bildirgec.org

çare hakkında tüm yazılar

çareBiz miyiz??

emotionnnnn | 29 March 2008 14:00

Her zaman bir çare vardır.Yeter ki cesaretin olsun ..
Geçen akşam ( hani son umut fidanımın da suyunun kesildiği o hazin gece..Hani istenmediğim konusunda son kez ve net bir dille uyarıldığım,aralık kaldığı sürece girmeye zorladığım ve sonunda yüzüme kapatılan kapıya bakakaldığım o gece …)

‘’Çok çaresiz hissediyorum kendimi’’ dedim.Yüksek sesle söylediğime eminim ama kime hatırlamıyorum,belki de kendi kendime .. Hiçbir çıkış yolum,yapacak hiçbir şeyim kalmamıştı artık…BİT – MİŞ – Tİ !!! ve BİT-MİŞ-TİM!!!

Sanki ilk kez aşık olmuş gibi ,sanki bilmiyormuş gibi bunun her seferinde yaşanılan bir acı olduğunu,geçeceğini ve bir gün hayretle hatırlanacağını..Ve her seferinde bu diğerinden farklıymış gibi hissettirdiğini..

Brokoli suyu cilt kanserini önlüyor !

nerika | 28 November 2007 21:27

Brokoli bitkisi
Brokoli bitkisi

John Hopkins Üniversitesi Eczacılık bölümü bilim adamlarından Prof. Paul Talatay tarafından yapılan bir araştırmaya göre; brokoli bitkisinin suyu güneşin cilt üzerindeki UV radyasyon etkisini düşürüyor. Brokoli hücrelerdeki anti kanserojen enzimlerin aktifleşmesini sağlayan sulphoraphane içeriyor. Talatay bu çalışmadan yola çıkarak diğer organlardaki kanser hastalığına da çare bulunabileceğine inanıyor. Ayrıntılı bilgiye buradan ulaşabilirsiniz.

Seçimlere 26 Gün Kaldı ve Hâlâ Siyasilerden Ses Yok!

iLLERiN HANi | 27 June 2007 09:44

Asagida yer alan metin;
uzun sure birlikte calistigimi ve hala isbirligi icinde oldugumuz bazi arkadaslarimin, uzun ve zahmetli calismalari sonucu cocuk haklari konusunda hazirladiklari bir bildiridir..
Bu konu da ;herkesin uzerine dusen ufak ta olsa bir sorumlulugu oldugunu dusunmeden edemiyorum,
Hali hazir da bir cocuk politikasi dahi olmayan bir ulkede cocuk olarak yetistik, ve bu sekilde devam etmesi demek cocuklarimizinda bize maruz gorulen zorluklari yasamasina referans olacaktir
bu nedenle toplumsal bilinc , ve farkindalilik yaratmak icin bizlerin bir sorumlulugu yahut gorevi oldugunu dusunuyorum.. Turkiye de cocugun durumu icin burada,
bildirinin orijinali icinde burdan buyurun

yerine kendini koyunca anlıyor insan…

mavisu | 27 January 2007 15:20

bu yazıyı belki gündem kısmına yazmalıydım, ama gündemimizi ne kadar meşgul ediyor bilemedim :(bu sabah keyifle açtım gazetemi, hava da güzeldi, herşey yolundaydı… sonra bi haber okudum ve çok çaresiz hissettim…öylece kaldım bi süre… bilmiyorum burda yazmakla nasıl bir faydam dokunur , ama yapabileceğim tek şey bu gibi görünüyor. şansımı denemek istedim, belki olur ya birileri duyar, belki bi mucize olur…haber hürriyet gazetesinde”istanbul un göbeğinde yaşanan insanlık ayıbı” başlığıyla verilmiş. 6. sayfa da. istanbul da bir aile… akıl hastası bir anne ve yaşları 3 ile 11 arasında değişen biri down sendromlu beş çocuk, üç çekyat ve bir masa dışında hiç eşyası olmayan bir evde yaşamaya çalışıyor… lütfen haberi bulup bi okuyun. babaları ceza evinde ve bu ailenin oturduğu binaya kokudan girilemiyor. çünkü dairedeki tuvalet bile kullanılmaz halde olduğundan, felçli anne ve çocukları tuvaletlerini evin odalarına yapıyor ve aynı yerlerde yatıp kalkıyor. bu insanlar üstelik şişli de yani gerçekten de istanbul un göbeğinde ama kimse onları duymuyor(?) Neden? bu çaresizlik neden? nerdeyiz hepimiz, bunca insanız, sen, ben, öteki, sosyal kuruluşlar vs. Çok üzgünüm bugün… Lütfen bişeyler yapalım hadi, birilerine duyuralım, bi yol bulalım, bi çare, bi çözüm düşünelim. bana da yardım edin kendinize de. hadi bişey yapalım, onlarla birlikte bizde mutlu oluruz. böyle sessiz oturmak ne zor!

