bildirgec.org

http://haber.gazetevatan.com/haberdetay.asp?detay=Elektrigi_evde_uret_devlete_sat_191329_1&tarih=29.07.2008&Newsid=191329&Categoryid=1

Akaryakıt ile çalışıp hava kirliliğine sebep olan motorlu kara taşıtlarının elektrik üretebileceğini hiç düşündünüz mü? Terry Kenney düşünmüş ve sekiz yıllık bir çalışmanın sonucunda bunu başarmış. “Dragon Power Station” adını verdiği sistemi ABD’de kullanılmaya başlanmış bile. Her gün 2500 kamyonun geçtiği, California Oakland Liman Yolu’na yerleştirilen mekanizma, Günde 500 – 7000 kw/s arası, 1750 evin ihtiyacı karşılayacak kadar elektrik üretiyor.

-Merhaba ben yaşamakta olduğunuz dünya
-Ooo merhaba
-İçime ettiğinizin farkında mısınız?
-hönk?
-Evet zamanla işbirliği içindesiniz ve beni ne hale getirdiniz. Dumanlar içindeyim. Ufkumu da deldiniz bravo tebrikler.
-Haklısın yalnız bahanemiz çok büyük. Bu ara bir hükümet mevzusu var başımızda, sonra türban, sonra partilerin kapatılması, kırım Kongo kenesi, sonra yine türban, sonra Ergenekon..
-Sen de sergene kon
-Hı?
-Geçin bunları diyorum, bilginiz yok mu bana ne yaptığınıza dair?!!!
–Küresel ısınma gerçekten benimde canımı sıkıyor
-Bunun için tek yaptığınız “damlaya damlaya çöl olur” sloganları ile yürümek midir? Buzullar eriyor. NASA iklim uzmanlarının araştırmalarına göre önlem alınamazsa Kuzey Buz Denizi 2012 yazı sonunda buzdan tamamen arınmış hale gelecek. Grönland kara parçası üzerindeki buzullar 2007 yazında, yazları tespit edilen erime oranından %15 daha fazla eridi. Çevresel bir çöküş dönemine çoktan girdim, yaşayacak başka dünyanız yok. Yaşadığınız dünyayı atalarınızdan miras almadınız, çocuklarınızdan emanet aldınız. Bunlar sizi korkutmuyor mu? 10 yıldan az bir süre kaldı, geri sayım çoktan başladı evinizin önünü süpürerek başlamak çok mu zor?
-Bu kadar basit değil bunu sende biliyorsun.
-Bilgi sel gibidir, her yere anında hakimiyet kurmalı ve hızla yayılmalısınız. Çinliler buzulları gözlemliyorlar . Çilianşan Dağı’ndaki Yanglonghi Buzulu’nun 23 yıl öncesinden bu zamana 260 metre çekildiğini biliyor muydun?
-Hayır

Hyundai firması, dünyada ilk olarak bir hybrid otomobil geliştirmiş. Yani hem LPG hem de elektrikle çalışan. İlk etapta Kore’de satışa sunulacak olan Elantra LPI HEV (Hybrid Electric Vehicle – Hibrid Elektrikli Araç), dünyanın ilk LPG ile çalışan ve Lityum Polimer bataryalar kullanan hibrid otomobili olma özelliğini taşıyor. Araçta Likit Petrol Enjeksiyonlu (LPI) 1.6 litre hacimli Gamma serisi motor ile birlikte 15 kW gücünde elektrikli motor ve sürekli değişken şanzıman (CVT) bulunuyor. Kaynak.

elektrikle çalışan arabalar

yakıt fiyatlarının artışları petrol kaynaklarının azalması farklı enerji kaynaklarına yöneltiyor.bu durumdan etkilenecek olan sektörlerin başında gelen otomobil sektöründe değişim başlıyor ve elektrikli arabalar gündemde.işte gelecekte kullanılacak ilginç tasarımlı otomobiller.

http://kulturportakali.blogspot.com/2008/03/robotlarn-dv.html

Peşpeşe gelen zamlar yetmiyormuş gibi, Elektriğe gelen yüzde 21 oranındaki son zamma her kesimden büyük tepkiler var. Tüketiciler Birliği, elektriğe yapılan yüzde 21’lik zammı mahkemeye götürüyor
Bundan böyle elektrik faturası bütçenizin sabit giderlerini bir hayli yükseltecek. Artık elektrik tasarrufunu daha ciddi ele almanın zamanı geldi. Sabah Gazetesi’nin “Enerji tasarrufu yapmanın tüyoları” haberine göz atmakta fayda var.

