyeceklerdi bilmiyorum. Herkes sopasını bir müddet daha saklıyor, 1-2 ay sonra ben dediydim demenin sırasını kolluyor. Fener yavaş oynuyor, oynadığı top oynayanlar dahil kimseye zevk vermiyor bu sene. En büyük bir eksiklik de kanaryanın kanatları.. İki genç oyuncu Uğur Boral ve Gökhan Gönül, aşırı maç yükünü kaldıramadı, ne hücuma ne defansa bir faydaları var. Böyle olunca FB’nin işi bireysel yeteneklere, duran toplara ve biraz da şansa kalıyor. Bu hafta da şans öpücüğü hakemden geldi. Geçen hafta “hakemlere kart başına prim” uygulaması mı var demiştim. Artık eminim var. Tamam İBB güzel bir oyun oynamadı ama normal şartlarda 9 kişi kalmalarını gerektirecek bir durum yoktu. İşin ilginci ise FB 9 kişi kalmış rakibi karşısında bile aşırı tedbirli bir oyun sergiledi. İBB nadir yakaladığı kontrataklarda FB yi en az adamla yakaladığında 2 ye 6 falan oluyordu. İBB için söylenebilecek bir şey yok bu hafta, eksik oyuncu ile oyun planları bozuldu ve maçın son anına kadar canla başla mücadele ettiler.Kayserispor- GSTürk futbolunun en önemli sorunlarından biri yaratıcı olamamak. Bütün oyuncular bir dereceye kadar iyi oynuyor, görevini yapıyor fakat o görünmez çıtayı kimse aşamıyor. Bu yüzden nadiren etkileyici goller, akıllara zarar paslar, bel kıran çalımlar izliyoruz maçlarda. Bu maç da bu yorumun bir aynası gibiydi. Kayseri de GS de iyi oyunculara sahip ama son hamleler hep zayıf. O yüzden çekilen şutlar habire rakipten dönüp durdu, yapılan ortalar ya dağa taşa gitti ya da defans uzaklaştırdı. Kayserinin stadı çanak şeklinde bir yapıya sahip. Yani üst basamaklar sahaya oldukça uzak kalıyor, arada koşu pisti vs. de olunca seyirciyi tvden bile görmek zor. Ayrıca böyle önemli bir maçta tribünler boş sayılırdı. Seyirci de sessizdi. Kayseri yeni stad yapıyor ama bu seyirciyle o stadın dolması Kayserinin hakettiği desteği alması zor görünüyor.Ben bu yazıyı yazarken BJK- Konya maçı henüz bitmişti. Ne yalan söyliyeyim izlemedim maçı.Ayrıca yine maçlarını görme fırsatı bulamadığım Bursaspor ve Sivasspor’u tebrik etmek gerek. Sivassporun intertoto travmasını atlatması biraz zaman alacak, bu galibiyetler de iyileşmeyi hızlandıracak. Fakat en iyi ilaç 4 büyük takımın canını yakmak olacaktır, ha gayret.Özet olarak ligimiz az futbol oynanıp üzerine çok konuşulan bir organizasyon. Bakalım biraz haftalar geçsin sıcaklık artar aniden. Ammaaa bu hakemlerle bu lig bitmeeez (şaka tabi yani)