bildirgec.org

fizik hakkında tüm yazılar

Atlas projesi evrenin sırlarını çözebilecek mi?

kursatt | 30 June 2008 09:01

İnsanoğlunun yaklaşık 1 milyon yıldır yeryüzünde olduğu tahmin ediliyor. Yeryüzündeki bu uzun ömrümüze rağmen maddenin tam olarak ne olduğu keşfedilemedi. Atom denilen parçacıkların varlığının bulunması maddenin üzerindeki esrarı bir parça kaldırdıysa da atomu oluşturan parçacıkların ne olduğu, atom içerisindeki hareketleri, momentumları problemler çözüm bekliyor. Bu problemlere çözüm bulmak için 20. yüzyılda yeni yeni gelişen bir bilim olan parçacık fiziği, maddenin yapısını oluşturan bu tanecikler arasındaki ilişkiyi konu alır.
Günümüzde parçacık fiziğinin en önemli deney parçası hızlandırıcılardır. Maddenin yapısının derinlerine inmek için hızlandırıcı adı verilen deney düzenekleri kurulmasının en iyi yol olduğu Ernest Lawrance’ın kiklotronu icadından sonra anlaşıldı.

Ernest Lawrance
Ernest Lawrance

Ancak hızlandırıcılar öylesine büyük ve pahalıydı ki Avrupa’nın bu düzenekleri tek başına kurması ve bu teknolojiyi elde etmesi ancak 20. yüzyılın 2. yarısında gerçekleşti. Avrupalı fizikçiler 1954’te İsviçre Cenova’da merkezi bir laboratuar kurmaya karar verdiler ve böylece CERN (Conseil Européen pour la Recherche Nucléaire) kurulmuş oldu. Bu tarihten sonra CERN yüksek enerji fiziğindeki teknik ve bilimsel gelişmelerde başrolü oynamaya başladı. CERN ‘in kurulmasından sonra parçacık fiziği bilgilerimiz hızla gelişti ve pek çok atomaltı denilen parçacık keşfedildi.

CERN logosu
CERN logosu

Hızlandırıcılarda parçacıklar elektromıknatıslarla hızlandırılıyor ve bir engele çarptırılıyorlardı. Çarpmışmadan sonra etrafa saçılan parçacıkların momentumlerı ölçülerek veriler toparlanıyor ve inceleniyordu. Büyük hızlandırıcılar macerasının başlamasından hemen sonra fizikçiler fark ettiler ki hızlandırılmış bir parçacık demeti sabit bir hedefe çarptığında, enerjinin çoğu hedefin geri tepmesinde harcanıyor ve asıl amaç olan parçacık çalışmaları ve parçacıkların etkileşim araştırmaları için geriye sadece küçük bir yüzde kalıyor, bu da gerçekçi sonuçlar vermeyebiliyordu. Bunun yerine eğer iki parçacık demeti birbiriyle kafa kafaya çarpıştırılırsa geri tepme için hiç enerji harcanmayacak, tüm enerji deneye kalacaktı. Bu düşünce ile çarpıştırıcı denilen deney düzenekleri kullanılmaya başlandı ve çarpıştırıcılar, atom hakkındaki bilgilerimizi sınırların çok ötesine taşıdı.

LHC'deki mıknatıslar....
LHC’deki mıknatıslar….