CheckTap, enerji tasarrufu sağlamaya yarayan programlanabilir uzatma kablosu. Cihaz mucidi Jeong-Soo Lee’ye “International Exhibition of Inventions 2008” sergisindeki büyük ödülü kazandırmış. Cihazı tasarruf için, üzerindeki USB bağlantı noktası ve yazılımı sayesinde bilgisayarınızla

programlayabiliyorsunuz. Program içerisinde yeralan sanal bir ağaç enerji tasarrufuna ne kadar katkıda bulunduğunuzu gösteriyor. Üretici CheckTap’ın enerji tasarrufu ile ödediğiniz parayı 6 ay içerisinde geri kazanabileceği iddaasında.

petrol fiyatları hızlı bir şekilde yükseliyor.tüketim (ihtiyaç) artıyor bunun üstüne petrol arzı giderek düşüyor.anlaşılan dünyanın enerji kuyusu kuruyor.petrol artık ekonomik olarak ucuz, kullanılabilir bir yakıt olmaktan çıktı.artık alternatiflere önem vermenin zamanı gelmedi mi? tabii ki geldi.hatta bunun daha önce yapılması gerekiyordu ama nedendir bilinmez kimse hazırlıklarını yapmadı gibi.aslında bu konuda sadece türkiye hakkında fikir belirtiyorum.bence “her kriz bir fırsattır”; değerlendirmesini bilmek gerekir.enerji stratejik öneme sahip bir konu.türkiye petrol bağımlılığından kurtulmak için artık karar vermeli.acil bir hareket planıyla petrol türevi enerjilerden, farklı kaynaklara yönelmeli.belki büyük masraflar içine girilecek.ama bu birinci derece önemli bir konu.
çeşitli enerji kaynakları var.bunlar bir çok defa gündeme geldi.hidroelektrik,rüzgar,güneş,nükleer…vs. şükür ki yaşadığımız ülkenin kaynakları hâla geniş ve hepsi de kullanılabilir.fakat asıl yapılması gereken belki de, bu enerji sonucu üretilen elektriğin petrolün yerini almasını sağlamak.belki ilk akla gelen; taşımacılıkta elektriğin etkin bir şekilde kullanılmasını sağlamak ve bu enerjilerle ilgili proje konularına; tüketim araçlarının da eklenmesi gerek.bu bir problem; şimdiye kadar birçok problemimiz için hep başkalarının bulduğu çözümleri kullandık.çünkü basitti,risksizdi.fakat taklitler uzun vadede zararımıza oldu.şimdi yapılması gereken kendi çözümümüzü bulmak.küreselleşme uykusundan uyanmamız gerekiyor.bu işi yapacak, çok yetenekli,bilgili ve düşünen insanlar olduğunu biliyorum.yapmaları gereken sadece, bu problem üzerinde daha fazla düşünmek.enerjinin önemi yadsınamaz; bir millet için ölüm kalım meselesidir.bulunacak çözüm ve içine girilecek değişim süreci türkiye’yi dünya arenasında atağa kaldıracaktır, eminim.enerji kullanım kültürümüzü değiştirmemiz lazım.doğal gaz için kombi alacağımıza güneş enerjili su ısıtıcı paneller alsaydık; hem verdiğimiz para bize geri döner, hem de gaz için her ay fatura ödediğimiz gibi fatura ödemezdik.bu belki yerel bir çözüm.ama sadece bir örnek bu konu hakkında.belki de elektriği verimli kullanan otomobili bulmaları için japonları beklememeliyiz.

Dünya son sürat dönerken size birisini anlatmak istiyorum ;
Bu yazıyı yazarken kolumda ve yüzümde Ahmet Hacıibrahimoğlunun kelimesi kelimesine istediği cevaplar yüzünden alamayacağım 5 puan ve bu yüzden geleceğim bütünlemeler için yapacağım 4000 kilometrenin stresi ile oluşmuş sivilceler var.Normalde böyle bir durumda öğrenci isyan eder,kızar vs.Ama konu Ahmet Hacıibrahimoğlu olunca insan böyle yapmıyor çünkü o herşeyden önce dersten daha önemli şeylerin olduğunu öğretti,onun gibi insanlar kolay yetişmiyor,her hoca enflasyonun tanımını yazabilir ama her hoca 18 mart günü karşınıza geçip Çanakkale savaşını anlatarak sizi tiril tiril titretemez.Her hoca yıllarca konuşulacak özlü laflar edemez,her hoca evet belki gayri safi milli hasıla şudur diyebilir ama her hoca sizin o gayri safi milli hasılaya katkıda bulunmanızı sağlayacak felsefeyi sizde oluşturamaz.Her ekonomi hocası Merkez Bankası müdürünün adını bilebilir ama her ekonomi hocası Mimar Sinanın felsefesi ile nasıl üretici,kalıcı bir insan olacağınızı anlatamaz.Bize son dersinde gözlerinin içi parlarcasına ‘Çocuklar ülkenizi sevin.Ülkenize hizmet edin.’ demişti.Dersten çıkınca ben geçerim dersi ama seneye de kesin gelip gireceğim demiştim.Böyle bir insanı dinlemek ucsuz bucaksız manzarayı izlemek gibi.İlahi komedya bu ya dersten DC ile kalıyorum,bütünleme de veremez isem seneye alttan alacağım ama benim için olan DC nin 1000 yıl sonra yaşayan biri için sadece yanyana koyulmuş iki harf olacağını,kişilerle değil fikirlerle ilerleyeceğimi bana benimsetti bu değerli insan.Bilirsiniz bazı şeyler paha biçilemez.