Ne olacak benim halim

huriki | 31 December 2006 04:08

uyuyamıyorum. uyuyamıyorum. sabaha karşı dört oluyor uyuyamıyorum. var mı bir çare bilen. benim aklıma hep şu geliyor: susam sokağında edi ile büdü yatakta yatıyor. büdü uyumuş ama edi’yi uyku tutmamış. ya da tam tersi. neyse sonra edi uyuyamıyoorum, uyuyamıyoorum diye inleye inleye büdüyü uyandırıyor. büdü bakıyor ki uyutmayacak edi, başlıyor uyu edii hadi uyuuuu lalalilala lalala sen uyu hadi uyuu lalalilalalaaa diye ninni söylemeye. derken bir süre sonra edi tam uykuya dalıyor ki büdü edi’yi sarsıyor. kalk kalk sıra bende diye. işte ben tam edi uyurken hafifliyorum ama hemen büdünün sesini duyuyorum. ne olacak benim halim.

knight online lâneti ..

cebrailiye | 30 March 2006 04:55

kardeşimin yüzünü beğenmiyorum son günlerde ; boş boş bakıyor.uzun süredir hayatında sadece şu lânet oyun var. kız arkadaşını bile gözü görmüyor. tipik asosyal kimliğe bürünmüş durumda. okulu bırakmış olmasını bile buna bağlıyorum ; her ne kadar annem inanmak istemese de..
nedir bu ve nasıl yardım edebilirim hiç fikrim yok. ama giderek kötüye giden bir şeyler var. zayıfladı iyice. hiçbir sosyal etkinliği yok. mümkün mertebe az uyuyor. konuşmaya çalışıyorum konu yine bu oyun üzerinden açılmak zorunda çünkü başka şeyler hakkında konuşmak mümkün görünmüyor , ilgisiz kalıyor. nasıl bir çıkmaz bu ?
benim kardeşim yakışıklıdır . kızlar her dâim peşindeydi ve sık sık değişirdi çıktığı kızların adı.kızardım ona. bir yandan da düşünürdüm bu bebeksi suratta ne buluyor bu kızlar diye ..” kendine has bir çekiciliği var demek ki veledin ” der, geçerdim.şeytan tüylüdür.kim görse bayılır. annemin arkadaşları bile nazar boncuğu muamelesi ederlerdi çocuğa. ne kadar da geride kalmış görünüyor tüm bunlar.
hayat doluydu benim kardeşim. cem yılmaz’ı aratmayan espriler yapar hepimizi gülmekten öldürürdü. futbol oynar ve seyrederdi. tiyatroya meraklıydı. karakteriyle hiç bağdaştıramasam da halk oyunlarında bile seve seve yer alırdı. öğrenci birliği başkanı,sınıf başkanı kimlikleri ile bizleri gururlandırırdı.okulu astığı günler ise hep bir eğlence için olurdu ve devamsızlıktan kalmaya ramak kala yine kurtarırdı paçayı. kızsam da ; içimden ” genç işte yapacak tabi ” der ,affederdim. hem gelen karne ve okulda aldığı başarılar yüzümüzü güldürmeye yetiyordu.
ne oldu da bu duruma geldik bilemiyorum. bir oyun mu buna sebep oldu ? ne yâni ; hipnotize olmuş gibi gezmesi buna bağlı olabilir mi ? konuştuklarımı duymuyor. çok az yemek yiyor ( 1 öğün). hiç gülmüyor artık. herşeyle başedebileceğimi sanan ben çaresizlikle düşünüp duruyorum. psikolojik destek almasını istesek bin türlü bahaneyle reddedecek, biliyorum.
bilsem nasıl yok edilir bu oyun, hiç durmayacağım ama bilmiyorum işte. bu oyunla ilgili okuduklarım, beni an be an dehşete düşürüyor. 3 milyon kişinin aynı anda oynadıkları bu oyun, kimbilir kaç aileyi daha bizim durumumuza getirdi ? hangi sırtlanlar köşeyi dönüyor bu işten ? çocukları yok mu onların ? bunu yapmaya kimin hakkı var ?
kardeşimi geri istiyorum !
sabahın bu vakti bir çâre arıyorum.
hem kimbilir, belki biri biliyordur ne yapılacağını ..