bildirgec.org

devekuşu hakkında tüm yazılar

MAVİ YOLCU,İNKILAP

il mare | 08 March 2010 15:59

Gene o baş ağrılarından biriyle uyandım bu sabah.Gözlerime de pişkince yayılanından,bütün bir gün boyunca,ölecekmişim,ölsem de hiç üzülmeyecek ve kimseyi de üzmeyecekmişim gibi hissettireninden… Suratımı asıp çekilmez olduğum,evde sayemde kavgalar çıkarttırdığım,hiç soru sormayıp sorulanlara da cevap vermediğim,içerimde ne varsa hepsini kendime sakladığım sabahlardır ki,her ne kadar bir kaşık suda boğulası, hırçın bir yaratık gibi gözüksem de,ben gözlerimdeki ağrıya rağmen,kendimde hoşuma giden çok şey bulurum aslında.Her zaman konuşurken o gün sessiz kalmanın farkındalığı ile ve onun da yarattığı farkındacıklıklarla sıkı bir dost ilişkisine girerim tüm gün,fazla duygusallaşırım,daha önce düşünmediğim şeyleri düşünür,hiç tanışmadığım ayrıntılarla el sıkışırım, ve ne varsa bende o güne dair,hepsi ,arka fonda duygusal bir müzik eşliğinde hüzünlü bir masal anlatıyorlarmış da ben de günümü bu masalı dinlemeye ayırmışım gibi,hiç çıkarmadığım geceliklerimle karşılarına kurulurum.Cam kenarına…

Yok, DEVE ‘nin KUŞU demeyin

| 13 August 2009 14:10

Yok, DEVE ‘nin KUŞU demeyin

Hayvanlar âlemindeki belki de en komik ve ilginç hayvanı devekuşlarıdır. Komik suratları, meraklı bakışları ve dertsiz tasasız hareketleriyle devekuşlarını tanıyalım.

90 ile 150 kg arası değişen ağırlıkları ortala 65 km hızları ile duygularını belli eden korktuklarında başlarını kuma sokan Bu komik görünüşlü hayvanların gagasından tırnağına, derisinden tüyüne, etinden yumurtasına kadar her şeyinden faydalanılmaktadır.

Büyük Hayvan Savaşları

Max27 | 02 March 2009 12:14

İnsanlar yaşadağı zamana kadar hep savaşmışlardır. Hükmetme isteği ve kendilerini savunmak gibi bir çok nedenden dolayı ordular kurup savaşmaya devam etmişlerdir. Ama bunu yapan sadece insanlar değilmiş hayvanlarda birbirleriyle savaşmışlar ve hatta bu savaşları da birlikte toplanıp yapmışlardır. Hani belgesellerde görürüz. Sürüye saldıran bir aslan olur ve sürü aslandan kaçmaya çalışır o an çoğu kişinin aklına “Altı üstü tek bir aslan kos koca sürü birlikte niye sadır mıyor?” gibi bir düşünce gelir. Benim de aklıma hep böyle düşünceler gelmiştir.

Devekuşu Hikayesi

uuuucar | 22 July 2008 13:07

bir deve kuşu hikayesi:büyük bir alanda devekuşu olimpiyatları düzenlenmektedir.ayyaş devekuşları sporcu deve kuşlarına bakarak “koş koş nereye kadar,koy koy göte koy” diye kendi aralarında gülüşüp eğleniyorlarmış.cool takılıp hatun devekuşlarını kendilerine hayran bırakan sporcu devekuşlarıda feet vücutlarıyla artist artist ısınıyorlarmış.artık yarışın başlaması için çok az bir süre kala deveistan başbakanı yarışın yapılacağı alana gelmiş,tabii alandaki bütün devekuşları ayağa kalkıp başbakana sloganlarla,alkışlarla yalakalık yapmaya başlamışlar.başbakanda el sallayarak halkını selamlamış ve onun için hazırlanan kuluçka şeklindeki tahtına oturup yarışları izlemeye koyulmuş.alanın yan tarafındaki ayyaş devekuşları şarkılar,türküler eşliğinde dansöz oynatıp eğlencelerine bakıyorlarmış.tam yarışın başlıyacağı anda bir sürü aç sırtlan alanı kuşatıp sporcu devekuşlarına saldırmış.tabii alandaki bütün devekuşları kaçışmaya çalışmışlar ama salaklar sürekli çarpıştıkları için hep aynı yerlerinde sayıklıyorlarmış.tabii sırtlanlar için hepsi kolay av olmuşlar ve başbakanda dahil hepsini yemişler.yan tarafta göbek atıp dansöz oynatan ayyaş devekuşlarının yanına giden sırtlanlar tam onlarıda yemeye karar vermişlerken arkadan bir başka sırtlan bağırmış “sakın onları yemeyin,bizim imam söyledi onların etleri harammış,öldürdüklerimizle yetinelim” demiş ve ayyaş devekuşları ölmekten kurtulmuşlar.devekuşlarının tamamı yendiği için neslin devamıda ayyaş devekuşlarına kalmış ve o gün bugündür hala sevişip nesillerini devam ettirmeye çalışıyorlarmış.tabii yeni devekuşlarının büyük bölümününde gelecek hayallerinde dansöz olmak yada meyhane sahibi olmak gibi istekleri bulunmaktadır.meyhane sahibi devekuşları en zengin devekuşları olarak nam salmaktadırlar.

devekuşu yumurtası=kase

hkmt | 16 March 2008 00:30

deve kuşu yummurtasının yüzeyinin pürüzü giderilmiş ve güzelce cilalanıp üç metal ayakla desteklenerek çerez,şekerlik vb. nesnelerin koyulabileceği bir zamazingoya dönüşmüş.