Diğer laboratuarlar elektronları çarpıştırmaya yoğunlaşırlarken, CERN protonlar üstünde çalışıyordu. Bu elektron çarpıştırmaya göre daha zor ve yüksek teknoloji isteyen bir işti. Ancak CERN fizikçileri pek çok teknolojik zorluğun da üstesinden gelerek ilk proton-proton kafa kafaya çarpışmasını 1971 yılında gerçekleştirdiler.
Dünya parçacık fiziği tarihinde çok önemli bir yerde bulunan CERN’in bu gün 20 asil ve Türkiye’nin de aralarında bulunduğu 8 gözlemci üyesi vardır.
CERN’de yüzlerce bina, 3000 kişilik destek personeli ve nöbetleşe kısa süreler için çalışan 2500 kadar fizikçi vardır. Bunlardan 100 kadarı teorik fizikçilerdir. Diğerleri ise, teorisyenlerin fikirlerinin tecrübe edildiği deney düzeneklerinin (mekanizmalarının) projelerini hazırlayan, yapımını sağlayan ve deneyleri yürüten tatbikatçılardır.
CERN, parçacık fiziği alanında olduğu gibi günlük hayatın daha çok içinde yer alan bazı buluşlarda da etkili olmuştur. Örneğin; web kavramı, CERN’de bir bilgisayar programcısı olan Tim Berners Lee’nin HTML adlı bilgisayar dilini bulup geliştirmesiyle oluşmuştur.

çarpışma sonrası parçacıkların hızını ölçecek dedektör
çarpışma sonrası parçacıkların hızını ölçecek dedektör

Fizik nedir? Fizikçi ne yapar? Aydınlatalım!

tentena | 25 June 2008 17:01

Fizik en eski ve şüphesiz en ilginç bilim dalıdır. Temel amacı, doğayı incelemek ve doğal olayları anlamaktır. Fiziğin ilgilendiği uzunluk ve zaman aralıkları diğer bilim dallarına kıyasla insanoğlunun hayal edebildiği ya da ölçebildiği en büyük aralıklardır.
Fizikçiler belki de tüm bilim adamları içinde “esnekliği” en fazla olanlardır. En ileri ve çağdaş araştırma laboratuvarlarında aletleri ya da denklemleri arasına gömülmüş tipik fizikçiler olduğu gibi, ticaret borsalarında, Albert Einstein‘ın moleküllerin hareketini incelediği yayılma (difüzyon) denklemlerini kullanarak, fiyatların zaman içinde nasıl hareket edeceğini tahmin etmeye çalışanlar da vardır.
Fizikçiler yalnızca bilimsel ve ekonomik değil aynı zamanda sosyal, teknolojik ve pratik problemleri de çözmeye çalışırlar. Günümüz fizikçilerinin doğrudan uğraştığı bu tür problemlerden bazılarını şöyle özetleyebiliriz:

I. İletişim sistemleri; optik iletişim, uydu iletişimi. Bu sistemlerde kullanılacak opto-elektronik aygıtların araştırılması, tasarımı ve geliştirilmesi.
II. Enerji üretimi; nükleer enerji, güneş enerjisi, rüzgar enerjisi ve halen kullanılmakta olan enerji üretme yöntemlerinin etkinliğinin arttırılması.
III. Evrenin doğuşu ve gelişiminin anlaşılması; Büyük Patlama (Big Bang), kara delikler, nötron yıldızları, galaksiler, kozmoloji, astronomi, uzay fiziği gibi dallar.
IV. Maddenin yapısını anlama yoluyla yeni çok küçük ve çok hızlı elektronik aygıtların keşfedilmesi ve bu aygıtların kullanılmasıyla küçük, ucuz ve hızlı bilgisayarların yapılması.

foldit oyununu kazan, nobel’e aday ol

Banned | 10 May 2008 15:00

foldit : bilim için puzzle çöz
foldit : bilim için puzzle çöz

Bilgisayar oyuncuları prensesleri kurtarmak veya uzaylıların istila saldırılarından gezegenlerini kurtarmak için yıllardır uğraşmaktalar. Araştırmacıların niyeti ise oyun severleri, oyun aracılığı ile bilimle buluşturmak. Washington Üniversitesi‘ndeki araştırmacılar tıbbi bilimsel buluşlar için oyun severlerin oyun yeteneklerini kullanmayı deneyecekler ve belki de HIV(aids)’in çaresini bile bulacaklar.

