Ahmet yıldız
Ahmet yıldız

Güzel ülkemde hiç bir şeyin kıymetini bilmediğimiz gibi, elbette bilim adamlarımızında kıymetini bilmiyoruz. E hal böyle olunca kaybımızın ne kadar büyük olduğunu ancak aklımız başımıza sonradan geldiğinde anlıyoruz. Ama tabii ki iş işten çoktan geçmiş oluyor.Bunları söylüyorum çünkü şimdi size “”Amerika””‘ya kaptırdığımız bir “”bilim adamı””mızı tanıtmak istiyorum. Boğaziçi Üniversitesi Fizik Bölümünü bitirdikten sonra, kazandığı bursla ABD `ye giderek, California Üniversitesi `nde, `””insan”” “”hücre””sindeki motor “”protein””lerin nasıl yürüdüğü` hakkında doktora tezi hazırlayan Ahmet Yıldız, yaptığı bu çalışmayla, hem doktor unvanı aldı, hem de Science dergisi tarafından `Dünyada 2005 yılının en genç bilim adamı` seçildi.Bu “”buluş””uyla insan hücresindeki motor proteinlerinin nasıl yürüdüğünü ortaya çıkaran Ahmet yıldız; “”felç””, “”alzheimer””, “”kanser””, sağırlık ve körlük gibi hastalıkların tedavisi için hayati önem taşıyan bir “”bilimsel”” çalışmaya imza atmıştır.Çalışmasını kendi ağzından şu şekilde açıklıyor Ahmet Yıldız; Dünyadaki bilim adamlarının sürekli olarak çalıştığı bu alan, teknik yetersizlikten dolayı bulunamıyordu. Yani bu proteinler hücrenin içinde metrenin milyarda biri kadar kadar adım atıyorlarken günümüzde metrenin milyarda bir boyunu ölçecek teknik imkan sayısı çok azdır. Proteinlerin hücrede yürüdüğünü biliyorduk fakat iki ayağı bulunan bu proteinlerin nasıl yürüdüğünü, nasıl adım attıklarını bilmiyorduk. Biz de yeni bir teknik geliştirerek bir bacağına farklı, diğerine farklı bir renkte boya sürdük. Proteinin ayaklarının birbirini geçerek, aynı insanlardaki gibi, adımlarla yürüdüğünü gördük. Ve bunu yapan ilşk bilim adamlarıydık. İşin ilginç yanı bu kadar küçük boyalarla bu kadar büyük iyi çözünürlük elde etmemizdi. Metrenin milyarda biri kadar çözünürlük elde ettik.

Ahmet yıldız
Ahmet yıldız

Ahmet Yıldız kendi ülkesinde iş bulamadığı için gitmiştir başka bir ülkeye, şimdi ise bütün üniversiteler onu istese de keşke bu daha önce o Amerika’ya gitmeden önce yapılsaydı. O zaman böylesine büyük bir buluş ilk defa Türkiye’de gerçekleşmiş olacaktı. Ama halk diline göre burası türkiye ve burada her şey olur.