Tiyatro Yazarlığı Kişiliğiyle Haldun Taner

cyberdrug | 15 January 2008 13:21

Haldun Taner
Haldun Taner

Haldun Taner’in tiyatro yazarlığı hakkında bilgi vermeden önce özgeçmişine değinmekte yarar var.

16 Mart 1915’te İstanbul’da Çemberlitaş’ta doğmuş olan Haldun Taner 1935 yılında Galatasaray Lisesi’nden Mezun oldu ve yükseköğretimini Almanya’da Heidelberg Üniversitesi’nde Ekonomi ve Politika üzerine okuyarak tamamladı. Türk Tiyatrosunda önemli bir role sahip olan Haldun Taner, Almanya’da öğrenimi sırasında ağır bir tüberküloza yakalanınca İstanbul’a dönmek zorunda kaldı ve dört yıl boyunca istirahat etti. Bu dinlenme döneminden sonra 1950’de İstanbul Üniversitesi’nde Alman Dili ve Edebiyatı Bölümü’nü bitirdi. Daha sonra öğrenmeye doymayarak, Viyana Üniversitesi’nde Profesör Kinderman’ın yanında Felsefe ve Tiyatro Bilimi okudu. Bu öğreniminin bir katkısı olarak da kendisi Türkiye’de tiyatroyu bilim dalı olarak ilk okutan kişi olmuştur.

ÇENTİK, UMUMİ, DEVEKUŞU, SENDELER ve ÇAKIL

redorack | 18 June 2007 13:03

KARAKTERLER

Çentik
Çentik

Çentik: Orta yaşlara üç-beş kalmış duygusal olduğunu iddia eden ancak ar çatlakları dolayısıyla vicdani değerleri ve ruhunda kalanlar da kişiliğinden sızmış hatta sıza sıza kalmamış abla. Başka şehirlere özlem duyan, bulunduğu şehri sevmemesine rağmen nimetlerinden faydalanan, bunun aynı şeklini bir de hayatına giren erkeklerden memnun olmayıp hayatına girmiş eskileri yad ederek ancak mütemadiyen yenilerini alarak uygulayan hatun kişi. Annesi, o doğduğunda hayatında sanki ona hep denecek şeyi sezercesine ‘Çentik’ demiş. Dört kardeşi daha var. Kendisi ve üçü dikey, en büyük ağabey çapraz.

Umumi
Umumi

Umumi: Yalnızca annesi var. Hayatına yön verecek bir umumi helada doğmuş; anası temizlik yaparken. Zaten babaları da kurnazlık edip, anne eğilmişken bir babalar sentezi oluşturduklarından, doğuştan gelen bir zeka küpü bu Umumi. Ne yazık ki kafası yalnızca boktan şeylere çalışmakta her nedense! Tanrı’nın ona verdiği uzuvları herkesle paylaşmayı kendisine misyon edinmiş, ancak bu paylaştığı şeyin herkesle paylaşılacak kadar büyük olmadığını fark edememiş zat.

Devekuşu
Devekuşu

Devekuşu: Gelişi yumurtasından belli, dana kıvamlı dişi. Doğduğunda babası “Oha deve” demiş. Ancak anne kırılmasın diye bunu devekuşu olarak değiştirmiş. Devekuşunun ne olduğunu bilmeyen anneye, bunu olağanüstü bir kuş türü olarak yutturmuş. Yalnız bu Devekuşu pek utangaç olup, götü saklayacak yer olmadığını fark ederek en azından kafayı saklamayı akıl etmiş ilk gençlik yıllarında. Ne yazık ki, kafayı sokuşturduğu yerler hep küçük alanlar olduğu için kafası da beyni de pek gelişmemiş. Bir herkese ‘vur bana’ gibi duran poposu büyümüş ve kalbi ile midesi gelişmiş.

Sendeler
Sendeler

Sendeler: İsmi 5 yaşındayken aile eşrafınca aksak yürüyüşü dolayısıyla değiştirilmiş, bu aksama dolayısıyla müzik kulağı gelişmiş ‘cağız’. Kendisini yazıyla ifade etmeye çalışırken, onu pavyon piyasasına sokanlara küsmüş. Uygun bir yerde duygularını da aldırmış orta yaşlarına yakın bir vakitte. Hayatının tüm bölümlerinde sivri zekasıyla pek çok şeyin üstesinden gelmiş olmasına rağmen, alnına yazılmış sendeleme kaderi, onu tepeye layıkken hep yerin dibine sokmuş. Yüreğinden tüm iyilikleri aldırdığını sanmasına rağmen, doktorun hatalı operasyonu yüzünden birtakım partiküller içinde kalmış.

Çakıltaşı
Çakıl

Çakıl: Son karakter olmasıyla birlikte kısaca göz atılabilir. Kendisi ufalanan kayalardan kalma, aklı ve bedeni gelişkin ama edep ve adabını sorgulatır bir hatunmuş. Bulunduğu ortamlarda uslu uslu oturan kimselerin mabetlerine batmak suretiyle rahatsız edici olmakla birlikte, çok ciddi bir zararı da yokmuş.

ASIL HİKAYE