bildirgec.org

dost hakkında tüm yazılar

Canım Toprağı Çekiyor…

PAUQYLN | 22 August 2008 16:59

Kızgınım kendime
Bir avuç tuz alıp koşmama
Ben gibi sanıp kanmama
Saf anlarım da oldu defalarca
Pes etmedim, yüreğime dokundurmadım
Temiz kalacaksın diye direndim.
Sen de harcadın beni ey zalim oğlu zalim
Neyim kaldı geriye ganimetlerimi sen yedin.
Ölmeden okusunlar sela’mı
Öldüm sayıyorum artık

Dost’a uğurlar..

Dejavuu88 | 03 August 2008 15:30

En kötü kitapta bile öğrenilecek bir cümle var derler. O büyülü bir dünya; gölge ararken güneşle yıkanır, kendini kaybetmişken başka bir “sen” bulursun. Ve gel gör ki bir kitap nelere kadirdir..

İşte hafif ailesinden ilk arkadaşım, candostum, sevgili kalemdaşım, sırdaşım ile de bir kitap tavsiyesi ve alışverişiyle başlamıştı dialoğumuz.

“gidişler ve dönmeyişler üzerine..” şol mesaj kutumuza bırakılan destek ve moral verici mesajlarla dostluğunu hep hissettirmişti zaten.

OSKAR’A NE OLDU?

lorienn | 06 July 2008 14:41

Oskar’a ne oldu?.. ne oldu?.. ne oldu?.. ne oldu?.. Tanrım kafayı yiyeceğim… halbuki herşey ne kadar güzeldi. daha yeni tanışmıştık. ilk başta gözlerimiz kenetlenmişti birbirine. sonra ona usulca yaklaşıp “hey naber, nasılsın?” diye fısıldamış, elimde yarısını yediğim poğaçamdan bir lokma kopararak tanışma şerefine ona uzatmıştım. Az önce önünden türlü şımarıklıklar yaparak onu kızdırmaya çalışan ve bunu başaran bir grup yaramaz çocuğa hırlamış bağırmış ortalığı birbirine katmıştı… Bu muydu az önce mahalleyi ayağa kaldıran yiğitler yiğidi Haski kırması?… Zarifti kibardı. Uzattığım poğaça parçasını elimde ustalıkla çekti ağzına. bir de teşekkür kuyruğu salladı. Yine bir lokma daha… Bu arada kokumu beynine yazdığını hissettim. Laubali değildik, seviyeliydik, dost oluvermiştik bir çırpıda. Artık her akşam iş dönüşü bağlı olduğu bahçe demirine yaklaşıyor, yanımda olan bir kaç lokma şeyleri onunla dostluğumuz adına paylaşıyordum. Asildi. beni görünce yaltaklanmıyor sadece kulaklarını dikiyor azametle benden bir hareket bekliyordu. “-dı -du” diyorum canım dostlar… evet “-dı -du”… Onunla en son görüştüğümüzde çıtır leblebi ikram etmiş hatta avucumun dilinden ıslanmasına izin vermiştim. Adını bilmediğimi farkettim bir anda. Orada çalışan işçilerden birine onun adını sordum… OSKAR dedi çocuk… “Patronun köğeği o, adı OSKAR”…

Kendimi Sorguladım…

CESMISIYAH | 06 July 2008 10:05

Küvetimi su ile doldurdum,özel aromalı ve hoş kokulu duş jelini boşalttım.Kendini saldım ılık suların içine,kendimle birlikte düşüncelerimi de saldım.

Film şeridi gibi hayatım dizilmişti sıraya; güzel çocukluğum,harika gençliğim ve muhteşem üniversite günleri…Aşklarım,hayal kırıklıklarım,özlemlerim,yaptıklarım,yapamadıklarım,yapacaklarım derken düşüncelerde yüzmeye

Unutmak kolay değil tüm yaşanmışlıkları,güzel anıları,tanıdığım insanları,dostlarımı,arkadaşlarımı bir bir andım.

İstediğim gibi bir hayat yaşadım mı diye sorguluyorum.

Öyle sorgulamışım ki her yerim buruş buruş olmuş ama hala sonuca varamamıştım.

Hiçbir zamana dönüş

Dejavuu88 | 23 June 2008 14:46

Hiçbir zamana yolculuk yapıyorum. Bir bahar sabahı gözlerimi denizin ortasında açıyorum. Sonsuzluğa adanmış cabbar duygular ayaklarımı sıkıyor, bilek güreşi yaparken ben. Dostlar var yanımda, sohbetle beraber keyifli bir hava hakim. Henry çocuk Oliver’ı denize itiyor. Bir müddet suda debelenmesini seyrediyorum. Sonra tayfanın beni anne gibi gördüğünü hatırlıyor ve denizle şaka olmayacağını yineliyorum soğuk bir sesle. Kıyıya döndüğümüzde taşlara örtüler seriyorum, seni düşünüyorum. Üzümlü keki dilimlememiş Mathilde. Kağıt tabakları ve çatalları eksik getirmiş Petra. Seni düşünüyorum.
– Sonunda Tom kasetçaların tuşlarını yerinden söktü, bu yeteneksize tamir ettirmekle hiç iyi etmedin !
– Bunu eğlenceli mi buluyorsun Mathilde?
– Nasıl, neyi?
– Onunla alay etmeyi.. Bırak kendini yensin bilirsin çok içine kapanık..
– Gördüğümü söylüyorum
– Söylediklerini görebiliyorum

İRADE

teacher07 | 07 April 2008 10:43

Bilmem iradenize ne kadar sahipsiniz… Kendinizi iradenize sahip biri olarak görüyor musunuz? Yoksa dayanılmaz tutku ve zaaflarınıza yenik mi düşersiniz? Verdiğiniz karardan caydığınız olur mu hiç? Ben kendime sorarım zaman zaman; irademi kullanabiliyor muyum, iradeli biri miyim? Evet iradeliyim, özgür irademi kullanırım. Kararlar alırım caymadan uygularım. Hareketlerim kontrollü ve iradem içindedir. Çevreden gelecek olumsuz uyarımlardan etkilenmem. İrademi kullandıkça da başarılı olurum. İradesi zayıf birisi değilim. Yaşam çizgime iradem yön verir.

SANA DAVUL OLMAZ BU, SAZ GELECEK BİLİYORUM…

emotionnnnn | 01 April 2008 01:52

Bu güne kadar hakkında bu tür bişi yazacağım aklımın ucuna bile gelmeyen DOSTLUK!!!
Evet yazmayı aklımdan geçirmediğim ama aslında aklımdan ve hayatımdan asla çıkarmadığım …
Fakat şimdi yazıyorum..Neden mi? Çünkü ilk kez buna gerek duyuyorum..Çünkü İlk kez bir dostumu tehdit etmek zorunda kaldım bensiz kalmakla..Ve ilk kez bi dostum bunu bile anlayamadı…Ne kadar ciddi olduğumu ve daha da ötesi sebebini bile ..