Elimizden kaçırdığımız büyük bir bilim adamı!

cavo | 07 May 2008 12:27

Ahmet yıldız
Ahmet yıldız

Güzel ülkemde hiç bir şeyin kıymetini bilmediğimiz gibi, elbette bilim adamlarımızında kıymetini bilmiyoruz. E hal böyle olunca kaybımızın ne kadar büyük olduğunu ancak aklımız başımıza sonradan geldiğinde anlıyoruz. Ama tabii ki iş işten çoktan geçmiş oluyor.

Bunları söylüyorum çünkü şimdi size Amerika‘ya kaptırdığımız bir bilim adamımızı tanıtmak istiyorum. Boğaziçi Üniversitesi Fizik Bölümünü bitirdikten sonra, kazandığı bursla ABD `ye giderek, California Üniversitesi `nde, `insan hücresindeki motor proteinlerin nasıl yürüdüğü` hakkında doktora tezi hazırlayan Ahmet Yıldız, yaptığı bu çalışmayla, hem doktor unvanı aldı, hem de Science dergisi tarafından `Dünyada 2005 yılının en genç bilim adamı` seçildi.

Mirage ( Serap )

neoturk | 23 April 2008 10:40

serap (mirage)
serap (mirage)

göz yanılsamalarının en ilginci seraplardır.Özellikle çölde vaha gördüğü etkisi yaratarak birçok hayvan ve insanın ölümüne yol açtığı söylenir nedeni görseniz bile hiçbir zaman ulaşamamanızdır susuzluktan ölürsünüz. Mirage adlı oyuncak veya tasarım mı diyeyim bu etkiyi iki çukur ayna kullanarak hemde 360 derece görülebilir şekilde masanızın üzerinde oluşturabiliyor.

FİZİKSEL SINIRLAMALAR

obircanoglu | 23 March 2008 21:16

Fizik,Kütle,Bilim Teknik
Fizik,Kütle,Bilim Teknik

Fizik,Kütle
Fizik,Kütle

Fizik kurallarını genelde matematiksel formüllerle ifade ederiz. Örneğin, havaya atılan bir taşa G=m.g yerçekimi kuvveti etki eder ve taş bu nedenle yere düşer. Taş havaya atıldığına göre hava da ona etkide (kaldırma kuvveti) bulunmuştur. Yer çekimi ivmesi g sabit alınır, oysa g’de yükseklikle ters orantılı olarak değişir, yani yüksekliğin bir fonksiyonudur (g=g(h)). Dünyanın dönmesinden kaynaklanan Coriolis kuvvetleri de taşa etki eder ve yörüngesinden bir miktar saptırır. Diğer yandan hava sıcaklığı da her yerde aynı değildir, genelde yükseğe çıktıkça azalır. Havanın yoğunluğunun ve sıcaklığının yükseğe çıktıkça azalması havanın kaldırma kuvvetinin sabit olmadığını, yüksekliğin ve sıcaklığın bir fonksiyonu olduğunu gösterir[F'(h,t)]. Taşın hava molekülleriyle çarpışması sonucu bir sürtünme kuvveti oluşur ve bu kuvvet hareketi yavaşlanmaya çalışır. Eğer taş epeyce yüksek hızla atılmışsa birde görelilik etkisi söz konusu olur (kütle büyür, boyutlar değişir..) Tüm bu durumlar göz önüne alındığında taşa etki eden toplam kuvvet (net kuvvet); F=G+Fk+Fc+Fs (vektörel toplam) şeklinde olur. Burada; G=ağırlık, Fk=havanın kaldırma kuvveti, Fc=Coriolis kuvveti, Fs=sürtünme kuvveti dir. Toplamdaki üç kuvvetin etkisi az olduğundan pratik hayatta hesaba katılmaz. Fakat bunlar hassa durum gerktiren atışlarda (füze, top, roket…atışlarında) önemlidir. Fizikte kullandığımız formüller, yaptığımız çözümlemeler, yaklaşık çözümlemelerdir. Bir fiziksel problemi çözerken poblemin tanım kümesini, yani sınırlarını, belirtmeliyiz. Elde edeceğimiz sonuç, ancak o sınırlar içinde doğrudur veya tamdır. O sınırların dışına çıkıldığında sonuç yanlış veya eksik olur. Richard Feynmann’ın dediği gibi doğa gerçekten çok karmaşık. Biz doğanın yaklaşımlarıyla, ortalama değerleriyle yaşıyoruz. Gün geçtikçe (en iyiye, en doğruya) yaklaşmaya çalışıyoruz. Zaten bilimsel gelişme de budur…

