yere bakmakta olduğumu farkediyorum.soora diğer insanlara bakıyorum doğrusu nedir bunun diye.belirleyici,genelleme yapılabilecek kadar yoğun bi davranış şekli yok..gündüzleri boş duruyo.sadece bu diil bütün halı sahalar böyle.dört yanı dolmuştu.maçı yapan iki sınıfın öğrencileri desek.kaç kişilikti ki sınıflar;50 civarı heralde.eh..olabilir.tezahüratlar falan.sen diyo golü attıktan sonra öyle elini tellere sürterek koştun ya,müthiş oldu..bırak ta o kadar etkimiz olsun.koca dünyada kendimizi gösterebilmek için bu göt kadar yeşil alan kaldı bize kala kala..şunlar da tanıdık muhtemelen.hangisini tanıyosun.ya ben tanımıyorum da…bizimkiler tanıyodur falan.ne biliim uzak akrabadır.ya da mahalletanıdıklığı falan sözkonusudur.bi iki kere su almışlığım vardır bu büfeden,o kadar..üzerinde bart simpson mı vardı..öyle bi çizgi kahraman olan birer tişört verdiler biz şampiyon takımın oyuncularına.bi kupa da vardı galiba.bizim takımın kaptanı aldı kupayı.bizim takımdan kimi çağırsalar ben çıkıyodum çizikkahramanlı tişörtü almaya.diğer elemanlar mı?..sınava hazırlanıyolardı harıl harıl.yoktu törenle uğraşacak zamamları.bende kalması gerekiyodu.yoğun emeğimin karşılığı olarak.neyim varsa veriyodum.oynarken top kalmasa,çıkar kalbini onunla oynıycaz deseler çıkarırdım..oynamadığım zamanlarda da daa iyi nasıl oynayabilirim onu düşünüodum..sen söyle şimdi haketmemiş miydim bi kupayı..