Her sabah araba ile önünden geçerken son anda gözüme takılıveriyor, ağacın dalındaki meyveler. Mandalina mı, portakal mı ayırdına varamıyorum bir türlü. İyice uzaklaşana kadar bakıyorum ağaca ve meyvelerine. İçime bir coşku doluveriyor sabah henüz aydınlanmışken etraf, ben daha uykumdan tam ayılamamışken, o ağacı her sabah orda görmek beni mutlu ediyor. Belki de uzun zamandır hissetmediğim kadar kendimi iyi hissettiğim için böyle hislerle doluyorum. Ama yokk değil, ben hep sevdim üzerinde meyve olan ağaçları.. O meyveler bana hayatın anlamını, belki de anlamsızlığını anlatıyorlar bilmiyorum..
Bahar çiçekleride açtılar ne zamandır. O çiçekleri evimin balkonuna çıkıp, kuru dallarına inat pembe mi beyaz mı tam belli olmayan renkleriyle pıtır pıtır açmış görünce içim kıpır kıpır ediveriyor. Sık sık çıkar oldum artık balkona, hava ayaza kesiyor oysa ki, karanlık bir yağmur var ne zamandır, olsun o çiçekler etraflarında sanki bir hare varmış gibi beni aydınlatıyorlar.