bildirgec.org

deniz hakkında tüm yazılar

şişedeki mesaj

abacus | 23 August 2006 14:25

siteden şimdiye kadar 1240081 mesaj ulaştırılmış
siteden şimdiye kadar 1240081 mesaj ulaştırılmış

hani filmlerde olurya şişenin içine not yazıp denize atarlar, artık kime denk gelirse açar okur. e devir internet devri öyleyse buyrun: şişede mesaj göndermenin sanal yolu.

kendimi kendime rağmen seviyorum (:

natalie anne makker | 16 August 2006 15:23

*Dengem yok.Duman konserinden çıkıp fasıla gidiyorum.İşkembenin üstüne beyti yiyorum,yanında da ayran içiyorum.

*Feridun Düzağaç dinleyip,arakasından İbrahim Tatlıses’in cdsini takıp kavur balıklarında oynuyorum.

*Ayda bir kez odamdaki mobilyaların yerlerini değiştiriyorum.

*Saat sesinde uyuyamıyorum.

*Çok alkol alınca sızamıyorum.En kötüsü kusamıyorum.

*İnsanları sevmiyor ama onlara kızamıyorum.

*Sigaraları ucuca ekliyorum.

*”Deli gibi seviyorum” dediğim adamı bir hafta sonra tanımıyorum.

*Uyku arasında konustuklarımı hatırlamıyorum.

Pruva Prova

NuMB | 06 August 2006 16:23

Bu yazı, 14 Haziran’da yazmış olduğum “Ben de bir tur binebilir miyim?” başlıklı blogumdaki umudun, provasını anlatmaktadır. Pruva da “teknenin önü” demektir.

Kadim dostum Şadi ile birlikte 3 senelik bir uğraşın sonucu inşa ettiğimiz 9.20 metrelik ahşap yelkenimizi geçen yıl Marmara’da test etmiş, kendi ürünümüz üzerindeki eksikleri tamamlamış, hataları düzeltmiştik. Denizleri üzmek istemem ama maalesef Marmara bizim gibi Ege ve Akdeniz’de büyümüşler için sadece bakıp bakıp gerçek denizlerin rengini özlediğimiz çırpıntılı, bulanık su…

WWF’ye destek

deniz la malice | 18 July 2006 15:39

sizi bilmem ama ben koyu bir doğaseverim ve keşke çoğu insan da benim gibi doğaya bu kadar düşkün olsalardı. mesela çime bastığınız zaman içinizden “ah! dünyadan bir çim daha eksilttim” ya da “canı acıdı” diye üzülüyorsanız (ki bitkilerin sinirleri yoktur bu yüzden acı hissetmezler fakat onlar da canlı) siz de farkında olmadan birer doğaseversiniz, ne mutlu size! bu sadece çime basmaklı sınırlı değil tabii ki de denize çöp atmak ya da çöpü yere atmak vs. de sizi rahatsız ediyorsa eğer ve hiçbirşey yapamıyorum diye üzülüyorsanız adresinden en azından kuraklığa katkıda bulunmak amacıyla alışveriş yapabilirsiniz. Greenpeace bana bir o kadar yalan gibi gelse de WWF hakkında aynı şeyi düşünmüyorum çünkü WWF’ye destek olmanız için Galatasaray’da sizi zorla üye yapmaya çalışan insanlar yok.
doğamızı kurtarmak için illa WWF’den alışveriş yapamaya gerek yok, kendimiz de günlük hayatımızda yere çöp atmayarak ve biraz duyarlı olarak katkıda bulunabiliriz elbette.

hopla zıpla cup atla

neoturk | 07 July 2006 21:12

denizde trambolinle hoplayıp zıplamak isteyenleri düşünenler olmuş ve bu deniz trambolinini yapmışlar, iyi mi etmişler siz karar verin…
bi bakayım
neye benziyor:

tatile gidiyorum, geleceğim

| 22 June 2006 08:37

gidiyorum buralardan günnük. çok oldu sana yazmayalı, evet. en son yazdığım yazıyı çok sevmiştim; o yüzden sanki yeni bir şeyler yazarsam onla karşılaştırıp bunu sevmeyecekmişim gibi hissettim paranoyakça biraz da.

gidiyorum günnük, akşam uçakla adana’lara gidiyorum. yok temelli değil. bir haftalığına evet. ne mi işim var adana’da bu havada? abimler ablamlar oraya gitmişler tatile. evet biliyorum sıcak olacak. laptop’ı götürecek miyim? bilmiyorum ki. muhtemelen evet. laptop ve tatil deyince aklıma doğrudan denize ya da havuza düşüp cızırdamaya başlayan laptop sahnesi geliyor paranoyakça biraz da. götüreyim di mi? açmam hem abicim, durur bi kenarda usul. çalmazlar, yok. çalarlar belki, ne bilim olm. ne mi bu samimiyet? abicim niye tatile gidiyorum sanıyorsun bu mevsimde o sıcaklara? kafayı çizdirmeden istanbul dışına atmam lazım kendimi. at dediysek anladığın gibi değil olm. yok lan. ya nefes alamıyorum hacı bu kentte işte. şehir dışında nefes alıp dalıyorum kente, ne kadar idare edebilirsem nefesi o kadar kalıyorum istanbulda sonra. evet, ilgi çekmek için. evet evet. he adam, yalan diyorum sana ben. bunaldım diyorum hacı, anla artık. yeğen 8 aylık oldu nerdeyse, daha göremedim. kod yaz yaz nereye kadar. ömür billah yazarız artık da, o yeğen ömründe kaç kere 8 aylık olacak bakalım? yok polemik değil lan. harbi olm bak, sevmem ben senin sevdiklerini. yok laf da koymuyorum. ne alıngan oldun sen de be. sen de gelsene abicim tatile? sıkılır mısın? olm beşiktaşta sabahlamaktan iyidir. kafa dinleriz dedim. sen bilirsin. sen kimdin bu arada? günnük? orda mısın?

sıkıştım !

cebrailiye | 17 June 2006 08:01

hemen yanlış anlama be , paraya diyecektim . herkes tâtile gidiyor , biz şantiye bekliyoruz , olacak iş değil. hani gidersem eğer ; yeni bikinilere ihtiyacım var . üzerine pareo gerek uygun renklerden . e ayaklarımın başı kel mi ( aha cümleye bak bu yazıyı yayınlamazlarmış şimdi ) ? hesabıma doğru düzgün para geçmemiş . bu parayla anca şuraya gidebilirim.
ben ki denize âşık, güneşe vurgun, mehtâba bitik .. akşam rakı-balık , az uyku, çok yüzme , gün batımında kumsalda yürüyüş , hiç tv-gazete-telefon. bunlar benim de hakkım . primlerim dağ gibi birikti alamıyorum. yazık bana yaa ..

10 kat hızlı internet

peachmania | 08 May 2006 12:40

Sonunda internet konusunda bizi de düşünen biri çıktı. Deniz altı fiber optik kablolar aracılığıyla Türkiye’ye ulaşan MEd Nautilus yapacağı 35 Mio $ yatırımla internet hızını yaklaşık 10 kat daha da arttırmayı planlıyor. Bu arada bağlantı ücretleri de düşecekmiş.. Ne diyelim hepimizin gözü aydın..