2009 dünya astronomi yılı

tentena | 08 March 2008 21:10

Uluslararası Astronomi Birliği (IAU), UNESCO ve Birleşmiş Milletler’in desteğiyle 2009 yılını Galileo Galilei’nin teleskopla ilk gözlem yapışının 400.yıl dönümü oluşu nedeniyle “Dünya Astronomi Yılı” ilan etti.
Ülkemizde Türk Astronomi Derneği (TAD) önderliğinde sürdürülecek çalışma ve etkinliklerde pek çok üniversitenin amatör astronomi topluluklarına üye gençler görev alacaklar. Şu ana kadar 100’ü aşkın ülke bu çağrıya ortak oldu. Astronomi bilgi ve merakını arttırıcı, bilimsel konulara basit yaklaşımlarla bilimsel bilinci geliştiren, bilim eğitimine ağırlık verilmesini odaklayan ve destekleyen, gökyüzüne ve böylelikle doğaya olan ilginin arttırılması ve bilimde cinsiyet dengesinin önemine dikkat çekmek, DAY 2009’un en önemli hedefleridir.
İlgililerin hatırlayacağı üzere 2005 yılı da Einstein’ın fizik dünyasını değiştiren düşüncelerini yayınladığı makalelerin 100.yıl dönümü nedeniyle Dünya Fizik Yılı ilan edilmişti.
DAY 2009 için şu ana kadar tarihi kesinleşen uluslararası etkinlikleri bu linkte.
Türkiye’de TAD tarafından düzenlenmesi planlanan aktiviteler genel hatlarıyla bu linkte “Etkinlikler” bölümünde mevcuttur.

Ücretsiz Video Dersaneleri..

hypn0s | 07 March 2008 17:21

online video dersler..
online video dersler..

hayatimizin bir doneminde öss, oks, lgs gibi sinavlardan hepimiz gecmisiz hatta hala cevremizde bazi insnalar bu zorlu yolları yavas yavas gecmekte 🙂 kimilerimiz dersaneye giderek kendimizi geliştirdik kimilerimiz ise evde test kitaplarının arasında boğularak bu maratona hazırlandı. iste simdi tanitacagim siteler dersaneye gitmeyenler veya dersaneye gidenler ama ben birde evde deli gibi bogusmak istiyorum derslerle diyenler icin cok faydali olacak..

idealist ogretmenlerin interneti kesfetmesi uzerine gercekten cok guzel uygulamalar ortaya koyuluyor. sanirim bu olayi tam ciddiyetiyle baslatan internette bir ekol haline gelen ekolhoca takma adiyla bir site kurup insnalara geometri ve matematigi sevdirerek ve basitce anlatarak baslatti. gercekten cok buyuk hit alan bu tur sitelerin tanitimi da gercekten cok guzel yapilmakta. mesela ekolhocanin internet sitesinde bircok dergide ufak haber kanallarinda yayinland ve desteklendi. hatta tam olarak buradan haberturkte yayinlanan bolumunu izleyebilirsiniz. hatta buradan da alexa detaylarina ulasabilirsiniz. ekolhoca sadece geometri ve matematik konusunda dersler anlatmis. suradan konu anlatimlarina buradan ornek soru cozumlerine ve yine buradan onceden cikmis sorulara ulasabilirsiniz. bunlarin yaninda rehberlik bolumu ve basit capli bir eglence bolumude mevcut..